Teketek Haber

Dünya nüfusu yaşlanıyor

2017 itibarıyla dünya üzerinde, yaşı 60 ve üstü olan 962 milyon kişi yaşarken, bu rakamın 2050’de 2 milyarı aşması bekleniyor.

Dünya nüfusu yaşlanıyor
21 Mart 2018 - 16:30

Medya takibinin önde gelen kurumu Ajans Press, dünyadaki yaşlı nüfusu istatistiklerini inceledi. Ajans Press’in Birleşmiş Milletler Ekonomik ve Sosyal İşler Departmanı (UN DESA) ve medya yansımalarından derlediği bilgilere göre, 2017 itibarıyla dünya üzerinde yaşı 60 ve üstü olan 962 milyon kişi yaşıyor. Bu rakam baz alındığında, yaşlı insanların küresel nüfusun yaklaşık yüzde 13’ünü oluşturduğu görüldü. 1980’de 382 milyon olan 60 yaş ve üstü küresel nüfusun 2017’ iki kattan fazla artarak 962 milyona yükseldiği belirlendi.

EN ÇOK YAŞLI NÜFUS GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELERDE

ITS Medya ve Ajans Press’in gerçekleştirdiği medya incelemesine göre, geçtiğimiz yıl demografik yapıyla ilgili 7 bin 19 haber çıkışı tespit edildi. Demografik yapı başlığı altında çıkan haberlerde ise yaşlı nüfus bin 246 haberle konuşuldu. 2050 yılında yaşlılar; Avrupa nüfusunun yüzde 35’ini, Kuzey Amerika nüfusunun yüzde 28’ini, Latin Amerika ve Karayip nüfusunun yüzde 25’ini, Asya nüfusunun yüzde 24’ünü, Okyanusya nüfusunun yüzde 23’ünü, son olarak ise Afrika nüfusunun yüzde 9’unu oluşturacağı dikkat çeken bilgiler arasında yer aldı.

Dünya üzerinde yaşayan yaşlı nüfusun üçte ikisi gelişmekte olan ülkelerde yaşarken,  bu oranın gelişmiş ülkelere kıyasla daha hızlı büyüdüğü tespit edildi.2050 yılına gelindiğinde, dünyadaki yaşlı nüfusunu oluşturan her 10 kişiden 8’inin gelişmekte olan ülkelerde yaşaması öngörülüyor. Buna ek olarak, 2017 ile 2050 yılları arasında gelişmekte olan bölgelerde, 60 yaş ve üstü kişi sayısının iki kattan fazla artarak 652 milyondan 1,7 milyara çıkması beklenen sonuçlar arasında yer aldı.

2050 yılında dünya üzerindeki toplam yaşlı nüfusun 2,1 milyara yükselmesi beklenirken, 2030’a gelmeden 0 ila 9 yaş arası çocuk nüfusunu, 2050’ye kadar da 10 ila 24 arası genç nüfusunu geçeceği tahmin edildi. Yaşlı nüfusunda yaşanan sürekli artış için; doğurganlıktaki düşüş, tıptaki ilerlemeler ve demografik geçişi karakterize eden hayatta kalmadaki iyileşme gibi etkenlerin neden olduğu belirlendi.