Antalya, 55 yıldır uluslararası seviyede düzenlediği ses getiren film festivaliyle, sanat camiasının yeni Cannes’ı olma yolunda emin adımlarla ilerliyor.
Antalya, 55 yıldır uluslararası seviyede düzenlenen ve alanında ses getiren film festivaliyle, sanat camiasının yeni Cannes’ı olma yolunda.
Çok sayıda ulusal ve uluslararası ödülü bulunan Boşnak film yapımcısı Mirsad Purivatra, 55 yaşındaki Antalya Film Festivali’nin dününü, bugününü ve geleceğini AA muhabirine değerlendirdi.
2011 Cannes Film Festivali’nde Jüri Büyük Ödülü alan Nuri Bilge Ceylan’ın yönettiği “Bir Zamanlar Anadolu’da”, 13 Avrupalı yönetmenin elinden çıkan ve 2014 Cannes Film Festivali resmi seçkisinde yer alan “Saraybosna’nın Köprüleri” ile Cristi Puju’nun yönettiği, 2016 Cannes Film Festivali’nde yarışan “Sieranevada” filmlerinin yapımcısı, Antalya’nın çok güzel bir kent olduğunu, 55 yıldır düzenlenen film festivali ile de sinema sektörüne önemli katkılar sağladığını söyledi.
Antalya Film Festivali’nin zengin bir tarihe sahip olduğunu dile getiren Purivatra, “Antalya Film forumu ile son 3-4 senedir yeni sanatçılar çıkarıyoruz. Bu sene de yarışan 50 proje var. Türk sinemasının geleceği açısından çok önemli olduğunu düşünüyorum. Aynı şekilde devam etmemiz, forumla yeni sanatçıları desteklememiz gerekiyor. Bu yıl yaptığımız gibi panorama ile yeni filmleri tanıtmamız gerekiyor.” diye konuştu.
- Uluslararası Antalya Film Festivali Genel Sanat Danışmanı Mirsad Purivatra, yeni sanatçıların desteklenmesine devam edilmesi ve yeni filmlerin tanıtımına da destek verilmesi gerektiğini kaydetti. Purivatra, dünya sinemasının önemli isimlerini buraya çekip, festivali üst düzeye taşıyarak forumun yaptığı katkıların daha da pekiştirilmesi gerektiğini ifade etti.
Uluslararası Antalya Film Festivali’nin sadece Türkiye’de değil, dünyada tanınır bir festival oluğunu vurgulayan Purivatra, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Son iki yıldır gördüğümüz şu; sadece Türkiye’den değil, çevre ülkelerden, Balkanlar, Kuzey Afrika, Orta Doğu, Rusya ve hatta Çin’den buraya gelmek isteyen, Antalya’yı sinema sektöründe bir buluşma yeri olarak gören sanatçılar, yapımcılar, yönetmenler var. Geçen sene Oscar kazanan birçok sanatçı geldi, bu sene de çok tanınmış yönetmenler, yapımcılar, sanatçılar gelecek. Antalya’yı sanat dünyasının yeni Cannes’ı olarak görmek mümkün.”
Antalya’nın coğrafi olarak sinema dünyası açısından muhteşem bir kent olduğuna işaret eden Purivatra, burada çok farklı projelerin hayat bulabileceğini dile getirdi.
“Türkiye’nin mültecilere yaklaşımı festivalin temasını oluşturdu”
Uluslararası Antalya Film Festivali’nin bu yılki temasının “insanlık” olduğunu vurgulayan Purivatra, festivalin, dünyanın durumunu yansıttığını kaydetti.
Dünyada güzel olmayan olayların yaşandığını anlatan Purivatra, “İç savaş yaşayan ülkelerde insanlar, kendi topraklarını bırakmak ve başka ülkelere sığınmak zorunda kalıyorlar. Ancak bazı ülkeler Türkiye’nin mültecilere gösterdiği yaklaşımı gösteremiyor, hoş olmayan görüntüler yaşanabiliyor. Türkiye, 3 milyondan fazla mülteciyi barındırıyor. Bu yıl festival, insancıl yaklaşıma odaklanmış durumda, bu açıdan festivalin teması, insanlık.” değerlendirmesinde bulundu.
Purivatra “insanlık” temasının, göç, mültecilik ve ötekileştirme konularını işleyen film seçkisinden yola çıkarak belirlendiğini bildirdi.