Tanır kasabasında Hasan Ağa denilen bir adam vardır. Hasan Ağa, Sivas’ın Darende ilçesinden evlenir. Babası, Godozlar’dan olan bir bayandır eşi. Medine kış günü doğum yaparken vefat eder. Kara haber anasına ulaşır. Anası; karda, kışta, at üstünde, bin bir meşakkatle cenaze evine gelir. Torununu kucağına alarak, ağıt yakmaya başlar:
Sabahınan sağıl geldi
Godozları savışıyor
Yol ver garlı dağlar yol ver
Gız anaya gavuşuyor
Godozlar’ın altı altı
Altında kilimi gatlı
Ben buna niye ağlıyom
Hiç mi yoktur Medine atlı
Gara gundak dolanıyor
Gene gonüm bulanıyor
Giyinmiş atlas gaçağı
Odaları fırlanıyor
Sandığı gara boyalı
Ayna masada dayalı
İki gızım daha var ya
Medine, onlardan payalı
Meyrem Teyzem gelsin demiş
Anası getirdi yemiş
Bebeği verseler bana
Beşiğe takarım gümüş
Ben ağlarım için için
Yol verin de ben bir geçim
Gılıç Veli berk ağlıyor
Gelin getirdiği için
Aman nediyim nediyim
Babasına ben nediyim
Babasının nazlı gızı
Kör olsun anayın gözü
Sandığını açıcıyım
Altınını seçiciyim
Baler gızımı vermezse
Ben buradan göçücüyüm
Kitli odanın gapısı
Güzel Medine’min yapısı
İri gözlü ağ Medine’m
Yandı Darende’nin hepisi
Kapımızın önü söğüt
Medine’me veririm öğüt
Bebeği bana verseler
Ederim bir babayiğit
Saadet Bacı; Saadet Bacı
Ben görmedim böyle acı
Doktora götürselerdi
Cerrah vermez mi ilacı
Kurban olam Hasan Ağa
Sen ağlama ben öleyim
Eğer kabul eder isen
Yerine vereyim mesek
Lambaların fitiliyim
Ben bir derdin yetimiyim
Gurbete kız mı verilir
Ben gızımın gatiliyim