Ankara’da 25 yıldır sadece müzik kasetleri satan Mehmet Koçoğlu, 7 metrekarelik dükkanında müzik tarihine de adeta ışık tutuyor.
Ankara’da, Ulus İtfaiye Meydanı’nda 7 metrekarelik dükkanda kaset satan 50 yaşındaki Mehmet Koçoğlu, binlerce kasetle adeta Türk müzik tarihine de ışık tutuyor.
Teknolojideki gelişmelerle birlikte, müzik piyasasında da kasetler yerini CD, flaş bellek, hafıza kartı, telefon ve internete bıraktı.
İtfaiye Meydanı’nda kaset satan Koçoğlu, müziğe ve koleksiyonculuğa tutkusuyla müzik piyasasından silinmeye başlayan kaset kültürünü yaşatmaya çalışıyor.
Kasetlerle duygusal bir bağ oluşturan Koçoğlu, dükkanındaki 150 bini aşkın kasetle işini kültür hizmeti olarak görüyor.
Türkiye’nin farklı illerinden 25 yıllık müdavimleri bulunan ve neredeyse her müzik türününden kaset serisini biriktiren Koçoğlu, müzikseverlerden yoğun ilgi görüyor.
Koçoğlu’nun dükkanında kasetlerin yanı sıra, plak, makaralı kaset, teyp, radyo gibi ürünler de bulunuyor.
Kasetlerin türünden ve sayısından çok içeriğine önem veren Koçoğlu, yaptığı açıklamada, 90’lı yıllarda seyyar satıcılıkla başladığı işini şimdiki dükkanında hala sürdürdüğünü anlattı.
Geçmişte Ulus’taki kasetçilere gittiğini, oralarda Zeki Müren, Ajda Pekkan, İbrahim Tatlıses, Müzeyyen Senar gibi sanatçıları beğeniyle dinlediğini anlatan Koçoğlu, şunları kaydetti:
“Gittiğimiz dükkanlarda bizi kovarlardı, ‘Kalabalık yapıyorsunuz’ diyerek… O da benim içimde kalınca kaset biriktirmeye başladım. Evde kasetler birikince en sevdiğim işi yapmaya, kasetçilik yapmaya karar verdim. Önce seyyar satıcılık yaptım, ardından dükkan açtım.”
Kasetlerine ilişkin bilgi veren Koçoğlu, 1960’lı yıllardan bugüne kadar kullanılabilen en sağlıklı malzemenin kaset olduğunu söyledi.
CD ve flaş bellek gibi şeylerin çabuk bozulduğunu kaydeden Koçoğlu, bu ürünlerin formatının düştüğünü veya çizilip kırıldığını anlattı.
Koçoğlu, şöyle devam etti:”Kasette öyle bir şey yok. Kaset kırılsa bile açıp tamir ediyorsunuz. Tekrar yapabiliyorsun. Öyle bir durumdan dolayı kasete çok önem veririm. Kasetler tarihi bakımından en çok kullanılabilen, en sağlıklı ürünler. Kasetin saklama özelliği çok kolay ve çok dayanıklı. Ayrıca kasetten gelen sesle dijital ortamdan gelen ses çok farklı. Kasette doğal, klasik bir ses var. Diğer bir deyişle, kaset hormonsuzdur yani. Müziğin dijital ortamda değil de direkt el emeği ile büyük uğraşılarla yapılan halidir. Daha zahmetli ama daha kalıcı bir şey. O yüzden kasete çok önem verdim ve bu işi seviyorum.”
Bu işe başlamadan önce kendisine, ‘Sen kaseti ne yapacaksın? Kaset öldü, gitti’ diyenler olduğunu aktaran Koçoğlu, kasetin ölmeyeceğine inandığını ve bu inancını da ispat ettiğini belirtti.
Kasetlerin de kendisine göre bir piyasası olduğunu vurgulayan Koçoğlu, “Benim 25 yıllık müşterim var, sadece kaset alır başka hiçbir şey almaz. Kasete çok meraklıdır. Aldığı kaset de yerinde sağlam bir şekilde duruyor. Mesela 20 yıllık kaset elinde duruyor.” dedi.
“Anadolu’nun her yerinden müşterilerim var”
Şu anda elinde 150 binin üzerinde kaset bulunduğu bilgisini veren Koçoğlu, şunları anlattı:
“Bunların çoğunu da satmıyorum. Zaten genelde koleksiyon. Mesela İbrahim Tatlıses, 60 kaset çıkarmış, 60’ı da bende var. Zeki Müren 50 kaset çıkarmış, 50’si var. Biz bunların fazlasını satıyoruz. Yani iki tane olanları satıyoruz ama bir tane olanlar sürekli durur bizde. Öyle bir güzel koleksiyonumuz var. Bizde fazla kaset olduğu için vatandaş istediği her kaseti bulabiliyor. Uzaktan gelen de var. Kaset isteyen bir vatandaş Çorum’dan bana zarfla liste göndermiş. Bu zarfın içine kasetlerin isimlerini yazmış, özel siparişte bulundu. Ben de bu isteğini yerine getirip kargoyla kendisine ilettim. Adamın gönderdiği zarfı da çerçeve yaptırdım, köşede duruyor. Anadolu’nun her yerinden müşterilerim var benim. Bu işi çoğu bıraktı ama biz bırakmadık. Müşterimiz var, çok şükür. Çok büyük para değil ama bir evi geçindirecek kadar alıyoruz bir şeyler.”
Kasetlerin adedinden çok içeriğinin önemli olduğuna değinen Koçoğlu, birçok müzik türü ve şiir kaset koleksiyonu olduğunu kaydetti.
“Bütün insanlara hitap eden koleksiyon var. Onun için zaten ayakta kalabiliyoruz.” diyen Koçoğlu, müzik çalan her şeyle uğraştığını söyledi.
Koçoğlu, “Müzikle ilgili gramofon, plak çalar, makara çalar, değişik radyolar var. Müzik çalan her şeyin üzerinde çalışıyoruz. Bunlarla ilgili de her türlü koleksiyon var elimizde. Ayrıca resim tablosu koleksiyonumuz da var depomuzda ama bunları satmıyoruz. Bu işi sadece para için değil, koleksiyon için yapan adam ayakta kalabilir. ‘Para kazanayım’ dersen bu işi yapamazsın.” şeklinde konuştu.
15 yıldır aradığı kaseti bulan müşterisi dükkanında bayıldı
Koçoğlu, 25 yılda bu meslekte “çok derin hikayeler”e şahit olduğunu belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:
“İnsanların duygu yüklü anlarını, sevinçlerini, aradığı kasetlerdeki manaları, onlarla ilgili olan hatıraları çok yaşadım. Vatandaşın biri geldi buraya, bir kaset sordu, 15 yıl falan aramış o kaseti. ‘Kaset var’ deyince adam düştü buraya bayıldı. Kaseti bulacağını tahmin etmeyince bayıldı. Adamı ayılttıktan sonra kaseti adama hediye ettik. Bir kaseti 15 yıl aramış ve çok sevindi, mutlu oldu. Bunun gibi çok anımız var. Kasetlerin içinde anlatılan duygular, herkes için ayrı bir anlam taşıyor.”