Kürneli aşiretinden olan Hacı Kerim’in dört kardeşinin en küçüğü olan Hacı Mehmet, İzmir’de çalışmaktadır. Hacı Mehmet bir hastalığa yakalanır. Abisi İzmir’e gider, Hacı Mehmet’i doktora götürür, biraz durumu düzelir gibi olunca geri gelir. Aradan iki ay geçmeden kardeşinin öldüğünü duyan Hacı Kerim aşağıdaki ağıdı yakar:
Sabah namazını kılıp oturdum
Topladım yavruları alıp getirdim
Bindirdim tabuta kabre götürdüm
Bulamam gardeşim seni bir daha
İzmir’in yolları gayette uzak
Zalim felek kurmuş önüme tuzak
Gelmişim İzmir’e biraz da gezek
Bulamam gardaşım seni bir daha
Yavrular toplanmış hepsi ağlıyor
Baktım İsrafil’e içi yanıyor
Baktım Fevzigilin yüzü gülmüyor
Bulamam gardaşım seni bir daha
Anam seni çok severdi
Karşısına alıp topalağım derdi
Ölüm seni benden alıp götürdü
Bulamam gardaşım seni bir daha
Gardaşa söyleyecek sözüm çoktur
Tabutunu açıp da yüzüne baktır
Doktorlar demişler çaresi yoktur
Bulamam gardaşım seni bir daha
İçimize girmiş çıkmaz acısı
Doktor ilaçlamış geçmiş sancısı
Adana’dan gelmiş iki bacısı
Bulamam gardaşım seni bir daha
Söyleme Kerim’im bitir sözünü
Ataşa döndürdün yaktın özümü
Ağlayarak kör edicin gözünü
Bulamam gardaşım seni bir daha