Cemaat minberdeki sancağı alarak dışarı çıktı. Bu sancağın altında toplanan insan seli kaleye doğru akarken, yerinden gidemeyen ak sakallı bir yaşlı dede de “Haydin babam, vatan kavgasıdır, din kavgasıdır bu!” diyerek Maraşlı cemaati daha da coşturdu. Kalede bulunan işgalci Fransız askerleri, silahlı bir çatışmayı göze alamayarak arka kapıdan kaçtılar. Tekbir ve tevhit sesleriyle kaleye ilk ulaşanlardan Zalhocaoğlu Osman ,bir kenara atılmış olan Türk Bayrağı’nı hürmetle öpüp başına koyduktan sonra tekbir sesleri arasında onu göndere çekti. Cuma namazı toplu olarak bayrağın gölgesinde eda edildi. Birkaç el silah atılarak bayrak selamlandı ve sevinç gösterisinde bulunuldu. Kin ve nefretten ağlamayı unutmuş olan gözlerden, sevinç gözyaşları akıyordu. Pencerelerinden bu muhteşem olayı izleyen Türk kadınları ve çocukları da sevinçten gözyaşlarını tutamadılar. Bu arada bütün Ermeni ve Fransızlar, Türk’ün bu azim ve kararlılığı karşısında şaşırıp kaldılar ve dirençleri tamamen kırıldı. Şanlı bayrağımız kalenin burçlarında Maraş’ı selamlayarak nazlı nazlı dalgalanmaya başladı.