Demokrat Parti İstanbul İl Başkanı Ekrem Eray Arda İstanbul’un deprem riskine dikkat çekerek “Kendiliğinden çöken binaların olduğu bir şehirde deprem meselesi sürekli gündemdir. İstanbul’un en büyük meselesi can güvenliğidir” dedi. İBB Meclisi’nin deprem başlığı altında düzenlediği özel oturuma işaret eden Başkan Ekrem Eray Arda, “İstanbul için gerekli eylem planını bütün paydaşlarla beraber uygulamak için elimizden gelen katkıyı koymaya hazırız.” dedi.
İBB Meclisi dün İstanbul’u bekleyen en büyük tehlike olan deprem ile ilgili özel oturum düzenlendi. Oturumda bugüne dek İstanbul’da depreme karşı yapılanlar ve yapılamayanlar masaya yatırıldı.
Demokrat Parti İstanbul İl Başkanı Ekrem Eray Arda da yapılan toplantıya atıfta bulunarak “İstanbul için gerekli eylem planını bütün paydaşlarla beraber uygulamak için elimizden gelen katkıyı koymaya hazırız” çağrısı yaptı.
Deprem gerçeğinin sadece yıldönümlerinde ve yeni bir deprem olduğunda hatırlandığını dile getiren Başkan Ekrem Eray Arda, ” Biz de daha önce defalarca hatırlattığımız bu kaçınılmaz gerçeği bir daha kamuoyuyla paylaşmak ve bu konuda atılacak her adıma katkı sunmaya hazır olduğumuzu ifade istiyoruz.Üzerinden yıllar da geçse depremlerde kaybettiğimiz vatandaşlarımızın ailelerinin, sevdiklerinin, yakınlarının acıları hala taze. Depremi yaşamış insanların korkuları, endişeleri hala taze. Deprem gerçeğinin sadece yıldönümlerinde ve yeni bir deprem olduğunda hatırlanması beni bir vatandaş olarak da kaygılandırıyor.” dedi.
“İstanbul’da 7,5 şiddetindeki bir depremde 50 bin binanın yıkılma riski ortadayken yeni depremlere hazırlanma konusunda çok az yol gittik.” Arda sözlerini şöyle sürdürdü:
“Milletçe yaşadığımız bu büyük travmalara rağmen ne yazık ki bunca yıldır icra makamlarında oturanlar afet riski olan yerleşim yerlerini taşımaya, onca inşaat aşklarına rağmen binalarımızı depreme dayanıklı hâle getirmeye, kent merkezlerinde deprem toplanma alanları oluşturmaya gereken önemi vermedi.
Oysa İstanbul ve çevresinin dönüşüm ihtiyacı devam ediyor. İyi niyetli birtakım girişimler, şehrin ihtiyaçlarının büyüklüğü karşısında yetersiz kalıyor.
Kendiliğinden çöken binaların olduğu bir şehirde deprem meselesi sürekli gündemdir. İstanbul’un en büyük meselesi can güvenliğidir.
Oysa depremde hep birlikte bir ders çıkarmıştık. Depremde yapacaklarımız çok sınırlı ama deprem öncesi yapacaklarımız açık ve net. Yapı stoğumuzu yenilemek zorundayız. Beklenen büyük İstanbul depremi öncesi çözüm, devletle milletin el ele yürütmesi gereken bir seferberliktir. Hiçbir şey için asla geç değil.
Vatandaşa depremle yaşamayı öğrenmek anlatılırken, siyasiler de depremle yaşayan bir şehrin gerçeğine yüz çeviremez. İstanbul için gerekli eylem planını bütün paydaşlarla beraber uygulamak için elimizden gelen katkıyı koymaya hazırız.”