Kısakürek ailesinden Avukat Mehmet Ali Bey, kalenin karşısındaki evinde hasta yatıyordu. Kalede dalgalanan Türk bayrağını göremeyince, kaleme sarılarak bir beyanname hazırladı. “Alem-i İslâm’a Hitap” adında ki bu beyannameden yedi nüsha olarak çoğalttı. Ulu Camii, Çarşıbaşı Camii, Sarayaltı Camii ile Arasa Camii’nin görülebilecek yerlerine astırdı.
“ALEM-İ İSLAM’A HİTAP”
Ey Millet-i Necibe-i Osmaniye! Vaktine hazır ol. Bin üç yüz seneden beri Hz. Allah’ı ve Peygamber-i zişanı hizmetinle razı ettiğin bir din ölüyor. Ecdadının kanı ve canı pahasına fethettiği kalenin burcundaki al bayrağını indirdiler, yerine Fransız bayrağını çektiler. Şimdi bayrağını geri yerine koyacak bir İslam gayreti sende hiç mi kalmadı. Haydi davran! Davran ki, azamet ve cesaretle hürriyetimizin timsali olan bayrağımızı yeniden dalgalandıralım. Sen Allah’a bağlılığınla kendini gösterirsen, korkma! Bütün Fransız milleti gelse seni yenemez. Buna emin ol ve yürü!