Uzanıp tutunamadığınız bir can kaldıysa geriye bir ömür yarım kalacaksınızdır. Derin bir burukluğun serzenişine sarılı yaşamak düşecek muhtemel yaşamınızın geri kalanına. Kalbin derin bir algısı vardır, yumuşak tutanların en büyük sancısıdır. İnsan bölünmeyi öğreniyor büyüdükçe, insan parçalanmayı ve parçalarını ararken defalarca ölmeyi öğreniyor ve tekrar dirilmeyi. En ağır yüktür vicdan, taşınmaz hale getirecek kadar karartmamak lazım gelir merhameti. İşte kalp hepsini tam ortasında taşır. Tam ortasındayız tüm derinliklerin ve de kırgınlıkların üstelik her gün farklı biçimde ağırlaşıyor. İçinde biten sevginin kırıntısına muhtaç olduğunuz lütuf görüyorsa size bir parça sevgisini, kanseriniz var demektir. Ameliyatı yoktur, riski yoktur yavaş yavaş öldürür sizi. Burulan kalbinizden öpsem bir kere geçer mi sancınız? Diyen biri de olsa siz hep sizi eksiltenle çoğalmayı arzulayacaksınız.
Bir akşam vakti kalbimden yaşlar süzüldü yeryüzüne ve o an inandım, o an anladım insanı yalnız ve yalnızca canından olan canından edebiliyormuş. Tüm neşemi o akşam teslim ettim gökyüzüne. Gülen bir yüzün solduğu ana şahit oldular yer, gök ve tüm kainat. Yüzüme astığım tebessüme zamanla kahkahalar eklendi her ağlamak isteğimde. Kalbim ne kadar acıdıysa ben o kadar kahkaha attım. Sızıma baktı aslında insanlar, benimle beraber acıma güldüler farkında bile değildiler.
Uzanıp da tutunamadığım gezegenlerdi yalnızca, göğü ikiye bölecek kudrette bir sevginin kemikleri bile eridi sonunda. Geriye sarılsaydı zaman, sarılır mıydı insan? Zayıf karnınızı kimseye göstermeyin. İnsan en zayıf anında alır en ummadığı darbeleri. Üzerine çıkıp tepinir en sevdiği çünkü bunu arzular birileri ve yine en sevdiği hayata geçirir. Geri dönülmez enkazlar bırakmayın, telafisi olmayan yollardan dönülmüyor. Zaman kendi paradoksunda asla ek süre hediye etmiyor. Anlamsız konuları dava edinmenin anlamsızlığını anladığında, anlayacaksın daha önce anlayamadıklarının ne anlama geldiğini. Vurgun başlayacak, felç geçirecek düşüncelerin koskoca bir kaybın azabını çekeceksin ve aslında çoktan yalnız kalmış olduğunu fark edeceksin.
Derin bir sessizlikle uğurlayın içinizde sarsıntı yaratanları. Hoş gelmeyen herkese koca bir hoşça kal… Buyur ettikleriniz buyruk verdik zannedip aşarsa haddini, kırmadan dökmeden kendinizi nazikçe yolu gösterin. Hayat kimseye uzun uzun sabırla müsamaha gösteremeyeceğiniz kadar kısa, yük etmeyin omzunuza elin densizlerini. Düzen bu ya bir gün tepesi atar dünyanın yedi kat yerin dibine teper hırs ile kazandım sananları.
Sevgiyle kalın, mümkünse iyi kalın!