Kürt kökenli gençler yayımladıkları bildiride “Bir elin parmakları gibi farklı olsak da teröre, zulme ve emperyalizme karşı kenetlenip, bir yumruk olabildik ve terörün boyun eğdirdiklerinden olmadık, olmayacağız. Terörün ve teröristin insanlığa karşı işlediği her suçta millet olarak karşısında durmaya devam edeceğiz” vurgusu yaptılar.
nternet sitesi üzerinden “Edi Bese-Artık Yeter” sloganıyla başlattıkları imza kampanyasıyla seslerini duyuran Kürt kökenli gençler, Afrin’deki Zeytin Dalı Harekatı’na destek bildirisi yayımladı.
“ARTIK YETER”
“Edi Bese Hareketi” ile Kürt kökenli gençlerin sesini duyuran Emrah İnanç, yaptığı açıklamada, milli birlik ve bütünlüğü tehdit eden bölücü terör örgütünün en büyük mağdurunun Kürt gençleri olduğunu söyledi.
“Zulme sessiz kalmak, zalimin yanında yer almaktır.” şiarı ile terör örgütü ve eylemlerine karşı tepkilerinin yüz binlerce Kürt ve Türk gencinin desteğiyle devam ettiğini belirten İnanç, Türkiye’nin kardeşliği ve birliğini hedef alan eylemlere karşı daha önce de çeşitli bildiriler yayımladıklarını anlattı.
Zeytin Dalı Harekatı’na ilişkin destek bildirilerini “www.edibese.org” adlı internet sitesinde yayımlayıp paylaşıma açtıklarını dile getiren İnanç, “Elimizdeki kalem, yüreğimizdeki iman, dilimizdeki söylem, gönlümüzdeki vatan ve bayrak aşkı ile korkmadan, usanmadan her daim hak ve doğru bildiklerimizi haykırmaya, sorunların çözümü yolunda herkesin yanlışını söylemeye devam edeceğiz.” şeklinde konuştu.
“TERÖRÜN BOYUN EĞDİRDİKLERİNDEN OLMADIK”
Kürt gençleri adına “Edi Bese Hareketi”nce hazırlanan bildiride şu ifadelere yer verildi:
“Her ne kadar sınırlarımız dışında olduğu dile getirilirse de gönlümüzün kıyısında kardeşliğimiz, akrabalığımız ve kader birliğimizin, yüzyıllardır kopmayan ilişkilerimizin olduğu Kuzey Suriye’nin asli unsurları olan asıl ve asil halkların huzurlu ve mutlu günlerine tekrar kavuşmalarını sağlamak için başlatılan ve Afrin’de gerçekleştirilen operasyonların, Diyarbakır’da, Mardin’de, Şırnak’ta devletimiz tarafından hain terör örgütlerine karşı verilen mücadeleden farkı yoktur.”
‘TÜRKİYE’MİZ, İÇİMİZDEKİ TERÖR DESTEKÇİLERİNE KARŞI GALİP GELECEKTİR’
Operasyonların asıl amacının Suriye ve bölgede barışın tesis edilmesi, bölge halkının yaşam hakkının güvenceye alınması ve yerlerini, yurtlarını terk etmiş milyonlarca Suriyelinin tekrar evlerine dönüp barış içinde yaşamalarını sağlamak olduğu vurgulanan bildiride, şunlar kaydedildi:
“Devletimiz ve ordumuz, dün Cerablus ve Azez’de nasıl ki terör örgütlerini bölgeden temizleyip, bölge insanına huzurlu bir yaşam alanı oluşturduysa aynı şekilde Afrin ve diğer bölgeler için de aynı sonucu gerçekleştirecektir. Suriye, Irak, Arakan, Doğu Türkistan, Filistin ve Afrika başta olmak üzere tüm İslam coğrafyasının ve ümmetin umudu olup, duasını alan Türkiye’miz, Londra’dan, Washington’dan, Telaviv’den ve Brüksel’den medet uman aciz ve zalim terör örgütlerine ve de içimizdeki destekçilerine karşı galip gelecektir.
Bir elin parmakları gibi farklı olsak da teröre, zulme ve emperyalizme karşı kenetlenip bir yumruk olabildik ve terörün boyun eğdirdiklerinden olmadık, olmayacağız. Terörün ve teröristin insanlığa karşı işlediği her suçta, millet olarak karşısında durmaya devam edeceğiz.”
“HUZURUMUZU HEDEF ALACAK OYUNLARA GELMEYİN”
Kürt kökenli gençler, bildiride PKK tarafından meslektaşları katledildiğinde ya da sağlık memurları ve ambulanslar teröristlerce saldırıya uğradığında bile terör örgütünü kınayamayan, Hipokrat yeminindeki, “insan hayatına mutlak surette saygı” akdi sadece teröristler köşeye sıkışınca akıllarına gelen ve kendilerini aydın ve sanatçı diye tanımlayanları da asla unutmayacaklarını bildirdi.
Afrin’de başlatılan operasyonların sivil halka ve bölgedeki Kürt nüfusuna yönelik olmadığına işaret edilen bildiride, “Özellikle sosyal medya üzerinden bu harekatı, Kürt halkına yönelik bir operasyonmuş gibi göstermek için yalan, yanlış ve alçakça algı operasyonları yapılmaktadır. Kürt kardeşlerimiz bu algı operasyonlarına aldanmamalı ve birliğimizi, dirliğimizi, huzurumuzu hedef alacak oyunlara gelmemelidir.” ifadeleri kullanıldı.
Bildiride şu değerlendirmelerde bulunuldu:
“Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın ve topyekun devletimizin kararlılığı ve inancı ile başlatılan Zeytin Dalı operasyonunun, Suriye’ye ve bölgemize barış ve huzur getireceğine tüm kalbimizle inanıyoruz. Şunu çok iyi biliyoruz ki 2. Abdülhamid’de denenen ve maalesef muktedir olunan ihmal, izmihlal, gaflet ve ihanetin tekrarı için Sayın Cumhurbaşkanımıza ve devletimize saldırmaktadırlar. Herkes bilsin ki milletimiz ve devletimiz, bu menhus suikasti bir daha yaşamayacak kadar şuurlu ve dirayetlidir.
Bu duygu ve düşüncelerle, şanlı Türk ordusunun kış şartlarına rağmen özveriyle yürüttüğü Zeytin Dalı Harekatı’nın bölgede kalıcı barış ve huzur ortamının sağlanması ile sonuçlanmasını, vatanımızın kıymetli evlatları askerlerimizin burunları dahi kanamadan vatanımıza dönmelerini ve ailelerine kavuşmalarını tüm kalbimizle umut etmekteyiz.
Zeytin Dalı Harekatı’nda şu ana kadarki süreçte şehit olan askerlerimize ve masum sivillere rahmet ve acılı aileleri ile tüm milletimize başsağlığı diliyoruz.”