Andırın’ın Çiçekli köyünde yaşan Hatice SALAN’ın eşi tarlada tırpanla ot biçerken aniden rahatsızlanır ve ölür. Ölüm sebebini öğrenmek için hastaneye kaldırırlar. Fakat hastanede Hatice içeri alınmaz. Zaten çok üzgün olan Hatice dışarıda bırakılır. Hatice Hanım o acıyla başlar söylenmeye:
Polis gadanı alayım
Aç gapıyı girdir beni
Eşimi de göstermezsen
Vur burada öldür beni
Ezelden yürek yaralı
Benim içerim gereli
Size diyom doktur beyler
Haber ver aslın nereli
Andırın’dan döndük beri
Cenazeyi aldık geri
Gelin hele guzularım
Soğuk yüzün görün gari
Ağa gonakta çatal pece
Sabah olmaz uzun gece
Eşim orda ne söyledi
Din talgını veren hoca
Dutmaz da olmuş elleri
Söylemez olmuş dilleri
Cenezeyi aldık döndük
Garşı gel çiçekli elleri
Şu da Guşluk’un deresi,
Hayli çekiyor arası,
Ne desek de hepi boşa,
Gelmiş eşimin sırası.
Pazar günü ardı sıra
Biz de geldik sora sora
Gadanı alıyım eşim
Nasıl yattın guru yere
Mezerimin daşlarına
Guş gonmuyor başlarına
Eşim mektup salar mola
Andırın’ın işlerine
Varın bakın mezarına
Uğradın mezarına
Çekin de satın atını
Andırın’ın bazarına
Atını çekin dışarı
Bindirmiyor ne haşeri
Gözümün yaşı gurumaz
Eşimden ayrı düşeli
Hatice SALAN