Fırat BİÇER[1]
Özet
- Yüzyılın başlarında Osmanlı Devleti, emperyalist güçler tarafından tarih sahnesinden silinmeye çalışılıyordu. Bu vaziyet karşısında, tüm benliğiyle mücadeleye destek veren vefakâr Anadolu kadını, aslında bir yandan da Türkiye Cumhuriyetinin temellerini atıyordu. Dünya da belki de emsali görülmemiş bir azim ve cesaretle istiklâle doğru yol alan bu kahraman kadınlar, gerek cephe gerisinde yaralıların tedavisi, kağnılarla cephanelerin taşınması, askerlerin su ve yemek ihtiyaçları… Gerekse savaşa bizzat katılım sağlayarak büyük bir kahramanlık örneği sergilemişlerdir. Mücadelenin sadece bu boyutu yoktu. Cemiyetler kurarak protesto mitingleri düzenlenmiş, bu haksız işgaller yurtiçinde ve yurtdışında basın-yayın organlarıyla protesto edilerek, herkes tarafından bilinmesi sağlanmaya çalışılmıştır. Burada Anadolu Kadınları Müdâfaa-i Vatan Cemiyetinin Reisi Melek Reşid Hanım’ın, Sultanahmet Mitingiyle binleri coşturan Halide Edip’in, cesareti ile nam salan Kara Fatma’nın, Maraş’ta Senem Ayşe’nin ve Bitlis Defterdârının Hanımının… İsmini daha zikredemediğimiz ismi bilinen veya bilinmeyen, kahraman kadınlarımızın bu mücadeledeki rolü herkes tarafından bilinen bir gerçektir.
[1] K. Maraş Sütçü İmam Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Tarih ABD Yüksek Lisans Öğrencisi, 2017.