Teketek Haber

ARILARIN BİLMEDİĞİNİZ GİZEMLİ DÜNYASI

ARILARIN BİLMEDİĞİNİZ GİZEMLİ DÜNYASI
24 Ekim 2019 - 15:29

35 yıllık arıcı, bal gurmesi ve Etabal Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Bağran Aksoy; arıların bugüne kadar hiç bilinmeyen yönlerini sizlerle paylaşıyor. Bu muhteşem canlıların polen toplamasından, bal üretimine kadar geçen süreçteki şaşırtıcı emeklerini aktaran Aksoy; yaşamın sürdürülmesinde en önemli rolü üstlenen arıların hayatımızdaki önemine dikkat çekerek bugüne kadar hiç bilmediğimiz özelliklerini anlattı.

Fotoğraf 1:

EN ÇALIŞKAN HAYVAN: ARILAR

  • Bal peteğinin, bir mühendislik harikası olduğunu belirten Aksoy, petekte bulunan gözlerin duvarların kalınlığının, bir milimetrenin 10’da 1’inden daha az olduğunu; ama buna rağmen kendi ağırlığının yüzlerce katı ağırlıktaki bal yükünü taşıyabildiğini söyledi.

Fotoğraf 2:

BİR ARI ÖMRÜ BOYUNCA…

• Aksoy, yapılan araştırmalara göre; bir arının, hayatı boyunca, bir çay kaşığı balın 1/12’sini ürettiğini belirtti.

Fotoğraf 3:

HAVALANDIRMA SİSTEMİ

  • Balın Gurmesi Ahmet Bağran Aksoy; New York Devlet Üniversitesi biyologlarının, arılar üzerinde yaptıkları incelemelerde, yüzlerce arının kovanın girişinde, iç ve dış kısmında durarak hava dolaşımını sağladıklarını gördüklerini aktararak; Arıların; kanatlarını çırparak, kirli havanın dışarıya çıkmasını, kanat çırpmayı bırakınca da temiz havanın içeri girmesini sağladıklarını belirtti.

Fotoğraf 4:

TOPLU İĞNE KADAR MİDELERİ VAR!

  • 35 yıllık bal üreticisi Aksoy, yapılan araştırmalara göre; Bal arısının midesinin, bir toplu iğne başı büyüklüğünde olduğunu ve bir yüksük dolusu bal toplamak için arının, midesini 60 defa doldurup boşaltması gerektiğini aktardı.

Fotoğraf 5:

ARILAR BAL ÜRETMEK İÇİN…

  • Arıların yarım kilo bal yapabilmesi için yaklaşık 2 milyon çiçeği ziyaret etmeleri ve 88 bin km yol katetmeleri gerekir.

Fotoğraf 6:

ARILARIN ŞAŞIRTICI KANAT ÇIRPIŞLARI

  • Bir arı yanınıza yaklaştığında duyduğunuz ses, dakikada 11.400 kez çırptıkları kanatlarının sesidir. Araştırmalar sonucu arıların kanatlarının kopması dahilinde bile vızıltı çıkarabildiği gözlemlenmiştir. Bunun sebebi arıların çıkardıkları vızıltıların göğüslerinden geliyor olmasıdır.

Fotoğraf 7:

BALIN SAĞLIKTA DAHİLİ VE HARİCİ FAYDALARI

  • Birinci Dünya Savaşı sırasında bal, askerlerin yaralarını iyileştirmek için kullanılıyordu. Çünkü bal, iyileştirici bir etkiye sahip ve de asla bozulmuyor. Bu, günümüzde halen uygulanan etkili yöntemlerden biridir.

Fotoğraf 8:

EMEĞİN SEMBOLÜ ARILAR

  • Bal arıları kovandaki bir adet peteği doldurabilmek için yaklaşık 100 milyon kadar çiçeğin nektarını emerler. Bu süre zarfında ise yaklaşık olarak 90 ila 100.000 km kadar kanat çırpmış olurlar.

Fotoğraf 9:

İNSANLIĞIN KURTARICISI ARILARIN GÖZLERİ

  • Bal arılarının iki bitişik gözleri başlarının yanında; üç tekil gözleri ise başlarının üzerinde. Bunun yanında iki çift kanatları, bir nektar keseleri ve bir de mideleri var.

Fotoğraf 10:

SADECE DİŞİ ARILAR İĞNELERİNİ BATIRIR!

  • Çünkü sadece dişi arıların iğneleri vardır. Fakat arılar iğnelerini geçirdikleri zaman ölürler.

Fotoğraf 11:

ARILARIN ELEKTRİKSEL YÖN BULMA KABİLİYETLERİ

  • Bal arıları, polenleri toplanmış çiçeğe diğer arıların bir daha uğramaması için polen aldıkları çiçeğin üzerini elektriksel bir alanla kaplarlar. Vücutlarındaki elektro alıcılar sayesinde bu izleri görüp algılayan diğer arılar ise bu çiçeklere uğramıyor, zaman ve enerjiden kazanmış oluyorlar.

Fotoğraf 12:

ARILAR EMEKLİ OLMUYOR!

  • Arılar yaşlandıkça daha da akıllanıyor, meslek hastalığına yakalanıyor ve emekliliği hiç mi hiç düşünmüyor. Toplayıcı arılar iki kilo bal üretebilmek için toplam olarak Dünya ve Ay arasındaki mesafeye eşit bir yol kat ediyorlar.

Fotoğraf 13:

ARILARIN NÖROLOJİK YAPILARI…

  • Her arının beyninde yaklaşık olarak bir milyon sinir hücresi (nöron) bulunmaktadır. Bir arı topluluğu ise, 100 milyar nörona sahip insanın yarısı kadar sinir hücresine sahiptir.

Fotoğraf 14:

KENDİLERİNE ÖZGÜ KOKULARA SAHİPLER

  • Her kovanda kraliçe arının salgıladığı kimyasal bir maddenin olduğunu ve bu maddenin kovandaki bütün arılar tarafından tanındığını söyleyen Aksoy, ayrıca kovandaki bütün arılar da bu maddeyi kraliçeden alarak kraliçe ile aynı kokuya sahip olduklarını belirtti. Bu madde sayesinde de aynı kolonideki bütün bireylerin birbirlerini kolaylıkla tanıdığını ve kovana giren herhangi bir yabancı arıyı, kovandan dışarı attıklarını ya da öldürdüklerini aktardı.