MHP Genel Başkanı Bahçeli, partisinin af teklifine ilişkin, “Hiç kimseyi zorlayan yoktur, baskı kuran yoktur. Milletin temsilcileri hür iradeleriyle gereği neyse onu yaparlar. Karar ve yetki TBMM’nindir.” ifadelerini kullandı.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Üsküdar-Çekmeköy-Sancaktepe metro hattının ikinci etabının açılış töreninde yaptığı konuşmada, şartlı ceza indirimiyle ilgili tekliflerine yönelik değerlendirmelerini titiz bir bakış açısıyla takip ve analiz ettiklerini belirtti.

Hiç kimseyi zorlayan yoktur, baskı kuran yoktur. Milletin temsilcileri hür iradeleriyle gereği neyse onu yaparlar. Karar ve yetki TBMM’nindir. Ancak Milliyetçi Hareket Partisi’ni meydanlarda hakir görmek, tariz ve tenkitle suçlamak siyasi ahlak ve basirete asla sığmayacaktır.

— Devlet Bahçeli (@dbdevletbahceli) 22 October 2018

Erdoğan’ın ifadelerini hatırlatan Bahçeli, MHP’nin zan ve töhmet altında bırakılmasının asla doğru olmadığını, partisinin yüzeysel ve üstünkörü bir şekilde uyuşturucu suçuyla yan yana getirilmesinin, şayet art niyet değilse, kesinlikle isabetsiz ve itibarsız bir isnat olduğunu aktardı.

Milliyetçi-ülkücü hareketin uyuşturucuyla mücadele verdiğini ve bu uğurda her türlü imkanıyla fedakarlık gösterdiğini vurgulayan Bahçeli, şartlı ceza indirimiyle ilgili teklifin uyuşturucu temeline indirilerek, bunu tahrip ve tahrif etmenin fahiş bir yanlış, fuzuli bir demagoji olduğunu ifade etti.

ÇOCUKLAR GÜLSÜN DİYE DERNEĞİ’NİN 48. ANAOKULU, OSMANİYE’DE AÇILDI

Bahçeli, af teklifinin 24 Eylül’de Meclise sunulduğunu anımsatarak, şunları kaydetti:

“Şu anda Adalet Komisyonunda görüşülmeyi beklemektedir. Adalet ve Kalkınma Partisi’nin değerli milletvekilleri teklifimizi tasvip etmiyorlarsa kabul etmezler, takdir ediyorlarsa onay verirler. Mesele bu kadar basittir. Hiç kimseyi zorlayan yoktur, baskı kuran yoktur. Milletin temsilcileri hür iradeleriyle gereği neyse onu yaparlar. Karar ve yetki TBMM’nindir. Ancak Milliyetçi Hareket Partisini meydanlarda hakir görmek, tariz ve tenkitle suçlamak siyasi ahlak ve basirete asla sığmayacaktır. Siyasi nezaket ve nezahet, aynı zamanda ittifak ruhu ve duruşu muhataplarına inkar ve ihmal edemeyecekleri sorumluluklar yüklemektedir. Bu sorumluluğun ifa ve ifadesi millete verilmiş sözlerin, milli bekayı muhafaza azminin tezahürü ve teminidir.”