Dirgen Ali; Kahramanmaraş’ın Afşin ilçesine bağlı, yeni adı Altunelma eski adı Norşun olan köyün hocasının oğludur. Herkes gibi Dirgen Ali de doğar, büyür ve delikanlı olur. Dirgen ismi ona zayıf olduğu için verilir. Ne yazık ki, Nurşin köylüleri pusu kurarlar ve Dirgen Ali’yi vururlar. Dirgen Ali’ye on yedi kurşun isabet eder. İki oğlu da yaralanır. Oğlu İnce Fakı ile üç kişi vurulur. Herkes cenazesini toplar Dirgen Ali’nin cenazesi burada kalır. Dirgen Ali’nin kayınları olan Maravuzlu Kalenderler cenazesini alır Maravuz’a defnederler. Bu acıya dayanamayan Dirgen Ali’nin hanımı Hacı Hatun şöyle bir ağıt yakar:
(NİC’OLDU)
Bir dostum yoğumuş tutam elinden
Yerli kaya oynar mıymış yerinden
Büyük tikenli de dağlar sallandı
Keklik avladığın günler nic’oldu
Kopardılar Elbistan’ın gülünü
Uzattılar kötülerin dilini
Yamacında söyletmezdin birini
Hüküm yürüttüğün günler nic’oldu
Tesirin vardı dağlara taşlara
Nuhuzun geçerdi uçan kuşlara
Hele bak gözümden akan yaşlara
Gülüp eğlendiğin günler nic’oldu
Gazi Paşa gibi hüküm verirdi
Şerefin gördükçe düşman erirdi
Kalsa yalan dünya sana kalırdı
Cihanı tuttuğun günler nic’oldu
Şeref için ağır silah takınır
Uçan kuşlar seybetinden sakınır
Mahkemede hakimlere yekinir
Antep’e kalktığın günler nic’oldu
Bunu söyler ağlar kaderi kara
Kaybettim beyimi uzadı ara
Niçin hiç gelmiyo dostlarım bana
Kurban kestirdiğin beyler nic’oldu