Antalya’da pratikliği ile çevresinde “atom karınca” olarak bilinen, güler yüzüyle de sempati toplayan 21 yıllık hemşire Fatma Yıldız, ev ev dolaşıp bakımını yaptığı yatalak, engelli ve yaşlı hastaların adeta “beyaz meleği” haline geldi.
Antalya’da, pratikliği ile çevresinde “atom karınca” olarak tanınan, güler yüzüyle de sempati toplayan 21 yıllık hemşire Fatma Yıldız, ev ev dolaşıp bakımını yaptığı yatalak, engelli ve yaşlı hastaların adeta “beyaz meleği” oldu.
Adana’da dünyaya gelen ve avukat olmayı hayal eden 40 yaşındaki Yıldız, mahallede arkadaşlarıyla oynarken bir köpeğin ısırması sonucu yaralandı. Kaldırıldığı hastanede acıdan ağladığı için görevli hemşirenin kendisine bağırmasından etkilenen Fatma Yıldız, insanlara güler yüzlü davranmak, tedavilerine yardımcı olmak için hemşire olmaya karar verdi.
Yüksek puanla Bitlis Sağlık Meslek Lisesini kazanan Yıldız, mezun olduktan sonra yaklaşık 10 yıl özel sektörde hemşirelik yaptı, yatalak hastaların tedavisini gerçekleştirdi.
Girdiği sınavlarda da devlet memurluğunu kazanarak farklı hastanelerde hemşirelik yapan 3 çocuk annesi Fatma Yıldız, Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesinde “beyaz kod” bölümüne tayin oldu. Bir süre burada çalıştıktan sonra gönüllü olarak evde sağlık hizmeti birimine geçen Yıldız, ekip arkadaşlarıyla kırsal kesimlerdeki yatalak, engelli ve yaşlıların tedavisini gerçekleştiriyor.
Güler yüzüyle hasta ve yakınlarının sevgisini kazanan, hızlı ve pratik olduğu için meslektaşları tarafından “atom karınca” lakabı takılan Fatma Yıldız, hastalardan kan alıyor, ateşini, tansiyonunu ölçüyor, yaralarına pansuman yapıyor, psikolojik destek ve fizik tedavi hizmeti veriyor.
Dağ, taş ve tepeleri aşarak kırsal kesimlerdeki evlere ulaşan Yıldız, çocuklarından çok hastalara zaman ayırarak, onların yüzünün gülmesi için çaba sarf ediyor.
Fatma Yıldız, “Beni köpeğin ısırmasından çok, hemşirenin gösterdiği şiddetli tepkileri incitmişti. O gün güler yüzlü bir hemşire olmaya karar verdim.” dedi.
Yıldız, meslek hayatı boyunca şefkatli, sevecen ve merhametli bir hemşire imajı oluşturmak için çaba gösterdiğini söyledi.
– “Dua toplamak için bu mesleği yapıyorum”
Hastaya bağırıp çağıran hemşire imajını silmeye çalıştığını ifade eden Fatma Yıldız, çocukken Kozan Devlet Hastanesinde kendisine kızan hemşireyle bir dönem nöbet tuttuğunu da belirtti.
“Sahada olmaktan mutluyum. Hastayla kaynaşmalıyım, onlara dokunmalıyım. Benim için hemşirelik öncelikle bir vicdan. Dua toplamak için bu mesleği yapıyorum. Her meslekten para kazanabilirsiniz, ‘Allah razı olsun’ duasını parayla satın alamazsınız.” diyen Yıldız, dağ taş demeden uzaklara gidip, şifa dağıtmaya çalıştıklarını kaydetti.
Zor durumlarla da karşılaştıklarını vurgulayan hemşire Yıldız, hastaların, devletin evde sağlık hizmeti uygulamasından çok memnun olduğunu söyledi.
Çalışırken ekip ruhunun önemli olduğunu vurgulayan Fatma Yıldız, “Onlarla kaynaşıyoruz, aileden birisi gibi oluyoruz. Bizim için mesai saatinin bir önemi yoktur. Hasta ve yakınlarının gözlerinin içinin güldüğün görmek bize güç veriyor.” diye konuştu.
Konyaaltı ilçesine bağlı Aşağı Karaman Mahallesi’ndeki hasta Murat Ergül’ün eşi Nadire Ergül ise eşinin kalp ameliyatından sonra felç geçirdiğini ve 2,5 yıldır evde bakım hizmeti aldıklarını belirtti.
Eşinin yürüyemediğini ve konuşamadığını dile getiren Ergül, “Evde sağlık hizmeti bizi çok rahatlattı. Allah devletimizden razı olsun, sürekli hastaneye gitmemiz zor oluyordu. Fatma hemşirenin ekibi de çok iyi, güler yüzlüler. Onları ailemizin bir ferdi olarak görüyoruz.” şeklinde konuştu.
Dağ Mahallesi’ndeki bir yatalak hastanın oğlu Ali Öztürk de çiftçilik ve hayvancılıkla uğraştığı için annelerini sık sık hastaneye götürmelerinin zor olduğunu, evde sağlık hizmetiyle işlerinin kolaylaştığını ifade etti.