Avşarlar adına ilk defa Milad’dan önceki asırlarda, Kafkasya civarında rastlandığı bilinmektedir.[1]Afşarlar da Saka Türk Birliği’ne dâhil olarak M.Ö. 680’li yıllarda Kafkasya’ya gelerek, Gürcistan, Azerbaycan ve Van bölgesine yerleşmişlerdir Afşar’lar özellikle Arran (Karabağ) bölgesini yurt tutarak, Selçuklu fethine kadar burada kalmışlardır. Avşarlar, bazı Türk boylarına mensup teşekkülleri de bünyesine alarak Otuz-İki Cevanşir (32 boydan müteşekkil) adını almışlardır.[2] Musul Atabeyliği’nin kurulması ile Afşarlar kitle halinde birleşerek başlı başına bir güç oluşturmuşlardır.
Nureddin Mahmut’un 1173’te Maraş ve Göksun’u almasıyla Avşarlardan önemli kitlelerin Maraş ve Sivas taraflarına yerleştiklerini tahmin ediyoruz ki 1250’li yıllarda Maraş civarında yaşayan ve İç-El’e doğru sarkan Afşarlar bunlardır.[3] Ayrıca Karamanlıların da önceleri Sivas taraflarında yaşadıklarını bilinmektedir.[4] Karamanlılar bundan önce Sivas tarafında bulunuyorlardı[5] Moğol istilası sonucu buradaki Avşarlar, Anadolu’nun güneyine göç ederek diğer Türkmen oymaklarının da yardımıyla Karamanoğulları Beyliği’ni kuracaklardır.[6] Ayrıca Zengilerin, Artuklu Beyliği (Mardin merkez olmak üzere Güneydoğu Anadolu’da kurulmuştur) bünyesinde faaliyet gösterdiklerini de bilinmektedir.[7] Bugün Doğu ve Güneydoğu Anadolu ile Orta Anadolu kesimlerinde Zengi adını taşıyan köyler bu Avşarların bir hatırasıdır. Afşarlar, Karamanlılar’a mensup veya 1250 yılında Maraş Dağlarında sakin olan ve İç-El taraflarına doğru yağma hareketlerine girişen Avşarlardan[8] olabilirler. Moğol İstilasından sonra Anadolu’da beş Türkmen topluluğu varlık gösteriyordu. Bunlar, Maraş-Malatya bölgesinde Ağaç-Eriler, Sinop-Samsun civarında Çepniler, Malatya’da iken Kütahya’ya gelen Germiyanlılar, Denizli-Uşak bölgesindeki Türkmenler ile Ermenek-Mut-Silifke-Anamur’da yayılmış olan Karamanlılar idi.[9] İbn-i Şeddad’ın kaydettiğine göre; Anadolu’dan Suriye’ye (Gazze’den Antakya ve Diyarbakır’a kadar uzanan saha ile Suriye sahillerine) 40.000 çadır Türkmen göç ederek Memlûkler’e sığındı.[10].
Suriye’de (Güney ve Güneydoğu Anadolu dahil) yaşayan Türkmenler şunlardı:
Kutbeği-Oğulları (Halep), Gündüz-Oğulları (Amik), Köpek-Oğulları (Antep), Bozcalı (Sivas), Doğancı-Oğulları (Amik), Döğer (Halep’in doğusu), İnallu (Kuzey Suriye), Özer (Halep-Akdeniz arası), Sakalsız-Oğulları (Halep’in batısı), Savcı (Halep’in batısı), Varsak (Tarsus ve Toroslar.[11] Görüldüğü gibi Halep, Antep ve Antakya bölgelerinde yaşayan Kuzey Suriye Afşarları, 13-15. asırlarda başlıca üç aile tarafından (Köpek-Oğulları, Gündüz-Oğulları, Kutbeği-Oğulları) idare olunmuştur.[12]
Osmanlı döneminde 200 yıla varan iskân siyaseti sonucu Afşarlar, en son Kayseri’ye yerleşmişlerdir.[13] İskânda, Adana’da iki Afşar köyü kurulmuştur. Amber Ağa, obası ile Fırkaya gelerek yerleşmek istemiş böylece Amberin-arkı köyü kurulmuştur. Diğeri ise Azaplı köyüdür. Uzunyayla’ya gelince burada sadece bir tek Afşar köyü yerleşmiştir. Şarkışla’ya bağlı Kapaklıpınar köyü. Afşarların geri kalan bakiyeleri ise Adana’nın Tufanbeyli, Kozan ve Kadirli ilçelerinde yerleşmiş, bir kısmı Maraş ve Sivas dolaylarına bir kısmı da İslâhiye bölgesinde ve Hatay’da yerleşmişlerdir. Onlar bu son iskândan önce sürüldükleri Yozgat ve Kırşehir’de kalarak köyler kurmuşlardır. Ankara ve Kırıkkale çevresinde de Avşarlar önemli izler bırakmışlardır.[14]
Afşarlar, Anadolu Türkmenleri içerisinde en geç yerleşmeye razı olduklarından, Toros Dağları’nın verimsiz topraklarında, diğer yerleşik nüfusa nispeten fakir düşmüşlerdir. Osmanlı Devleti’nde Reform ordusu, Afşar aşiret ruhunu silmek, göçebelik döneminin kötü hatıralarını yok etmek için; yerleşik hayatta köylü olarak sulh içinde üretim hayatına geçmelerini uygun görmüştür. Diğer yanda Sivas, Maraş havalisinde Ermenilerin çoğunlukta bulunduğu yerleşim merkezlerinin arasında; Saimbeyli’den öte Kayseri-Sarız arasında; Afşar ismiyle değil, Afşar oba ve aile isimlerine göre köylerde oturmalarına, dolayısıyla kümelenip il tutmalarına izin verilerek Ermeni isyanlarına karşı bir güvenlik unsuru olmaları düşünülmüştür.[15] 1555 ve 1674-80 tarihlerinde Afşar oymağının bir bölümünün Antep’e gelerek yerleştiğini görülmektedir.[16]Bu tarihlerde Maraş’ta da Avşar cemaati faaliyette bulunup Kara Hayıt nahiyesine bağlı İğdecik köyü ile Güvercinlik kazasının Altıntop ve Tumtuma köylerinde yerleşmişlerdir.[17]
[1] Kırzıoğlu, Kıpçaklar, TTK, Ankara 1992, s.203-09.; Kırzıoğlu, Kür-Aras, Aran Kürtleri, 1966, s.407
[2] Şamil Cemşidov, Kitab-I Dede Korkut, Ankara 1990, s.51
[3] Ahmet Nazif Efendi, Mirat-ı Kayseriye, (Haz. Mehmet Palamutoğlu), Kayseri,1987 s.90
[4] Ocak A.Yaşar, Babailer İsyanı, Dergah Yay., 2.Baskı, s.129
[5] Ocak,a.g.e.,1980, s.123
[6]Tekindağ, Şehabeddin “Karamanlılar”, İA VI, İstanbul, 1988, s.317
[7] Köprülü Fuat ,“Artukoğulları”, İA I, İstanbul 1978 s.617
[8]Ahmet Nazif Efendi, Kayseri Tarihi, s.90
[9] Sümer, “Anadolu’da Moğollar”, SAD, S.1, s.45-52
[10] Sümer, “Ramazan Oğullarına Dair…”, s.1
[11] K. Y. Kopraman, Mısır Memlûkleri Tarihi, Kültür Bak., Ankara 1989, s.180
[12] Sümer,a.g.e.,1972, s.205
[13] Hıfzı Nuri, Kayseri Sancağı 1922(Zübeyr Kars),Kayseri Ticaret Odası Yayınları, Kayseri,1995, 2.Baskı s.8
[14] Yurt Ans., 1. cilt (Ankara ili bölümü), s.689.; Yurt Ans. 1. Cilt (Adana ili bölümü), s.146-48.; Yurt Ans., 5. Cilt (İçel ili bölümü), s.3740.; Yurt Ans., 7 Cilt (Kırşehir ili bölümü), s.4944-45.;Yurt Ans., 9. Cilt (Niğde ili bölümü), s.6230.; Yurt Ans., 10. Cilt (Yozgat ili bölümü), s.7696.; Yurt Ans., 9. cilt (Sıvas ili bölümü), s.6937-38.
[15] Yurtsever, a.g.e., s.115
[16]Güzelbey C. Cahit, “Bir Göç Hikayesi ve Gaziantep Şeri Mahkeme Sicilleri”, TDAD, Sayı 35, Nisan 1985 ,s.126
[17]Yınanç Refet / Elibüyük Mesut, Maraş Tahrir Defteri I, Ankara 1988, s.172, 328-29