Varlıklı bir ailenin Güllü adında bir kızları vardır. Fakir bir delikanlı Güllü’ye gönül kor. İstetir, ancak alamaz. Güllü’nün de çocukta gözü olduğundan kaçmaya karar verirler. Bir akşam bohçasını alan Güllü çocukla kaçar. Durumu fark eden aile peşlerine düşerek yarı yolda yakalarlar. “Sen kim, Güllü kim? Güllü’yü nasıl besleyeceksin?” diyerek elinden alırlar, Güllü’yü. Bunun üzerine çocuk, dillerde dolaşan şu ağıdı yakar.
Fakirlik korkusuyla sevdiği oğlana verilmeyen Güllü’ye ağıt:
GÜLLÜ’YE AĞIT
Güllü’m seni ben de alıp kaçarım
Yedi dağ ardına çadır açarım
Yemen içemezsem kenger içerim
Elbet ben de bir Güllü’yü beslerim
Güllü’m çıkmış pencereden bakıyor
Lebi şeker olmuş yere akıyor
Güllü’m bir suç etmiş ondan korkuyor
Elbet ben de bir Güllü’yü beslerim
Kapımızın önü üç ağaç asma
Güllü’m gadan alam sen bana küsme
Kudnu alamazsam alırım basma
Elbet ben de bir Güllü’yü beslerim