Andırın’ın Gökahmetli Köyünde yaşayan Hacı Sarı Beyin oğlu Abdi Ağa hastalanır ve kurtulamayarak dünyaya veda eder. Kardeşi Bekir Ağa abisinin ölümüne çok üzülerek ona aşağıdaki ağıdı yakar:
Yanarım gardaş yanarım
Geder de geri dönerim
Tez gel babamoğlu tez gel
Sensiz yurda mı gonarım
Altında atın dorusu
Gardaş ellerin yarısı
Bana dayan dur diyorlar
İki gözümün birisi
Doru atı gapıya çekin
Başına vurun başlığı
Ben okumaya gideceğim
Gardaşım versin harçlığı
Yaşa babamoğlu yaşa
Maraş’tan istemiş Paşa
Gardaş Maraş’a gedici
Yamçısını getir Eşe
Yaldızlı fincan içinde
Eşelere getti tabak
Mevle’m bir evled vermedi
Sekioğluca başı gabak
Cenned’i oğlan eder de
Abdalınan övdürürüm
Sen gardaşa ağlamıyon
Eşe seni döğdürürüm
Varır evini yoklarım
İssiz odanı beklerim
Tavsu’yu bana verirsen
Alır goynumda saklarım
Elin Tavsu’ su var ımış
Onun inen eğlenici
Benim gimi onmamışlar
Ataşlara dağlanıcı
Uzun Salak’ta ekici
Bulamam ağamın yekini
Çatal kilimi gerer de
Yığarım gumaş yükünü
Bir yanı çeltik salağı
Bir yanı Temus süreği
Camızı gurban adamış
Gabül olmamış dileği
Adil GÖK