Kimsesizim gurbette, yattığım şu yatakta
Şefkatin, merhametin, sevgin arandı anne
Ne şifa, ne teselli var amma ağlamakta
Gözyaşımın rengine yastık boyandı anne
Sıhhat kanat çarparken, ölüm dize geliyor
İnatçı ağrılarla ateşim yükseliyor
İçimdeki korkuyla kalbim iğneleniyor
Uyuyan hatıramın hepsi uyandı anne
Ziyaret günü için bekleyenler sevindi
Annesi kız kardeşi ve sevenleri indi
Sararmış çehrelerin sevinci ne şirindi
Gurbeti duya duya yüreğim yandı anne
Şifa uman iki kol bir annenin boynunda
Seven sevgilisinin elleri var koynunda
Parlayan ümitlerle teselliler alnında
Kimsesizler de, için için, ağladı anne
Silinmemiş gidenin gözyaşının izleri
Geride kalanların sararmış benizleri
Düşündüm yatağımda göçen kimsesizleri
Ayrılığın hançeri kalbe dayandı anne
Garibe ölüm gelse, onu yalnız bulacak
Yoktur yavrum diyerek ölümüne yanacak
Belki bulunmayacak bir yudum su sunacak
Bir düşünüş bin keder böyle toplandı anne
Ebedi bir serveti götürenler elinde
Şahadet getiriyor İhlas ile son günde
Rabbini zikredenler mutlu son nefesinde
Oğlun yaşlı gözlerle Hakk’a yalvardı anne
Gelenler gidecektir böyledir anne hayat
Tanrı’mızın lütfudur hem ölüm hem de sıhhat
Hastanede yazılmış diye üzülme fakat
Kalbimdeki kavuşma ümidi kaldı anne
Ahmet Cansız GÜLLÜ