Nurhak’lı Ali (…)bir hihayeye başladı:
“Bizim orada bir kız varmış; ismine Iraz derlermiş. Bu kızı Helete köyünden Ofo isminde biri bizden kaçırmış, kendisine avrat yapmış. Bizim oba bu işe çok kızmış ve Ofo’yu vurmuş. Sonra bizim Nurhak’lı İbrahim âşık bu yiğit için bir ağıt düzmüş.”
Bu olaya ait türküyü okudu:
Şahandan aşağı koyunlu kuzu
Yıldız düşmüş gülmüyor yüzü
Ofo’nun sevdiği Nurhak’lı kızı
Arslanı çakala boğduran Iraz
Helete köprüsü dardır; geçilmez
Soğuktur suları; bir tas içilmez
Iraz’ın saçı da telden seçilmez
Neniyle neniyle Iraz neniyle 1
Iraz atlas giyer, Aşo alaca
Aşo başlık bağlar, Iraz salaca
Yetimler kaldı hüküm sılaca
Neniyle neniyle Iraz neniyle
Ofo’yu dersen Nurhak’lı vurdu
Postalın içini al kan doldurdu
Helete köyüne kırana girdi
Neniyle neniyle Iraz neniyle
Ofo’nun ölüsü Zorkun’da yatar
Gümüşlü kayışın göğsüne sokar
Iraz karaları boynuna takar
Neniyle neniyle Iraz neniyle
Ali’den bir ağıt istedim. Biraz düşündü ve şu ağıtları okudu
Yol üstünde kutluk ise
Aldım ağzın bağlamaya
Eller düğün, bayram etmiş
Ben koyuldum ağlamaya
İsmail’im okutamam
Hüseyin’i fakı edemem
Gitme benim sarı efem
Her işini hak edemem
Satarlar kara katırı
Saymazlar bir de hatırı
Günde bin ağılar yerdim
Doymaz kaya karalarım
Aşa’ma bellik sallatmam
Abanın içne korum
Kadanı alam da hırka
Ben ağlarım korka korka