TARİHİ MEKANLAR
KAHRAMANMARAŞ MÜZESİ
Bir kentin tarihi hakkında bilgi sahibi olmanın en kolay yolu o şehrin müzesini gezmektir. Kahramanmaraş’ta ilk müze 1947 yılında Taş Medrese’de kurulmuş, 1961 yılında Kahramanmaraş Kalesi’ne taşınmıştır. 1975 yılında ise İl Merkezi Azerbaycan Bulvarı’nda bulunan bugünkü mevcut müze binasına taşınmıştır.
1977 yılında temeli atılan Kahramanmaraş Müzesi ek inşaatının tamamlanması için 2003 yılı Eylül ayında başlatılan yeniden projelendirme çalışmaları sonuçlandırılmış ve Kahramanmaraş Arkeoloji Müzesi 2012 yılı Mayıs ayında hizmete açılmıştır.
Envanter kayıtlarında 30.000 eser bulunan Müze, yedi adet teşhir salonu, birer adet çocuk eğitim ve çok amaçlı toplantı salonu, bahçe teşhir ve çevre düzeni ile ziyaretçilerini beklemektedir.
-Antik Fil Sergi Salonu
-Direkli Mağara Kazısı Canlandırma ve Sergi Salonu
-Domuztepe Höyük Kazısı Canlandırma ve Sergi Salonu
-Maraş Aslanı ve Hitit Eserleri Sergi Salonu
-Mozaik Sergi Salonu
-Taş Eserler ve Steller Sergi Salonu
-Kronolojik Arkeolojik Eserler Sergi Salonu
-Sikke Teşhir Bölümü
-Bahçe Teşhir Kompleksi
KAHRAMANMARAŞ KALESİ
Kahramanmaraş kent merkezindeki yığma tepenin üstündedir. Günümüze değin birçok onarım geçiren kalenin İÖ I. İS II. yy. arasında yapılmış olacağı düşünülmektedir.150×75 metre boyutlarında dikdörtgene yakın planlıdır. Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü duvarların bir bölümünü ve üç burcu onartmıştır. Bunlardan biri kalenin eski giriş kapısıdır.
Kare planlı burcun dış duvarları kesme taş, iç duvarları ise moloz taştır. Yarıdan çoğu yıkılmış iç duvarlarda iç kapı koridoru ile kapı söve eyerleri onarılmıştır. Burcun güney yüzünde sivri kemerli, çift kanatlı kapı yer alır. Ahşap kapı kanatları, kalın saç kaplanarak iri başlı çivilerle perçinlenmiştir. Burcun doğusu mazgal deliklidir. İçten haç planlı burç, haçın uzun kolu üstündeki başka bir kapıyla kaleye açılır. Kale surlarının içi park olarak düzenlenmiştir. 2005 yılında Kahramanmaraş Belediyesi tarafından Anıtlar Kurulu’nun izniyle aslına zarar vermeden restore edilen Kale içerisinde, Restorant, açık çay bahçesi, dinlenme ve gezi mekanları ile çocuk parkı bulunmaktadır.
1920 KURTULUŞ MÜZESİ
Kahramanmaraş Kalesinde bulunan müze, son derece başarılı bir şekilde dizayn edilmiş; ‘’Maraş Bize Mezar Olmadan Düşmana Gülzar(gül bahçesi) Olmaz’’ diyerek kendi kendini kurtaran Kahraman Ecdadın kahramanlık olaylarının görsel özenle anlatıldığı tarih konulu bir müzedir. Müze alanına girer girmez insanı savaşın yaşandığı zamana götüren bir milli mücadele havası ile baş başa kalıyorsunuz. Müzede sahneler kente İngilizlerin gelişi konusu ile başlayıp; devamında diğer olaylar kronolojik olarak sıralanmıştır.
KAPALI ÇARŞI
Kahramanmaraş il merkezinde bulunan Kapalı Çarşı’nın XV.yüzyılda yapıldığı sanılmaktadır. Kapalı Çarşı, Bedesten ile Bakırcılar çarşısı arasında iki ayrı bölümden meydana gelmiştir. Çarşı koridor çevresinde sıralanmış dükkanlardan meydana gelmiş, üzeri yuvarlak bir tonozla örtülmüştür. Aydınlatma da üstteki tonozlara açılan pencerelerden sağlanmıştır. Yapımında moloz ve kesme taş kullanılmıştır.
Osmanlı kapalı çarşılarının en erken örneklerinden biri olup, ortasındaki dua kubbesi ile dikkati çekmektedir.
Kapalı çarşının kuzeyinde 23.00×23.00 m. ölçüsünde bedesten yer almakta olup, her iki yapı da birbirine bitişiktir. Bedesten ortada bulunan dört payeye oturan tonozlu dokuz bölüm halindedir. Kare planlı olan bedestene her cephede bulunan dört ayrı kapıdan girilmektedir.
TAŞHAN
Kapalı Çarşıya bitişiktir. Dulkadiroğulları döneminde yapıldığı öne sürülen, moloz taştan kare avlu çevresinde iki katlı bir yapıdır. Girişin karşısındaki çapraz tonozlu mekan, sivri kemerlerle avluya açılır. Kuzeydoğuda, hanın ambarı olduğu düşünülen tonozlu uzun bölüm vardır. Girişin solundaki küçük bölüm depodur. İkinci kat sonradan ahşap olarak yapılmıştır. Basamaklarla, arkasında han odalarının yer aldığı gezinti yerine çıkılmaktadır. Girişin karşısındaki bölümlerden belediye çarşısına ikinci bir kapı açılmıştır. Taşhanda halen küçük imalat ve depolar vardır. Bakımsız olup restorasyonu gereklidir.
KATİP HAN
Ulu Caminin güneyindedir. XVIII. yy.da yapıldığı sanılmaktadır. Belediye, Çarşısı kesimindedir. Yapının iki kapısından biri, bu çarşılara açılmaktadır. Kapıdan hole, buradan da üç yanı ahşap revaklı kare avluya geçilmektedir. Güneyi revaksızdır. Avlunun çevresinde iki katlı han odaları vardır. Batıdaki kargir, tonoz örtülü iki büyük odanın solunda sivri kemerli niş(1) içinde çeşme ve helâlar yer alır. Güneybatıda depo olarak kullanılan ortaları tek sütunlu iki oda bulunmaktadır. Bunların solundaki odadan ahıra geçilir. Hanın ikinci katı yangından sonra ahşap olarak yapılmıştır. Tuzhan metruk ve bakımsızdır. Restore edilmek suretiyle kullanıma açılması beklenmektedir.
MAHMUT ARİFİ PAŞA KONAĞI
Maraş Kültür evi ve Etnografya Müzesi olarak düzenlenmiş olan ve Mutasarrıf Konağı olarak da bilinen Mahmut Arif-i Paşa Konağı, 1904 yılında Maraşlı mutasarrıf (sancak yöneticisi) Mahmut Arif-i Paşa tarafından yaptırılmıştır ve Cumhuriyet döneminde Valilik binası olarak da kullanılmıştır. Konak Mimari olarak; Türk konut mimarisinde orta sofalı olarak adlandırılan plan şemasına sahiptir. 2 katlı olan yapının, zemin katı taş, 2. katı bağdadi teknikle güneye ve batıya cumbalı olarak inşa olunmuştur. Zemin kat ve 1 normal katta 4 tane’den 8 odası olup, zaman sürecinde hamam ve mutfak ilavesi yapılmıştır. Geleneksel Maraş konut mimarisinde olduğu gibi zemin kat ahşap hatıllı yığma taş duvar, üst ise bağdadi tarzda inşa edilmiştir. Üst katın güney cephesinde ahşap payanda ile desteklenen cumba ve üst katın batı cephesinin tamamında devam eden ahşap payandalar ile taşınan çıkmalar konağın en önemli özelliklerinden bir diğeridir.
Mahmut Arif’-i Paşa Konağı’nın restore edilerek “Maraş Kültür Evi ve Etnografya Müzesi” olarak projelendirilmiştir. 2010 yılında restorasyonu tamamlanan Merkez ilçe Yörükselim Mahallesinde yer alan Mahmut Arif’-i Paşa Konağının teşhir-tanzim çalışmaları yapılmış ve Kahramanmaraş Belediyesince özel “Maraş Kültür Evi ve Etnografya Müzesi” olarak açılması Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından onaylanmıştır.
ÇUKUR HAMAMI
Kahramanmaraş kentinde kalenin eteğinde toprak seviyenin altında yapılmıştır. Kitabesi yoktur. Kale ile arasında bir geçit olduğu söylentileri olmasına karşın bugün belirli bir emare yoktur. Halen faaldir.
TÜFEKÇİ HAMAMI
Sarayaltı Mahallesinde demirciler çarşısındadır. Kitabesi yoktur. Soyunmalık, iki soğukluk ve sıcaklıktan oluşmaktadır.
ACAR HAMAMI
Kale caddesi üzerindedir. Kitabesi yoktur. Kagir bir yapıdır. Soyunmalık, soğukluk ve sıcaklık kısımlarından oluşmaktadır. Üzerleri kubbelerle kapatılmıştır.
CEYHAN TAŞ KÖPRÜSÜ
Kahramanmaraş-Göksun eski yolunda, Ceyhan Irmağı üstündeki köprü, yeni yolun dışında kalmıştır. XIV. ya da XVI. yy. yapısı olduğu konusunda değişik görüşler vardır. 156,60 metre uzunluğunda, altı gözlü bir köprüdür. Çeşitli dönemlerde onarım görmüştür. İlginç yapısı ile hala dikkat çekmektedir.
DÖNGEL MAĞRASI
Kahramanmaraş-Kayseri karayolu üzerindedir. Şehir merkezine uzaklığı 45 km’dir. Mağaralar prehistorik devirde iskan edilmiştir. 1956-1960 yıllarında prehistorik araştırmalara sahne olmuştur.
İçerisinden Döngel Çayı denen sular çıkmaktadır. Büyük bir çağlayan yaparak dereye akmaktadır. Yanında ayrıca Gençlik Spor İl Müdürlüğünün izcilik kampı bulunmaktadır. Önemli turistik bir mesire yerdir.
GÜMÜŞKAYA MAĞARASI
Süleymanlı’dan geçip Afşin’e giden yolun Karnıyarık mesire yerinden ve Ericek Kasabasından geçen tarihi İpekyolu’nun hemen yakınında bulunmaktadır. Gümüşkaya Mağarası yer yer breşik özellikler gösteren Paleosen yaşlı kireç taşları içinde gelişmiştir. 20 – 30 m. uzunluğunda koridor boyunca sağlı sollu tabandan dikitler, tavandan da sarkıtlar oluşmuştur. Yer tabanının mermer olduğu bembeyaz bir güzellikle karşılaşılmaktadır. Ayrıca mağaranın içerisinde bir krater gölü olup, içerisindeki suyun berrak ve temiz olmasından suyun içilebilirliği anlaşılmaktadır.
SAVRUK MAĞARASI
Savruk, Savran, Sarıkız diye tanımlanan mağara, Süleymanlı Ilıca Kasabası, Beşen Eleman Mezrası, Karamanlı Köyü ve Hacınınoğlu Köyü yerleşim yerlerinin arasında bulunan ve tarihi izler taşıyan bir doğa harikası arasına gizlenmiş, ön kısmında bir şelale ve piknik alanı sayılacak tepe tarafında daha geniş bir ovayla süslenmiş turizmin cazibe merkezi olabilecek bir mağaradır. Ulaşım bakımından, sağlık turizmi, bölgesi olarak modern dünyaya ayak uydurmuş, Ilıca beldesinden araçla 20 dakika mesafededir. Mağaranın 400 m. yanına kadar ulaşabilmektedir. Mağaranın iç kısmı Damlataş Mağarasını aratmayacak sarkıt ve dikitlerle bezenmiştir. Ayrıca mağaranın ön kısmının 20 – 30 m. altında Ceyhan nehri tabiat harikası olarak akmaktadır.
KAHRAMANMARAŞTA ÇEŞMELER
Kahramanmaraş’ta mahalle ve sokak aralarında bir kısım çeşmeler bulunmaktadır. Şehirde büyük ölçüde anıtsal bir çeşmeye rastlanmamaktadır. Bunlardan bazıları da camilerin yanı başındadır.
GALİP PAŞA ÇEŞMESİ
Kahramanmaraş’ta Küçük Çavuşlu (Restebaiye) Camii yanındaki bu çeşmeyi Maraş Mutasarrıfı Galip Paşa l902 yılında yaptırmıştır. Kesme taştan olan çeşmenin ön cephesinde Karışık üslupta iki sütunun çevrelediği mermer bir ayna taşı önünde yalağı ve arkasında da su haznesi bulunmaktadır. Çeşmenin yalak taşı yolun yükseltilmesi ve yeniden düzenlenmesi ile çukurda kalmıştır. Ön cephedeki iki duvara yapışık sütunun üzerinde dışarıya çıkıntılı geniş bir konsol vardır. Sütunların başlıkları sitilize edilmiş İon başlığı ile Mısır başlığı arasında karmaşık bir düzen göstermektedir. Bu konsolun üzerinde kartuşlar içerisine kabartma olarak Galip Paşa’nın ismi ve çeşmenin yapım tarihi yazılmıştır. Galip Paşa Çeşmesi Geç Devir, XIX.yüzyıl çeşmelerinin tipik bir örneğidir. Mimari yönden fazla bir özellik taşımamaktadır.
UZUNOLUK ÇEŞMESİ
Kahramanmaraş, Uzunoluk’ta bulunan bu çeşme üzerindeki kitabesinden öğrenildiğine göre 1920 yılında yapılmıştır. Ayna taşı, yalaktan meydana gelen çeşme mimari yöndün bir özellik taşımamaktadır.
SÜTÇÜ İMAM ÇEŞMESİ
Fransızların Kahramanmaraş’ı işgali sırasında bir Türk kadınına sarkıntılık eden Fransız askerini öldüren Sütçü İmam anısına 1936 yılında bu çeşme Belediye tarafından yaptırılmıştır.Çeşme mermerden olup, mimari bir özellik taşımamaktadır. Bununla beraber, Sütçü İmam’ın anısını ve Kahramanmaraş’taki önemini yansıtmaktadır.Çeşmenin ön cephesinde Sütçü İmam’ın anısına yapıldığına dair bir kitabe, bulunmaktadır.
KANLIDERE ÇEŞMESİ
Kanlıdere köprüsünden Kayabaşına çıkan cadde üzerinde bulunan bu çeşme, kitabesinden öğrenildiğine göre Mehmet Ağazade Salih Ağa tarafından 1906 yılında yaptırılmıştır. Kesme taştan dikdörtgen bir çerçeve içerisindeki çeşme ayna taşı, su haznesi ve yalaktan meydana gelmiştir.
ŞEYHADİL ÇEŞMESİ
Kahramanmaraş, Şeyhhadil mahallesinde, Merkez İtfaiye binasının karşısında bulunan bu çeşmeyi kitabesinden öğrenildiğine göre, Maraş Mutasarrıflarından İsmail Kemal Bey 1913- 1915 yılında yaptırmıştır.Çeşme 3×6 m. ölçüsünde kesme köfeki taştan yapılmıştır. Güney cephesinde ikiz yuvarlak kemerli iki niş açılmıştır. Aynı zamanda burası kemer ayaklarından çıkan iki sütunla daha da hareketlendirilmiştir. Böylece doğu ve batı cephelerindeki kemerlerle çeşme daha görkemli görünüm kazanmıştır. Sütunların ve sütun başlıklarının üzeri dışarıya taşkın bir kornişle tamamlanmıştır.
KAHRAMANMARAŞ SU KEMERİ
Kahramanmaraş Gazipaşa Mahallesi’nde bulunan bu su kemerinin yapımıyla ilgili iki iddia bulunmaktadır. Bazılarına göre Alaüddevle, bazılarına göre de Kanuni Sultan Süleyman zamanında yapılmıştır. Kemer Pınarbaşı’ndan gelen suyu Yürükselim su deposuna aktardığı bilinen bu su deposu günümüze gelememiştir. Çok harap bir durumda kalıntıları günümüze gelebilen su kemerinin XVI.yüzyılda Kanuni Sultan Süleyman döneminde yapılmış olması muhtemeldir. Su kemeri vadi üzerinde tek ve geniş bir kemerle oturtulmuştur. Uzunluğu yaklaşık 125 m.dir. Düzgün olmayan kesme taşlar ve moloz taşlardan yapılmıştır. Taşlar, horasan harçla birbirlerine tutturulmuştur.