Teketek Haber

“SEÇİMLE GELEN SEÇİMLE GİDER!”

“SEÇİMLE GELEN SEÇİMLE GİDER!”
13 Temmuz 2021 - 18:17

Bir dönem Dışişleri ve Ekonomi Bakanlığı görevlerinde bulunan Ali Babacan tarafından kurulan ve kurulduğu günden bu yana teşkilatlanma çalışmalarını hızlı bir şekilde sürdüren DEVA Partisi, Kahramanmaraş 1. Olağan İl Kongresini gerçekleştirdi. Özel bir otelde yapılan kongre de kurucu İl Başkanı İrfan Karatutlu yeniden başkanlığa seçildi. Gerçekleştirilen kongreye Deva Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Dulkadiroğlu İlçe Başkanı Salih Dökme, Onikişubat İlçe Başkanı Ali İhsan Etli ve diğer siyasi partilerin temsilcileri ile çok sayıda davetli katıldı. Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan kongrede konuşan Genel Başkan Ali Babacan, Kahramanmaraş’ın sorunlarını gördüklerini ve duyduklarını söyledi. Kahramanmaraş’ın da tüm Türkiye gibi demokrasiye ve atılama ihtiyacı olduğunu vurgulayan Babacan, Kahramanmaraş’ın sürekli göç veren değil, her yıl daha fazla turist alan bir şehir olması için çabalayacaklarını ifade etti.

“SEÇİMLE GELEN SEÇİMLE GİDER!”

Babacan, konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “15 Temmuz Demokrasi Direnişi’nin yıl dönümüne yaklaşıyoruz. İki gün sonra, kaybettiğimiz vatandaşlarımızı bir kere daha saygıyla ve minnetle anacağız. Ancak, 15 Temmuz sadece senede bir gün anılacak ve unutulacak bir tarih değildir. Bize düşen; demokrasimize sahip çıkan vatandaşlarımızın emanetine sahip çıkmaktır. O emanet nedir değerli arkadaşlarım? O emanet, Türkiye’nin bir daha sabah erken kalkanın, gece geç yatanın darbe yapacağı bir ülke olmasına izin vermemektir. O emanet, tankların gölgesinde, namluların ucunda darbe planları yapanların, bütün heveslerini kursaklarında bırakmaktır. O emanet, halkın oylarıyla seçilmişleri silahla, baskıyla sindirmeye çalışanlara göz açtırmamaktır. O emanet, devlet kurumlarına yapılan personel atamalarında sadece ve sadece liyakatı esas almaktır. Bizler, darbelerin kan, zulüm ve gözyaşı anlamına geldiğini çok iyi biliriz. Bu millet darbelerin acısını on yıllardır sokakta, okulda, cezaevlerinde, işkence odalarında, gördü. Çok çekti. Biz bu acıyı çok çok iyi biliriz. Seçimle gelen seçimle gider! Bunu herkesin zihnine kazıması lazım. Buradan milletimize verdiğimiz sözü bir kez daha tekrarlamak istiyorum: Koşullar ne olursa olsun, sivil siyasete gözümüz gibi bakacağız. 27 Mayıs’ın, 12 Mart’ın, 12 Eylül’ün, 28 Şubat’ın, 27 Nisan’ın ve 15 Temmuz’un tüm mağdurlarının anılarını, Deva Partisi’nde yaşatacağız. Sivil siyaseti tüm güçlerin üstünde göreceğiz. Yarınlara tertemiz bir demokrasi bırakacağız. “KAYIRMACILIK VE RANT DÜZENİ ALDI BAŞINI GİTTİ”

15 Temmuz gecesi binlerce vatandaşımızın kendi canlarını ortaya koyarak yazdıkları şanlı tarih, bir süre sonra, maalesef, iktidarın kendi gücünü tahkim etmesine alet edildi. Önce bitmeyen bir OHAL dönemine girdik. Ardından da adına Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi denen ucube sistem geldi. KHK’lar dönemi standartlaştı. Kayırmacılık ve rant düzeni aldı başını gitti. Mafyaların çetelerin cirit attığı bir ortamda, hukuksuzluk egemen oldu. Oysa 15 Temmuz demokrasi direnişi; güçlü, demokratik bir hukuk devleti için gerçek bir fırsat olabilirdi. Ama hep diyorum, zihniyet bu değil, zihniyet. Sayın Erdoğan ne yaptı? Bunu tam tersi yönde kullandı. 84 milyonu tek imzaya mahkûm ettiği bir dönem başlattı. Her türlü krizin vazgeçilmezi olan, krizlerin ortağı Devlet Bahçeli de bu yolda onu yalnız bırakmadı. 251 şehidimizin, binlerce insanımızın direnişi; bu ülke ve millet için değil, ucube bir sistem için kullanıldı. İşte bu yüzden ben buradan açık yüreklilikle bir çağrıda bulunmak istiyorum. Bir zamanlar Sayın Erdoğan’a, AK Parti’ye güvenip onlara destek veren vatandaşlarımıza bir davette bulunmak istiyorum: Ben sizlerin haktan, hukuktan vazgeçmediğinizi biliyorum. Ortaya dökülen tüm kirli ilişkilere tepki gösterdiğinizi biliyorum. Mafyanın siyasi gündemi belirlediği, siyasetçilerin çetelerle iş tuttuğu bu günleri içinize sindirmediğinizi biliyorum. 15 Temmuz’un ardından OHAL döneminde yaşanan haksızlıkların, sizlerin de içini sızlattığını biliyorum. KHK denen ucube bir metodla, binlerce insanımızın sorgusuz sualsiz işten atılmasından rahatsız olduğunuzu biliyorum.

“DEVA PARTİSİ VARKEN KİMSE SİZİN HAKKINIZA GÖZ KOYAMAZ”

Gerçekten de bu adaletsizlikler, bu hukuksuzluklar ve bu kirli ilişkiler sineye çekilecek gibi değil. 28 Şubat karanlığını üstümüzden alsın dediğiniz insanların, neden sonra 28 Şubatçılarla yol yürümeye başlaması hakikaten kabul edilebilir bir şey değil. Devleti yönetenlerin, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından, 28 Şubat darbecilerine sarılması gerçekten ibretlik. Yanlarına Bahçeli’yi almaları, rotayı Perinçek’e emanet etmeleri ibretlik. Bir zamanlar AK Parti’ye gönül vermiş vatandaşlarımızın tüm bunlardan rahatsız olduğunu biliyorum. Sizlerden, bu çaresizliğe mahkûm olmadığınızı bilmenizi istiyorum. Çünkü sizler, bu ülkede yapılan haksızlıklara göğüs germiş insanlarsınız. Sizler, verdiğiniz haysiyet mücadelesini, zaferle taçlandırmış insanlarsınız. Biliyorum, bir kez daha bu ülkede herkes için hak, herkes için özgürlük, herkes için refah diye ortaya çıkacak insanların içinde yine sizler de olacaksınız. Gelin, hakkı, adaleti herkes için hep birlikte isteyelim. Gelin, bu mafya-siyaset-bürokrasi-medya dörtgenine bir kez daha son verelim. Gelin, 15 Temmuz demokrasi direnişine gölge düşürmek isteyenlere, sivil siyasetimizin gücüyle derslerini verelim. Gelin, yepyeni bir birliktelikle ülkemiz için hep beraber çalışalım. Gelin umut olalım. Unutmayın; Deva Partisi varken kimse sizin hakkınıza göz koyamaz. Helal tek bir lokmanızı kimse elinizden alamaz. Çünkü Deva Partisi; herkesin can güvenliğinin, hak güvenliğinin ve mal güvenliğinin garantisidir. Deva Partisi; senelerce mücadele ederek kazandığımız haklarımızın, hepsinin teminatıdır. Emin olun kimse bu ülkede bir daha bir başkasına üstünlük taslayamaz. Çünkü artık Deva Partisi var. Bizler varız, sizler varsınız. Hep beraber Türkiye’nin yarınlarına tertemiz bir demokrasi bırakmak için çalışalım. Geçen hafta Erdoğan: Ekonomiyle ilgili sorunların suçunu başka yerlere yıkmaya çalıştı. Ne dedi: “Gezi olaylarındaki amaç neyse ekonomimize yönelik saldırılardaki amaç da odur. Çukur eylemlerindeki niyet neyse, kur, faiz, enflasyon üçgeni üzerinden kurulan oyun da aynıdır. 15 Temmuz darbe girişiminin gerisindeki sinsi gaye ile ekonomimizi sıkıntıya sokma gayesi aynıdır.” Gezi olaylarına sebep olanlar mı ülkenin borcunu ikiye katladı? Çukur eylemlerini yapanlar mı 130 milyar doları cayır cayır sattı? Faiz yüzde 19, 15 Temmuz hain darbe teşebbüsünü yapanlar mı faizi yüksek tutuyor?

“KAHRAMANMARAŞ’IN SORUNLARINI GÖRÜYORUZ”

Değerli Kahramanmaraşlı hemşerilerim, Kahramanmaraş’ımızın da tüm Türkiye gibi demokrasiye ihtiyacı var. Atılıma ihtiyacı var. Kahramanmaraş’ın sorunlarını görüyoruz, duyuyoruz, biliyoruz. Kötü yönetim yüzünden işsizlik ve yoksulluk almış başını gitmiş. Maraş’ın da en önemli sorunu işsizlik, yoksulluk. Bu şehrin bir milletvekili çıkmış ne diyor? “Çiftçinin cebinde Iphone var” diyor. İki yılda ülkenin borcunu ikiye katlayanlar, çiftçinin 24 ay taksitle aldığı telefonunu ona çok görüyor. Cebindeki parayı azalttıkları yetmemiş, telefona da göz dikmiş. Ayıptır ayıp. “Çiftçime nasıl bir faydam dokunur” diye düşünmüyorlar. “Tarımsal üretimde nasıl verim artar” diye düşünmüyorlar. “Sanayi üretimini nasıl artırırım” diye düşünmüyorlar. “Şu işsizlik sorununu nasıl çözerim” diye düşünmüyorlar. Genç işsizlik oranı tarihi rekor seviyede. Daha kötüsü gençler umudunu yitirmeye başladı. Hatırlarsınız; ben ve arkadaşlarım işin başındayken, işsizliği üç senede beş puan aşağı düşürdük. Tüm dünyada 2008-2009 mali krizi yaşanırken, ekonominin başına geçtim. İşsizliği yüzde 14’lerden yüzde 9’a indirdik. Bu kolay bir şey değildir arkadaşlar. Hem hâlihazırda işsiz olan vatandaşlarımıza iş imkânları oluşturacaksınız, hem de yeni mezun olan gençlerimiz iş imkânına ulaşacak. Bunu bir kere daha yapmamamız için hiçbir sebep yok. Yeter ki önce güven ortamını sağlayalım. Yeter ki yatırımları doğru yere yönlendirelim. Yeter ki ülkemizin kaynaklarını sağa sola çarçur etmeyelim. “KAHRAMANMARAŞ SON YILLARDA ÇEVRE SORUNLARININ SIK YAŞANDIĞI BİR KENT HALİNE GELDİ” Kahramanmaraş son yıllarda çevre sorunlarının sık yaşandığı bir kent haline geldi. Aksu Çayı’na bırakılan fabrika atıkları hem nehri hem de baraj gölünü kirletiyor. Burada bir an önce atık temizleme tesislerinin faaliyete geçmesi gerektiğini düşünüyoruz. Türkoğlu ilçesinde de birinci sınıf tarım arazilerine yapılan fabrikalar, çıkardıkları koku ve atıklar nedeniyle bölgeyi yaşanmaz hale getiriyor. Zihniyete bakar mısınız? Fabrika yapmak için bula bula birinci sınıf tarım arazilerini bulmuşlar. Bizler, tarım eylem planımızda açıkladık. İktidara geldiğimizde, birinci sınıf tarım arazileri üzerinde yapılaşmaya izin vermeyeceğiz. Ekilmeyen, boş bırakılan araziler ile ekilmeyen hazine arazilerini hızlıca üretime açacağız.

“BÖLGEYLE İLGİLİ BİR “DEPREM ACİL EYLEM PLANI”NIN DERHAL OLUŞTURULMASI GEREKİYOR”

Uzmanlar uyarıyor. “Doğu Anadolu Fayı’nın Maraş bölümünde 500 yıldır birikmiş enerji var” diyorlar. Maraş’ın birçok ilçesi ve özellikle merkezinin güneyi alüvyonal zemine sahip. Burada ‘Sıvılaşma’ denilen ciddi bir tehdit daha var. Bölgeyle ilgili bir “Deprem acil eylem planının derhal oluşturulması gerektiğini düşünüyoruz. Bu işin şakası yok. Bu işin “Sonra bakarız”ı yok. Kahramanmaraş’ın kentsel dönüşüme ihtiyacı var. Hem konut sorununun çözülmesi için hem de afetlere karşı önlem alabilmek için kentsel dönüşüme ihtiyacı var. Tabii kentsel dönüşüm dediysek, bu yönetimin yaptığı gibi rantı önceleyen bir dönüşümden bahsetmiyoruz elbette. Kentsel dönüşümün şehrimizin ihtiyacına göre yapılması gerektiğini düşünüyoruz. Kentlerimizi, içinde yaşayan insanların güvenliklerini, mutluluklarını hedefleyerek ve tarihi dokuyu koruyarak dönüştürmek gerektiğine inanıyoruz. “KAHRAMANMARAŞ İÇİN DE ÖZEL PROJELERİMİZ OLACAK” Biz iktidara geldiğimizde ülkemizin tüm sorunlarını çözmek için canla başla çalışacağız. Yoksulluğu ve işsizliği çözmek için yatırımın ve üretimin önünü açacağız. Şehirlerimizin yerel dinamiklerini harekete geçireceğiz. Her il için olduğu gibi Kahramanmaraş için de özel projelerimiz olacak. Kahramanmaraş’ın ulaşım ve altyapı projelerinin bir an önce tamamlanmasını sağlayacağız. Maraş’ın sürekli göç veren değil, her yıl daha fazla turist alan bir şehir olması için çabalayacağız. Kısacası değerli arkadaşlarım, Biz Kahramanmaraş’a ‘Deva’ olmaya, Türkiye’ye ‘Deva’ olmaya hazırız. Deva Partisi, kadınlarla, gençlerle, çiftçilerle, emeklilerle, öğretmenlerle, işçilerle, esnafla, eşitlik için adalet için yola çıktı. Çözüm haritamız belli. Çözümün sözcüsü bizler olacağız. Ayrışmayacağız, ayrıştırmayacağız. Toplumu kutuplara ayırmayacağız. Hep beraber Türkiye’nin yaralarını saracağız. Biz Türkiye’nin haysiyetli insanları için buradayız. Artık Türkiye’nin Deva’sı var Kahramanmaraş’ın Deva’sı var ve biz hazırız. “ENGELLEMELER KARŞISINDA DİRENİYORUZ”

Deva Partisi Kahramanmaraş İl Başkanı İrfan Karatutlu ise şunları söyledi: “Biz engellemeler karşısında direniyoruz, en son basit bir engelleme söyleyelim kongre yeri kiralarken çok zorluk çektik. Belediyeden kamunun boş duran kongre merkezini alamadık, kapalı spor salonunu alamadık. Bütün bunlara rağmen biz burayı bulduk eğer bulamasaydık, bir çadır kurup yine bu kongreyi gerçekleştirecektik. Bu siyasi nezaketsizliği nereden öğrendiklerini gerçekten merak ediyoruz. Belediye Başkanını halkın arasında görebilsek soracağız ama göremiyoruz. Kendisi gelirken burada propaganda amacı olarak ‘Belediyeciliğin kitabını yazan birisi geliyor’ diye söylenmişti. Zannediyorum arkadaşımız belediyeciliğin kitabının 2. cildiyle uğraşıyor. Ama Kahramanmaraş olarak şanslıyız iktidardan partisi lütfen yerel seçimlerde arkadaşımızı bize rakip olarak bıraksın Kahramanmaraş’ta bu işin ne kadar kolay olduğunu göstereceğiz İnşallah.”