Beylikdüzü Belediyesi, küresel ısınma ve iklim değişikliği konularında toplum bilincini artırmak için “Dünya nereye koşuyor?” isimli panel düzenledi. Yüksek Meteoroloji Mühendisi Ahmet Köse moderatörlüğünde Beylikdüzü Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezi’nde gerçekleşen etkinlikte meteoroloji mühendisi ve hava durumu sunucuları Eldebiran Ayan, Gökhan Abur ve Hüseyin Öztel birbirinden önemli paylaşımlarda bulundu. İklim krizinin farklı noktalardan değerlendirildiği panelde, bireysel olarak alınması gereken tedbirler de konuşuldu.
Beylikdüzü Belediyesi tarafından ilçeye kazandırılan afet merkezlerinden biri olan Beylikdüzü Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezi’nde toplum bilincini artırmak için düzenlenen etkinliklere bir yenisi daha eklendi. Yüksek Meteoroloji Mühendisi Ahmet Köse moderatörlüğünde gerçekleşen “Dünya nereye koşuyor?” konulu panelde meteoroloji mühendisi ve hava durumu sunucuları Eldebiran Ayan, Gökhan Abur ve Hüseyin Öztel küresel ısınma ve iklim değişikliği üzerine konuştu. Gerçekleşen etkinliğe; meclis üyeleri, muhtarlar ve vatandaşlar katılım sağladı. Küresel ısınma ile meydana gelen iklim krizinin doğaya, ekosisteme ve toplum hayatına etkilerinin detaylarıyla masaya yatırıldığı panelde, alınabilecek bireysel tedbir ve önlemler de aktarıldı.
Uzman isimler iklim değişikliği konusunu farklı yönleriyle ele aldı
İklim değişikliğinin etkilerini azaltmada bireysel değişimin önemine dikkat çeken Eldebiran Ayan, “İklim değişikliğiyle beraber yaşadığımız hava olayları şiddetlenecek ve 30 senede bir yaşanan sel olayı 10 senede bir yaşanacak. Dolayısıyla bu tip dengeler değiştikçe, hayatımızı da daha fazla etkiler hale gelecek. Burada dirençlilik kavramı büyük önem taşıyor. İklim değişikliğine dirençli bir hayatı mümkün kılmak gerekiyor. Bunu da ancak kendi davranışlarımızı değiştirerek sağlayabiliriz.” şeklinde konuştu. Meteorolojide en önemli faktörün sıcaklık olduğunu belirten Gökhan Abur, “Bizim için sıcaklığın süreksizliği en önemli olaydır. Sıcaklığa etki eden faktörlerden bir tanesi de atmosferin yapısıdır. Havadaki fazla karbondioksiti en fazla absorbe eden etkenlerin başında yeşil alanlar geliyor. Her yeni yerleşim yeri kurulurken öncelikle mutlaka yeşil alanlar hesaplanmalıdır. Öte yandan toprağın da kesinlikle betonlaştırılmaması gerekiyor.” dedi. Yapılan tüm faaliyetlere rağmen Türkiye’nin iklim krizine oldukça az katkı verdiğine dikkat çeken Hüseyin Öztel ise “Yönetici seviyesine gelen kişinin doğayı düzeltmeye gönlünün olması ve iklim değişikliğine inanması gerekiyor. Acil eylem planları açıklamamız ve uygulamamız lazım. Bu da ancak liyakat sahibi, işini bilen ve gönüllü kişilerle olabilir.” ifadelerini kullandı.