Bahçeli, yaptığı yazılı açıklamada, İstanbul’da yaşayan her vatandaştan sandığa giderek Türk ve İslam’ın simge ve şeref nişanesi kente sahip çıkması gerektiğini belirtti. Bahçeli, “23 Haziran’da FETÖ ve PKK’nın tertip ve kirli senaryoların mahvı ve mağlubiyeti sağlanmalıdır” ifadelerini kullandı.

‘Maskesi düştü’

İstanbul seçiminin hem Türkiye hem de dünyanın gündeminin başköşesinde olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti: “Bütün şer hesapların zehirli okları İstanbul’umuzu işaret etmektedir. Hesap yapanlarla tuzak kuranlar ortadadır. Bir yanda yabancıların gözetim ve denetimindeki proje isim duruyorken, diğer yanda projeci vasfıyla sivrilen devlet ve siyaset adamı Sayın Binali Yıldırım vardır ve bilinmektedir. Geldiğimiz bu aşamada CHP adayının maskesi düşmüş, aldatma ve yalanla makyajladığı gerçek yüzü ortaya çıkmış, deşifre olmuştur.”

‘Hıyanet cephesi’

CHP adayının devletin valisine küfür ve hakaret ettiğini, sabırlı görünüp adeta öfke nöbetleri geçirdiğini iddia eden Bahçeli, “CHP adayının şanzımanı dağılmış, ipliği pazara çıkmıştır. Böylesi bir zihniyetin ‘her şey çok güzel olacak’ demesi ise yalnızca riyakarlık ve saptırmadır. İstanbul’u uçuruma çekmek için kuyruğa giren iç ve dış mihraklara karşı 23 Haziran vatan ve millet sevdasıyla mühürlenmiş cevap olmalıdır.”

ALİ BABACAN: “GENERALLERE MEKTUP YAZIP ‘İKTİDARI UYARIN’ DİYEN BAHÇELİ’YDİ’’

Bahçeli, İstanbul’u düşürmek isteyen hıyanet cephesinin kaybedeceğini, fetih ruhu, Türk ve İslam’ın emanetlerinin kazanacağını kaydetti.

‘Buluşma etik dışı’

Bahçeli,  Binali Yıldırım ile İmamoğlu’nun ortak yayın programını için şu yorumu yaptı: “Program öncesi ve sonrasında tırmandırılan bayağı tartışmalar, ayak oyunları, dalavereler İstanbul’un nasıl bir tehlikeyle karşı karşıya olduğunu gözler önüne sermiştir… Sayın Yıldırım’ın program öncesi soruları aldığı iddiasının kuyruklu yalan çıkmasından sonra bu defa da otel lobilerinde gizli kapaklı temas ve taktik alışverişinin sabit olduğu anlaşılmıştır. CHP adayı ile sözde gazetecinin otel buluşması kesinlikle iyi niyetle izah edilemez. Sözde gazetecinin yandaşlık ve candaşlık damarının kabarması, hazırladığı sorular üzerinde CHP adayıyla çalışması, gayri ahlaki ve etik dışı bir ilkesizliğe savrulması vicdan sahibi hiçbir vatan evladının gözünden kaçmamıştır.”