Schneider Electric Türkiye ve Orta Asya Bölgesi IT İş Birimi Genel Müdür Yardımcısı Demirkol, bilişim sistemlerinin ileriki 5 yıl içerisinde yeni bir dönüşümden geçeceğini belirtti.
Schneider Electric Türkiye ve Orta Asya Bölgesi IT İş Birimi Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Demirkol, yaptığı açıklamada, veri merkezlerinin kurumlar için stratejik bir varlık ve iş sürekliliğinin sağlanması açısından büyük bir önem taşıdığını ifade etti.
Bu nedenle reaktif izleme yerine, proaktif izleme yaparak fiziksel tehditleri durdurmanın bugünün kritik öncelikleri arasında yer aldığını aktaran Demirkol, “Bu amaçla sunduğumuz ürünlerden ortam izleme çözümü, veri merkezlerinin fiziksel arıza ve tehditlere karşı proaktif bir koruma sağlayabilmeleri ve kesinti süresi maliyetlerini ortadan kaldırmak için geliştirildi.
Böylece veri merkezi sistemlerinin daha güvenilir ve kapsamlı bir şekilde korunması için ölçeklenebilir, ekonomik, yalın ve verimli bir yöntem sunabiliyoruz. Yazılımlarımız enerji tüketimini azaltmak, sistemin çalışma süresini korumak ve planlama ve operasyonel performansı artırmak için fiziksel altyapı ve ağa bağlı alt yapı ekipmanlarının (UPS, soğutma sistemleri, enerji analizörleri vb.) merkezi olarak izlenmesine ve yönetilmesine olanak tanıyor.” ifadelerini kullandı.
Günümüzde şirketler Nesnelerin İnterneti (Internet of Things) trendiyle beraber çok büyük veri üretmeye başladığını dile getiren Demirkol, “Bu veriler bulutta tutulmak istendiğinde büyük bir maliyet oluşturuyor ve güvenlik riski doğabiliyor. Bu bağlamda edge computing, yani verinin üretildiği lokasyonda tutulup işlendiği ve sadece sonrasında gereken işlenmiş bilginin bulutta tutulduğu model önümüzdeki önemli trendlerden birisi olacak. Bu bağlamda Schneider Electric olarak biz edge computing için şirketlere çok avantajlı küçük veri odası çözümleri de sunabiliyoruz.” diye konuştu.
Demirkol, bilişim sistemlerinin ileriki 5 yıl içerisinde yeni bir dönüşümden geçeceğini belirtti.
Günümüzde dijital dönüşümünün en önemli iki parametresinin dijitalleşme ve enerji olduğunu vurgulayan Demirkol, bu iki alanın aynı madalyonun iki yüzü gibi, son derece iç içe bulunduğunu, biri olmadan diğerinin evrimini tamamlayacağını ve bu alanda merkeziliği azaltmaya doğru bir dönüşümün yaşandığını söyledi.
Demirkol, “Çünkü yeni İnternet Mimarisi, bulut ve edge computing teknolojilerinin bir kombinasyonu olacak. Yeni enerji endüstrisi ise dönüşerek mikro şebekelere, merkeziliği azaltmaya ve daha ucuz ve daha dayanıklı enerjiye doğru yol alıyor. Bu dönüşümler iç içe geçmiş durumda. Bu nedenle dönüşüm hem bilişim hem donanımı kapsayan çok yönlü bir olgu.” dedi.
Dünyada dijital trafiğin yılda yüzde 23 arttığını belirten Demirkol, bu artışın arkasında internetin kullanıcılar arasında yaygınlaşması olduğu gibi birbirine bağlı nesnelerin de büyük bir payı olduğunu ve bu payın her yıl giderek arttığını ifade etti.
Demirkol, özellikle Video-on-Demand gibi büyük veri trafiği yaratan içeriklerin yaygınlaşmasının ve makineden makineye (M2M) iletişimin artmasının mevcut internet altyapısının omuzlarında ciddi bir yük oluşturduğunu aktardı.
Bu durumun bulut bilişime erişimde meydana gelen gecikmelere ve bant genişliğinin fiyatının artmasına neden olduğunu ve iş aksamalarına yol açtığını dile getiren Demirkol, şunları kaydetti:
“Edge computing, ki sınır veya köşe bilişim olarak adlandırabiliriz, merkezi bulut bilişim uygulamaları ve uzak lokasyondaki tesisler arasında köprü görevi gören ara veri işleme düğümleridir. Verinin ve veri işleme kabiliyetinin coğrafi olarak ihtiyaca yakın bir noktada konumlandırılması sebebiyle bulut bilişimin getirdiği sorunları ortadan kaldırmış oluyoruz. Ancak, bu ara düğümlerde bir veri merkezinde sağlanan güvenlik, kesintisizlik, yeterli soğutma, yedekleme ve izleme imkanları genelde olmuyor. Biz Schneider Electric olarak geliştirdiğimiz ara düğüm çözümüne mikro veri merkezleri diyoruz. Mikro veri merkezlerimiz büyük bir veri merkezi ile benzer standartları sağlaması açısından çok kritik birer çözüm olarak karşımıza çıkıyor.
Yedekli güç ve soğutma üniteleri, güvenli ve korunaklı bir ortam, yedekli ağ bağlantıları ile sınır bilişimde veri merkezi güvenilirliğini garanti altına alıyoruz. Bu arada kurumlar, operasyonlarının kontrolünü ellerinde tutmak istiyor. İşte bu nedenle daha akıllı bir edge computing teknolojisine doğru ilerlemek önemli. Enerji ve dijitalin buluşma noktalarında bu teknolojiyi her zaman destekleyen bir konum üstleniyoruz. Her iki dünyanın avantajlarını müşterilerimize sunuyoruz. Yirmi yılı aşkın bir süredir enerji ve dijital dünyalarını bir araya getiriyoruz. Çünkü teknolojilerimizin, insanlara dijitalleşmek için gerekli enerjiyi sağlayarak her yerde, herkes için ve her zaman ‘Life is On’ anlayışımızı sergilemesi gerektiğine inanıyoruz.”
“Dijitalleşme veriye ulaşma hızını artıracak çözümlere ihtiyaç duyuyor”
Demirkol, nesnelerin internetinin büyük veri ve hızla gerçekleşen dijital dönüşümün iş dünyasına pek çok avantaj sunarken, bu yeni, büyük ve hızlı teknolojilerin veri merkezleri üzerinde daha önce hiç görülmemiş bir baskı doğurduğunu söyledi.
Ticaretin can damarı haline gelen dijitalleşmenin veriye ulaşma hızını çok daha artıracak çözümlere ihtiyaç duyduğunu belirten Demirkol, sözlerini şöyle sürdürdü:”IT İş Birimi için Finans, telekom, kamu sektörleri önceliklendirdiğimiz sektörler arasında yer alıyor. Önemli referanslarımızın bulunduğu finans, telekom ve kamu sektöründe büyük veri merkezlerinin dışında perakende mağazalar, banka şubeleri, devlet ve kamu kuruluşlarında ana veri merkezini kullanmadan lokalde veriye daha hızlı ulaşabilmek için mikro veri merkezi ihtiyaçları oluyor. Schneider Electric’in SmartBunker çözümü 1-8 Arası Kabin Sistem Odası çözümünü daha kompakt bir şekilde Kabin, UPS, PDU, Ortam&Çevre İzleme, Soğutma Çözümleri içinde kurulmuş, hazır bir şekilde son tüketiciye sunuyor.
Bu anlamda mikro veri merkezi konseptimizi; taşınabilir, güvenli, tüm sistemleri kendi içinde korumaya alan ve içinde bir veri merkezi için ihtiyaç duyulan güç, soğutma, güvenlik, izleme ve yazılımları başka bir ekipmana ihtiyaç duymadan barındıran bir bütünleşik çözüm olarak tanımlıyoruz. Aynı fabrika içinde üretilip, test edilip kargolanarak sıfır sorunla müşteriye ulaştırılabilen veri merkezleri olarak tasarlıyoruz.”
Dünyaya bakıldığında veri merkezlerinin mega veri merkezleri ve mikro veri merkezleri olarak ikiye ayrıldığını söyleyen Demirkol, şunları kaydetti:
“Gerek dijitalleşme ve gerekse sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla artan veri üretimi, özellikle Türkiye’de günden güne mega veri merkezlerinin yanı sıra küçük ve orta ölçekli veri merkezleri ve mikro veri merkezlerine doğru gereksinimi (edge computing) hızlandırıyor. Finans, telekom ve kamu alanlarında büyük veri merkezilerine sunduğumuz zengin çözüm alternatifleriyle öncülüğümüzü sürekli olarak güçlendiriyoruz. Aynı zamanda KOBİ’ler için orta ve küçük ölçekli veri merkezleri ve yeni çözümümüz olan SmartBunker Mikro veri merkezleri ile edge computing alanındaki fırsatları değerlendirmeye odaklanıyoruz.
Bunun yanı sıra son tüketicinin elektrik kesintilerinde ve akıllı cihazlardaki enerji ihtiyacına ve hassas elektronik cihazların elektrik olaylarına karşı korumasına yönelik ihtiyaçlarını karşılamak üzere çözüm geliştiriyoruz. Bilişim sektöründeki hedeflerimizin yanı sıra endüstriyel soğutma pazarında hassas ve endüstriyel soğutma ürünlerimizle varlığımızı daha fazla hissettirmek için çalışıyoruz. Endüstriyel kritik güç sistemleri ve büyük veri merkezleri için tasarladığımız Econversion moduyla yüzde 99 verimlilik sağlayan Galaxy Serisi Kesintisi Güç Kaynaklarımızla işletmelere tasarruf sağlarken ekonomimizin dışa bağımlılığını azaltıyoruz.”