-Deli dostum Mehmet Yüce’ye-
Soysuz fikirlere rağbet etmedi
Güzel tohum ekti Yüce Mehmed’im
Hizmet aşkı ile genç dimağlara
Ne ışıklar yaktı Yüce Mehmed’im
Gönül kırma bilir misin amanı
Yakmaya gör bir gün çıkar dumanı
Gençlik yıllarında “Deli” zamanı
Nice kurşun sıktı Yüce Mehmed’im
Sofrası açıktı dimdikti başı
Olmayınca sanki boş kaldı çarşı
Mizacı gereği her şeye karşı
Gönlü, gözü toktu Yüce Mehmed’im
Mekke’de çok vurdum sırtına yakı
Yüzüne yansıyor içinin akı
Garipliğe doğru Elbistan halkı
Bir sel oldu aktı Yüce Mehmed’im.
Melek güler, sen gülersin, gülünce
Çift sela verildi haber gelince
Ecel gelip vakit tamam olunca
Yücelere çıktı Yüce Mehmed’im
Hanifi KARA