Hatırdan mı çıkar, o şirin dilin
Mehrican vurmuş da, soldurmuş gülün
Tutuşmuş göklere, çıkıyor yalım
Sana sebep olan, annen ağladı
Odayı bürümüş ecel dumanı,
Zalım ateş hiç vermemiş amanı
Bir Ramazan günü, iftar zamanı
Cenazeni kılan, imam ağladı
Çabuk soymamışlar sırtından donun
Kavrulmuş dökülmüş, o nazik tenin
Teneşire çıkmış, akıyor kanın
Çırpını çırpını, annen ağladı
Ağabeylerin gelmiş, halın sormağa
Gözyaşları akar, dönmüş ırmağa
Ebem hazırlanmış, cehiz vermeğe
Ağaçtan atlara, binen ağladı
Yürekten mi çıkar, hiç yavru acın
Felek sana etmiş, olanca gücün
Baş ucunda ağlar, Fadime bacın
Su serperken eli, yanan ağladı
Felek kendi için, yaratmış gülün
Kara toprak sarmış kınalı elin
Gelin giden yoktur, yeşilin alın
Beyaz kefenlere, giren ağladı
Gözükara’m kan ağladı gözlerim
Kara haber duydum, tutmaz dizlerim
Tez gel amca kızı yolun gözlerim
Genç yaşta toprağa giren ağladı
Ali (Baz) GÖZÜKARA