Facebook, “kullanıcıların kişisel verilerinin, rızaları alınmadan diğer büyük şirketlerle paylaşıldığı” iddialarını yalanladı.
Facebook Gizlilik ve Kamu Politikası Direktörü Steve Satterfield, yaptığı açıklamada, Microsoft, Amazon, Netflix ve Spotify gibi şirketlerin, kullanıcılarının kişisel verilerini istismar etmesine izin verilmediğini belirtti.
Satterfield, Facebook’un, farklı cihazlar ve platformlarda kullanılmasına olanak sağlanması adına diğer şirketlerle birtakım ortaklıklar kurulduğunu vurgulayarak, “Facebook’un ortakları, insanların gizlilik ayarlarını görmezden gelmiyor, böyle yaptıklarına dair bir önerme yanlış.” ifadesini kullandı.
“Facebook’taki özel mesajlara erişimimiz olmadı”
Küresel internet televizyon ağı Netflix’ten yapılan açıklamada ise “Facebook’un, Netflix’e, kullanıcıların özel mesajlarına erişim hakkı tanıdığı” iddialarının doğru olmadığı bildirildi.
Netflix’in yıllar içinde daha sosyal bir yapıya kavuşmak için çeşitli çalışmalar yaptığı, bu kapsamda 2014’te üyelerin sevdikleri dizi ve filmleri Messenger ya da Netflix üzerinden Facebook’taki arkadaşlarına tavsiye etmelerini sağlayan bir özellik getirildiği aktarılan açıklamada, şunlar kaydedildi:
“Ancak bu uygulama kullanıcılar arasında hiçbir zaman popüler olmadı ve 2015’te uygulamaya son verildi. Uygulamanın açık olduğu süre zarfında ne kullanıcıların Facebook’taki özel mesajlarına herhangi bir erişimimiz oldu ne de Netflix olarak biz böyle bir talepte bulunduk.”
Dijital müzik platformu Spotify’dan yapılan açıklamada da “kendilerine böyle bir erişim hakkı tanındığından haberleri bile olmadığı” ifade edildi.
NYT’nin iddiası
New York Times gazetesinin yayımladığı haberde, Facebook’un, kullanıcılarının kişisel verilerini, rızalarını almadan Microsoft, Amazon, Spotify gibi dev şirketlerle paylaştığı ve bu veri miktarının Facebook’un açıkladığından daha büyük boyutlarda olduğu iddia edilmişti.
Haberde, Facebook’un, kullanıcılarının bilgilerini doğrudan satmadığı, bunun yerine sosyal medya platformunun kurucusu Mark Zuckerberg’in şirketin ilk yıllarında birçok şirketle anlaşmalar yaparak kullanıcıların verilerine erişim izni tanıdığı ileri sürülmüştü.