Kahramanmaraş Şehri, gerek coğrafi konumu gerekse jeomorfolojik açıdan bir geçiş kuşağının içerisinde yer almasından dolayı tarih boyunca sürekli farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmıştır. Kentin tarihi, İl merkezine 65 km. mesafede Tekir Kasabası’na bağlı Yukarı Döngel Köyü’nde bulunan Direkli Mağarası’nda son yıllarda yapılan bilimsel arkeolojik kazı çalışmaları sonucunda Paleolitik döneme kadar inmektedir. Paleolitik Dönemden sonra bölgenin zengin ovalarında yer alan 250 höyük ve antik yerleşim alanında Neolitik, Kalkolitik, Tunç ve Demir Çağlarını geçirmiş olan şehir, bugünkü yerinde Asurlular tarafından Markasi adıyla bir koloni kent olarak kurulmuştur. Anadolu’da Kızılırmak kavsi içerisinde hüküm süren büyük Hitit İmparatorluğu’nun Ege göçleri nedeniyle yıkılıp dağılmasından sonra Hitit Halkının bir bölümü güney ve güneydoğu Torosların dağlık bölgelerine çekilerek, Maraş ve çevresinde Gurgum Krallığı’nı kurmuşlardır. Bugün Kahramanmaraş Müzesi’nde ve bütün Anadolu’daki müzelerin koleksiyonlarının en nadide eserleri arasında sayılan ve dünyaca tanınan “Maraş Mezar Stelleri” Gurgum Krallığı’nın bölgede kurulduğunun en önemli kanıtlarıdır. Bölgeye daha sonra Asurlular egemen olmuş, Asurlulardan sonra önce Bölge İran ve çevresinde kurulmuş olan Medlerin daha sonra da Perslerin egemenliği altına girmiştir. Makedonya Kralı Büyük İskender’in MÖ 334 yılında Anadolu’yu ele geçirmesiyle Maraş ve çevresi Makedon egemenliğini tanımıştır. Büyük İskender’in ölümünden sonra önce Komutanlarının kurduğu Seleukos, daha sonra da Kommegene Krallığı’nın egemenliği altına girmiştir. Kentin adının bölgede kurulan Margasi, Marasion, Maraj, Mer’aş kent isimlerinden geldiği ifade edilse de günümüzde ayakta bu kentlere ait Maraş Kalesi dışında hiçbir kalıntı bulunmamaktadır. Roma döneminde Romalıların Anadolu’yu egemenliği altına almasından sonra Roma, Kommegene Krallığı’nı da hakimiyeti altına almış ve Kommegene Krallığı’nı oluşturan dört büyük kentten biri olan Germanicia’da Roma egemenliği altına girmiştir. O tarihlerde iktidarda bulunan ve resmi adı “Gaius Julius Caesar Augustus Germanicus” olan Caligula, Kommegene Krallığı tahtına IV. Antiokhos’un geçmesini sağlayınca, Antiokhos’da bir şükran ifadesi olarak kentin adını, İmparatora izafeten “Germanicia” koymuştur. Son yıllarda Maraş’ta bulunan mozaiklerin tespit-tescil aşamasında ve bu tez çalışması sırasında bilimsel kaynaklarda yapılan araştırmalarda Germanicia Antik Kenti ile ilgili çok az bilgi ve belgeye rastlanmıştır. Kaynaklarda Germanicia Antik Kenti’nden Kommegene Krallığı’na bağlı 4 önemli şehirden biri olarak bahsedilir. Roma Döneminde MS 2 yüzyılda Anadolu’da büyük kentlere tanınan sikke basma hakkı, o dönemde bölgede önemli bir kent olan Germanica Antik Kenti’ne de tanınmıştı. O dönem sikkelerinde kentin iki adı bulunmaktadır. ‘’Kaisareia ve Germanicia. Sikkelerde Kaisareia lejantıyla anılması şehrin Roma kökenini işaret etmektedir (Tekin, 2010, s.173). MS 2. yüzyılda yaşamış ünlü coğrafyacı Ptolemaios tarafından da şehrin ismi anılmakta olup MS 3. yüzyıl başlarında Roma İmparatoru Caracalla’nın son yıllarındaki seyahatlerini gösteren Antonin İtinerarium ile MS 4 yüzyılın sonlarında Roma yol güzergahlarını gösteren ve orijinal haritanın 12-13. yüzyıllardaki kopyası olan Peutinger Levhasında Germanicia Antik Kentini çevresinde yer alan şehirlerle bağlayan yol güzergahları ayrıntılı olarak verilmiştir. Roma İmparatorluğu’nun doğu ve batı olarak ikiye ayrılmasından sonra Doğu Roma (Bizans) İmparatorluğu sınırları içerisinde kalan şehir bu dönemde de Sasaniler ve Bizanslılar arasında mücadelelere sahne olmuş sürekli akınlara maruz kaldığı için de yakılıp yıkılmıştır. MS 1337 yılında Müslümanların bölgeyi fethetmesine kadar bu mücadelelerde bölge genelde Bizans hakimiyetinde kalmıştır (Aladağ, 2009, s. 3-4). Bazı tarih yazarlarına göre Germanicia, Anadolu ile Suriye’yi birbirine bağlayan yol üzerinde bulunan bir kenttir (Foss, 1991, s. 845) Antik haritalarda Germanicia Kenti Maraş ile aynı konumda yer alsa da günümüzde ayakta herhangi bir kalıntının olmayışı nedeniyle hep başka yerlerde aranmasına sebep olmuştur (Ersoy, 2010, s. 185). Son yıllarda Kahramanmaraş İl merkezinin doğusunda kalan ve halkın Karamaraş adını verdiği Dulkadiroğlu, Şeyh Adil, Bağlarbaşı ve Namık Kemal Mahallelerini içine alan yaklaşık 1300 dönümlük bir alanda Kahramanmaraş Müzesi Başkanlığı’nda yapılan kazılar, sondajlar ve ihbarlarla 19 alanda bulunan mozaikler ve kalıntılar ışığında bölgenin Germanicia Antik Kenti olduğu kesinlik kazanmıştır. 2007 yılında Dulkadiroğlu Mahallesinde bir evin altında yapılan kaçak kazı sonucunda ortaya çıkarılan bir parça mozaik, Germanica Antik Kenti’nin adının konmasında ve yerinin tam tespit edilmesinde bir ışık olmuştur. Yaklaşık 30 yıl önce yerleşime açılan bölgede, gerek belediye çalışmaları gerekse evler yapılırken tesadüfen karşılaşılan mozaikler ve kalıntılar, alanın tescil edilmemesi nedeniyle bugüne kadar çoğu yerde yok edilmiştir. Müze Müdürlüğü Başkanlığı’nda 2009-2010 yılları arasında yapılan bilimsel kazılarla ortaya çıkarılan “Yaşam Mozaiği” dışında bulunan tüm mozaikli alanlar iki ya da tek katlı evlerin, parkların, yolların, okulların yaklaşık 60 cm. altında kurtarılmayı beklemektedir. Mozaikler, günümüze kadar Maraş’ın sırtını dayadığı Ahır Dağları’ndan akan sel sularının bıraktığı alüvyonların mozaikleri zamanla kapatmasıyla günümüze kadar kalabilmiştir. Bölgenin yamaç olması nedeniyle sel sularının sürüklediği alüvyonların mozaikleri kapatması yanında, Germanicia Antik Kenti’nde yer alan villaların duvarlarının Zeugma villalarında olduğu gibi kerpiç ve moloz taştan örülmesi, villaların yangın ve istilalar sonucunda mozaiklerin üzerine yıkılmasıyla bir nevi koruma duvarı oluşturarak mozaiklerin günümüze kadar ulaşmasını sağlamıştır. Kurtarma kazısıyla ortaya çıkarılan ve Roma Dönemine ait bir villanın salonuna ait olan 46 m2’lik mozaik, yok olmuş bir antik kente ait ilk belge olması açısından önemlidir. Yapıldığı günlerde bir villanın salon tabanını süsleyen gösteriş ve zenginlik göstergesi olan mozaik, bir anlamda günümüze Germanicia Antik Kenti’ni taşımıştır. Mozaik üzerinde Germanicia ile ilgili günlük yaşamdan kesitler yer almaktadır. Mozaiği önemli kılan ve Anadolu’da bulunmuş diğer mozaiklerden ayıran en önemli ayrıntı mozaik üzerinde Germanicia’nin mimarisine ait villaların tasvirlerin bulunmuş olmasıdır. Coğrafi ve jeopolitik konumundan dolayı sürekli akınlara ve istilalara maruz kalmış bir Antik kentin yok olmuş mimarisine ait villa mimarisini bize yansıtması kentin tarihi açısından önemlidir. Dünyada ve Anadolu’da bulunan mozaikler üzerinde dönem mimarisini yansıtan mozaiklerin az ve nadir olması, antik kentte çıkan mozaiklerin arkeoloji dünyası açısından da ayrı bir yere sahip olmasını sağlamıştır. Üzerinde yer alan Germanicia’nın günlük ve sosyal yaşamını anlatan tasvirlerden dolayı “Yaşam Mozaiği” adı verilen mozaikte; Germanicia’nın faunasını, florasını, halkın giyim tarzını da yakalamak mümkündür. Yerleşime açıldığı 30 yıl önce evler yapılırken, çoğu yerde bilinçsizce yok edilen ve çoğu yerde bugün evlerin kömürlüklerini süsleyen mozaikler, Müze Müdürlüğü’nün yaptığı kurtarma kazılarının basında yer alması ve yine Müze Müdürlüğü’nün Bölgede yaptığı projelerle kalıntılar ve mozaikler hakkında halkı eğitmesiyle ve bilinçlendirmesiyle ortaya çıkarılan 14 alandaki mozaiklerden yola çıkarak Germanicia mozaiklerini iki grupta toplamak mümkündür: Figürlü mozaikler ve geometrik desenli mozaikler. Figürlü mozaikler, dönemin sosyal, kültürel ve toplum yapısını anlatması açısından önemlidir. Tez içerisinde ayrıntılarıyla incelenen ve halen Bağlarbaşı Mahallesi’nde bir evin altında kurtarılmayı bekleyen “Avcı Mozaiği” bize o dönemde Germanicia’da avcılığın yaygın olduğunu vurgular. Bu mozaiğin yer aldığı parselin devamında bir evin kömürlüğünde yapılan kanalizasyon çalışması sırasında tesadüfen bulunan ve Kahramanmaraş Müzesi tarafından küçük çaplı bir sondaj kazısı sonucu ortaya çıkarılan “Seramik Ustası” mozaiği adından da anlaşılacağı üzere büyük bir pithos yapan ustayı betimlemektedir. Bu mozaik, Anadolu’da yer alan hiçbir mozaikte bir meslek grubunun mozaikler üzerinde yer almaması nedeniyle çok değerli bir kompozisyona sahiptir. Yine Şeyh Adil Mahallesi’nde kaçak bir kazı sonucu bulunan ve çok az bir bölümü ortaya çıkarılan “Eros Mozaiği”, Roma döneminde Hıristiyanlığın kabul edilmesiyle tek tanrılı dine geçişte mozaikteki geçişin, yani son mitolojik konuların tasvir edildiği mozaikler olması açısından önemlidir. Yine Bağlarbaşı Mahallesi’nden duyarlı bir vatandaşın yıllar önce ev yaparken bulduğu ve kömürlüğüne sağlam ve güzel olduğu için zemin olarak bıraktığı “Kuşlar Mozaiği” Germanicia’nın doğa yaşamını anlatır. Kurtarma kazısı yapılan alanda Müze Müdürlüğü tarafından 2001 yılında yapılan kurtarma kazısıyla ortaya çıkarılan ve halen Kahramanmaraş Müzesi’nde sergilenen “Koridor Mozaiği” bir villanın koridoruna ait figürlü bir mozaik olması ve döneminde yaşamış hayvanları anlatması açısından önem taşımaktadır. Geometrik mozaikler içerisinde yer alan “Kilim Desenli Mozaik” halen Bağlarbaşı Mahallesi’nde bir evin kömürlüğünü süslemekte olup günümüze kadar gelmiş yaşayan bir “kilim deseninin” o yıllarda bir mozaik üzerinde yansımalarını bize sunmaktadır. Yine geometrik desenli mozaiklerden “Gamalı Haç” ve “Madalyon Desenli Mozaik” bize o dönemde Germanicia’da Anadolu’da bulunan mozaikler üzerinde yer alan motiflerin, Germanicia Antik Kenti’nde de yaygın olarak kullanıldığını göstermektedir. Germanicia Antik Kenti ve mozaikleri çalışması bu tez kapsamında ayrıntılarıyla anlatılıp mozaiklerin ikonografileri, teknik özellikleri ortaya konulmuş, yakın bölge mozaikleri ile karşılaştırılması yapılmış, Anadolu ve dünya mozaiklerindeki yeri ve önemi araştırılmış ve en önemlisi Germanicia mozaiklerinin bir tez çalışmasıyla belgelenmesi yapılmıştır. Tez içerisinde bir katalog halinde verilen mozaikler ve kalıntılara K-1, K-2 gibi katalog numarası yanında mozaiklerin konularına göre isimler verilmiş ve katalog sistemine göre tez içerisinde mozaik ve kalıntılar anlatılmıştır. Germanicia Antik Kenti mozaik ve kalıntılarının, günümüzde evlerin, parkların, yolların altında yatmaktadır. Halen kurtarma kazısı yapılan alanda in-situ olarak bırakılan mozaikler ve önümüzdeki yıllarda bilimsel kazılarla Germanicia Antik Kenti’nde ortaya çıkartılacak olan mozaikli alanlar ve kalıntıların yerinde sergilenmesi yapılarak, Bölgenin bir Açık Hava Müzesine dönüştürülmesi ve Roma Dönemi Germanicia Antik Kentinin tekrar yerinde yaşatılması amaçlanmaktadır.