Sekiz kız, bir erkek çocuğu olan ve bu tek erkek evladı da Almanya’da çalışan Nadiriye, kocasının da ölümü üzerine yalnız yaşamaya başlar. Uzun süre tek başına yaşamaya başlayan Nadiriye, bu duruma fazla dayanamaz ve Almanya’ya oğlunun yanına gider. Oradaki yaşama da fazla ayak uyduramaz ve memleket özlemiyle şu ağıdı söyler:
Bir gün seher vakti dışarı çıktım
Gurbet havasından içime çektim
Nice gizli gizli gözyaşı döktüm
İyi olmaz yaramı sarın turnalar
Bir çift turna geldi suya dalmaya
Perişan halimi dostlar bilmeye
Bir dost arıyorum selam salmaya
Götürün dostlara verin turnalar
Orda olsaydım bayram gününde
Eşin dostun yavruların yanında
İhvan bacıların sohbet gününde
Varın hallarını sorun turnalar
Kara kader imiş evimi yıktı
Bu ayrılık benim belimi büktü
Bacı kardeşlerim burnuma koktu
Ben gidemem gidin görün turnalar
Turna katarlanmış gökte uçarken
Yaylaların sularından içerken
Bizim elin üzerinden geçerken
Mezarın üstünde durun turnalar