Hasan ŞENE
ÖZET
Tarih düşürme, ebced harflerinin tekabül ettiği sayısal değerlerin özel bir şekilde birleştirilmesi ve bu harflerin her birinin sayı değerlerinin toplanması sonucu bir olayın meydana geliş tarihini ortaya koyan bir hesap sistemidir. Şairler tarafından, padişahların tahta çıkmalarına; tanınmış kişilerin mühim mevkilere tayinlerine; şehzadelerin, sultanların, konu komşu eş ve dost çocuklarının doğumlarına; ölenlere, intihar edenlere, boynu vurulanlara, şehit olanlara vs. gibi ferdî olayların yanı sıra, yangın, salgın hastalık, zafer ve fetihler, kuraklık, denizin donması, zelzele gibi genel hadiselere varana kadar şahit olunan her konuda tarihler düşürülmüştür. Ayrıca kültürel ve sosyal bakımdan çok önemli yapılara, özellikle cami, mescit, medrese, kütüphane, han, hamam, çeşme, köprü, kışla, hastane vs. gibi yapıların inşa ve tamirlerine düşürüldüğü gibi, sakal bırakma, hayvanların ölümü, mahalle düğünleri, biriyle alay etme vs. gibi önemsiz şeylere de tarihler düşürülmüştür. Kısaca tarih düşürme hemen hemen her sahaya tatbik edilmiş bir sanattır. Divan şairleri içinde tarih düşürme konusunda özellikle isimleri öne çıkmış olan Hızır Bey, Âdem Baba, Bursalı Haşimî ve Sürûrî gibi şairlerin yanında ismi zikredilmesi gereken önemli bir şair de Sünbülzâde Vehbî’dir. Manzum tarih düşürmede başarılı olduğunu söyleyebileceğimiz Sünbülzâde Vehbî, Divanı’nda bulunan tarih manzumeleriyle birçok tarihi olay ile birlikte İstanbul’un çeşitli mimari eserlerine tarih düşürmüştür. Bu bildiride Sünbülzâde Vehbî Divanı’nda yer alan tarih manzumeleri tarih, konu, tür, yöntem ve üslup açısından değerlendirilmiş, elde edilen tespit ve değerlendirmeler sayısal verilerle desteklenerek somut bir şekilde gözler önüne serilmiştir
Abstract
Isopsephy, is a counting system which uses the numerical values of Arabic (ebced) letters in a special way and adds them together to present the date of an event. Isopsephy is used for any witnessed subject by poets like personal events; sultans to come to the throne, notable people to come to an important position, births of princes’, sultans’, neighbors’ spouse and friends children, deaths, people who commit suicide, people that decapitated, casualties of war etc. it’s also used for general events like fires, epidemics, victories and conquests, droughts, freezing of the sea, earthquakes. In addition, isopsephy is used for building and repair of, important cultural and social structures, especially mosque, mosque, madrasa, library, han, hamam, fountain, bridge, barracks, hospital etc, as well as unimportant things like bearding, death of animals, neighborhood weddings, ridicule with others, and so on. Briefly, isopsephy is an art that has been applied to almost every scene. Among the Divan poets, who uses isopsephy one important poet who should be mentioned besides poets like Hızır Bey, Adam Baba, Bursalı Haşim, and Sürürri, whose names are particularly prominent is Sünbülzâde Vehbi. Sünbülzâde Vehbi, which we can say that he has succeeded in isopsephy, with historical poems in his Divan he has used isopsephy for various architectural works of Istanbul together with many historical events. In this report, the historical poems in the Sünbülzâde Vehbi Divan were evaluated in terms of history, subject, type and method, and the findings and evaluations obtained were presented in a concrete manner with supporting numerical data.
- Ebced Hesabı ve Tarih Düşürme
1.1. Ebced Hesabı
Ebced kelimesi Arap alfabesindeki harflerin kolaylıkla ezberlenmesi için harflerin birleştirilmesiyle meydana getirilmiş sekiz manasız kelimenin ilkidir. Ebced ilk kelimenin adı olduğu gibi, aynı zamanda diğer kelimelerin tümünün de adıdır (Yakıt 1992, 23). Ebced hesabını oluşturan kelimeler sırasıyla şunlardır: Ebced (أبجد), hevvez (هوز), huttî (حطي), kelemen (كلمن), sa’fas (سعفص), karaset (قرشت), sehaz (ثخذ), z/dazıġ (ضظغ).
( ضظغ ثخذ قرشت سعفص كلمن حطي هوز أبجد)
Ebced hesabı yukarıda da belirtildiği üzere Arap alfabesindeki her bir harfin sayısal karşılığından meydana gelir. Bu harfler ve sayısal değerleri şöyledir:
Elif (ا) : 1 Ya (ى) : 10 Kaf (ق) : 100
Ba (ب) : 2 Kef (ك) : 20 Rı (ر) : 200
Cim (ج) : 3 Lam (ل) : 30 Şın (ش) : 300
Dal (د) : 4 Mim (م) : 40 Te (ت) : 400
He (ه) : 5 Nun (ن) : 50 Se (ث) :500
Vav (و) : 6 Sin (س) : 60 Hı (خ) : 600
Ze (ز) : 7 Âyn (ع) : 70 Zel (ذ) : 700
Ha (ح) : 8 Fe (ف) : 80 Dad (ض) : 800
Tı (ط) : 9 Sad (ص) : 90 Zı (ظ) : 900
Ğayın (غ) : 1000
Ebced hesabı günlük hayattan mimari eserlerin yapımına doğumdan ölüme kadar çok geniş bir alanda kullanılmıştır. Ebced hesabının kullanıldığı yerleri kısa başlıklar altında söyle sıralamak mümkündür: Günlük ihtiyaçlar ve haberleşmelerde, isim sembolü olarak, çocuğa isim verilirken, kitap ve makalelerde, resmi devlet kayıtlarında, fizik-matematik ve astronomi ile mimari, gibi fen bilimleri ile tasavvuf ve din gibi sosyal bilimlerde ve en son olarak da konumuz olan tarih düşürmelerde kullanılmıştır. Özellikle ebced hesabı denildiği zaman akla ilk gelen tarih düşürme olduğu için zaman içinde söz konusu iki terim birbirlerinin yerine dahi kullanılır olmuştur.
- Tarih Düsürme
Ebced alfabesindeki her harfin bir sayıya karşılık olması özelliğinden istifade edilerek herhangi bir hadiseye, hesaplandığında o hadisenin meydana geldiği yılı verecek şekilde bir kelime, bir cümle, bir mısra veya bir beyit söylemeye “tarih düşürme” denir (Yakıt, 1992: 62). Tarih düşürme geleneğinin ne zaman başladığına dair kesin bir bilgi yok. Ancak rivayete göre ilk manzum tarih mısraını Fatih devri ulemasından Hızır Bey söylemiştir. Bu arada Fatih Sultan Mehmet’in, fetihten önce yaptırmış olduğu bir cami için söylendiği zikredilen Arapça Câmiun zîde umru men amereh. H. 850/M.1446 (Bir cami ki yaptıranının ömrü ziyade olsun.) yanında Türkçe söylenmiş birçok tarih manzumesi de bulunmaktadır.
Ehl-i din İstanbul’u aldı cidâl ü cengile (H.857/M.1453)
Eğer İstanbul’un fethi tarih düşürmede bir milât olarak kabul edilirse, söz konusu fetih için Fatih’in düşürdüğü tarihin burada zikredilmesinde fayda vardır:
Feth-i İstanbul’u fırsat bulmadılar evvelûn
Feth idüp Sultân Mehemmed didi târîh: “Ahirûn”
(H.857/M.1453)
2.1. Tarih Düşürülen Konular
Ebced hesabı ile tarih düşürmenin kullanıldığı yerler arasında bir paralelliğin varlığı dikkat çeker. Bu bağlamda tarih düşürmenin kullanıldığı yerleri söyle sıralamak mümkündür: Mansıb ve tayin (padişahların tahta çıkısı/cülus), sadrazam, şeyhülislam ve diğer tayinler; doğum; sünnet; evlenme ve düğün; ölüm, zafer ve fetih; umumî felâket; cami, mescit, medrese, han, hamam, köşk gibi çeşitli binaların yapılısı, kitapların tamamlanması, seyahatler; taht kavgaları, isyan ve görevden azl; antlaşma, kongre ve sempozyum; yeni yıl tebriki ve kutlamalar; hiciv ve istihza ve diğer konular (Yakıt, 1992: 66-121).
2.2. Tarih Düşürme Çeşitleri
Tarih düşürme temelini ebced alfabesinden aldığı ve aynı zamanda bir edebî sanat olarak kabul edildiği için zaman içinde tarih düşürme üzerinde ciddî anlamda çalışmalar yapıldığı için sonuçta kendi içinde birçok farklı türü ortaya çıkarmıştır. Yani başlı başına bir bilmece gibi gözüken ebced alfabesi/hesabı, tarih düşürme konusunda birbirinden farklı ve zengin türevlerde ortaya konulabilme özelliğine sahipti. Ebced alfabesi/hesabının bu özelliği tarih düşürme için de söz konusu olmuş ve ebced sistemini meydana getiren harflerin ve bu harflerin karşılığı olan rakamların farklı şekillerde bir araya getirilmesiyle tarih düşürme çeşitleri ortaya çıkmıştır. İsmail Yakıt bunları basta Manen Tarihler, Lafzen Tarihler, Lafzen ve Manen Tarihler, Karışık Tarihler, Satranç Usulü Tarihler, Muamma Tarihler olmak üzere yediye ayırmakta ve bu başlıkları da kendi içinde alt başlıklara ayırmaktadır. Örneğin Manen Tarihleri kendi içinde
- Kelime tarihler
- Tam tarih
- Ta’miyeli Tarih
- Noktalı harflarle tarih
- Noktasız harflerle tarih
- Noktalı ve noktasız harflerle tarih
- Katmerli tarih
- Katıp-Atma Yoluyla Tarih
- Muvassal harflerle tarih
- Mukatta’ (kesik) harflerle tarih
- Mükerrer harflerle tarih
- Gayr-i mükerrer harflerle tarih
- Müveşşeh (akrostiş) Harflerle tarih
- Beyitle tarih
şeklinde 14 başlık altında ele almaktadır.[1]
- Sümbülzade Vehbî Divanı’ndaki Tarih Manzumeleri
Bu baslık altında Sümbülzade Vehbî Divanı’nda yer alan 45 tarih manzumesi üzerinde çeşitli açılardan bir inceleme gerçekleştirilmiştir.
3.1. Sümbülzade Vehbî Divanı’ndaki Tarih Manzumelerinin Yazılış Yılları
Sümbülzade Vehbî Divanı’ndaki 45 tarih manzumesinin yaklaşık 43 yıllık bir zaman dilimini içine aldığı tespit edilmiştir. Bu manzumeler Hicrî 1172-1215 yılları arasını kapsamaktadır.
Tablo 1. Tarih manzumelerinin yıllara göre söyleniş sıklığı.
Yazılış Sıklıkları | Yazılış Tarihi | |
1 | 1×13 | 1172/1758-59, 1175/1761-62, 1182/1768-69, 1183/1769-70, 1184/1770-71, 1187/1773-74, 1189/1775-76, 1192/1778-79, 1193/1779-80, 1195/1780-81, 1206/1791-92, 1207/1792-93, 1215/1800-1801 |
2 | 2×6 | 1170/1756-57, 1177/1763-64, 1186/1772-73, 1196/1781-82, 1202/1787-88, 1203/1788-89,
|
3 | 3×1 | 1198/1783-84, |
4 | 8×1 | 1205/1790-91 |
5 | 9×1 | 1204/1789-90 |
TOPLAM | 45 |
Yukarıdaki tabloda da görüldüğü gibi Sümbülzade Vehbî, en çok tarih manzumesini 1204/1789-90 yılında (9 adet), ikinci olarak da 1205/1790-91 yılında (8 adet) yazmıştır. 1204/1789-90 yılında yazılan dokuz tarih manzumesinin beşi mimari yapı (kasır), ikisi doğum, biri atama ve biri de divanın tamamlanmasına dairdir. 1205/1790-91 yılında yazılanların ise dördü vefat, ikisi divan tertibi, biri padişahın doğum günü biri de şeyhülislam ataması münasebetiyledir.
3.2. Sümbülzade Vehbî Divanı’ndaki Tarih Manzumelerinin Beyit Sayılarına Göre Tasnifi
Tarih manzumeleri genellikle tek bir mısra ya da beyit üzerine kurulmuştur. Gerçi tek bir kelime ya da ibareden meydana gelen tarihler de mevcuttur; ancak bu konuda genel temayül mısra ya da beyitten yanadır. Konuyla ilgili olarak İskender Pala, “Tarih manzumeleri bazen son derece kısa yani bir mısra veya beyit, bazen de iki beyit olurdu. Sair bir beyitte bir mısraı giriş için, öteki ikinci mısraı da tarih söylemek için kullanırdı. Bu tarih mısraları çoğunlukla etkileyici bir şekilde düzenlenirdi (Pala 2000, 381); Mercangil ise “edebiyatımızda daha çok mısra hâlinde olan bu tarihlerle geçmiş yüzyılların önemli olayları saptanmış bulunmaktadır. Evlenme, doğum, bir göreve atanma ve hatta sakal bırakma gibi günlük ve çok önemsiz olaylar için tarihler düşürülmüştür (Mercangil 1993, 104), diyerek sairlerin tarih düşürme hususunda tercihlerini ağırlıklı olarak mısra ya da beyitten yana kullanmış olduklarına işaret etmişlerdir.
Tablo 2. Tarih manzumelerinin mısra/beyit sayılarına göre kullanım sıklığı
Tarih manzumelerinin mısra/beyit sayıları | Kullanım Sıklıkları | |
1 | 1 beyitten oluşan tarih manzumeleri | 1 |
2 | 2 beyitten oluşan tarih manzumeleri | 5 |
3 | 3 beyitten oluşan tarih manzumeleri | 2 |
4 | 5 beyitten oluşan tarih manzumeleri | 4 |
5 | 7 beyitten oluşan tarih manzumeleri | 6 |
6 | 8 beyitten oluşan tarih manzumeleri | 6 |
7 | 9 beyitten oluşan tarih manzumeleri | 4 |
8 | 11 beyitten oluşan tarih manzumeleri | 3 |
9 | 12 beyitten oluşan tarih manzumeleri | 1 |
10 | 13 beyitten oluşan tarih manzumeleri | 2 |
11 | 15 beyitten oluşan tarih manzumeleri | 2 |
12 | 18 beyitten oluşan tarih manzumeleri | 1 |
13 | 21 beyitten oluşan tarih manzumeleri | 1 |
14 | 25 beyitten oluşan tarih manzumeleri | 1 |
15 | 41 beyitten oluşan tarih manzumeleri | 1 |
16 | 52 beyitten oluşan tarih manzumeleri | 1 |
17 | 58 beyitten oluşan tarih manzumeleri | 1 |
18 | 61 beyitten oluşan tarih manzumeleri | 1 |
19 | 63 beyitten oluşan tarih manzumeleri | 1 |
20 | 72 beyitten oluşan tarih manzumeleri | 1 |
21 | 144 beyitten oluşan tarih manzumeleri | 1 |
TOPLAM | 46 |
Tarih manzumeleri/kıt’alarının genellikle 2 beyitten meydana geldiğine dair genel bir kabul vardır. Yukarıdaki tablodan Sümbülzade Vehbî’nin bu genel kabule uymadığı ve yazmış olduğu tarih manzumeleri/kıt’alarındaki beyit sayılarının çeşitlilik arz ettiği görülmektedir. Divandaki toplam 46 tarih manzumesinin 6’sı yedi, 6’sı sekiz, 5’i iki, 4’übeş, 4’ü dokuz, 3’ü on bir, 2’si üç, 2’si on üç, 2’si on beş, diğer 12 manzume de sırasıyla bir, on iki, on sekiz, yirmi bir, yirmi beş, kırk bir, elli iki, elli sekiz, altmış bir, altmış üç, yetmiş iki ve yüz kırk dört beyitten oluşmaktadır.
3.3. Sümbülzade Vehbî Divanı’ndaki Tarih Manzumelerinde Kullanılan Vezin Kalıpları
Tablo 3. Tarih manzumelerinde kullanılan vezinlerin kullanımsıklıkları
Tarih manzumelerinde tercih edilen vezin kalıpları | Kullanım Sıklıkları (Çoktan aza doğru) | |
1 | fâ’ilâtün / fâ’ilâtün / fâ’ilâtün / fâ’ilün | 15 |
2 | mefâ’îlün / mefâ’îlün / mefâ’îlün / mefâ’îlün | 15 |
3 | fe’ilâtün / fe’ilâtün / fe’ilâtün / fe’ilün | 7 |
4 | fe’ilâtün / fe’ilâtün / fe’ilün | 2 |
5 | müstef’ilün / müstef’ilün / müstef’ilün / müstef’ilün | 2 |
6 | mefâ’îlün / mefâ’îlün / fe’ûlün | 2 |
7 | mefâ’ilün / fe’ilâtün / mefâ’ilün / fe’ilün | 1 |
8 | müfte’ilün / fâ’ilün / müfte’ilün / fâ’ilün | 1 |
9 | müstef’ilün fe’ûlün müstef’ilün fe’ûlün [mef’ûlü / fâ’ilâtün / mef’ûlü / fâ’ilâtün] | 1 |
TOPLAM | 46 |
Tabloda görüldüğü gibi 46 tarih manzumesinde dokuz farklı aruz kalıbı kullanbılmış olup bunların 15’ini de Hecez bahrindeki mefâ’îlün / mefâ’îlün / mefâ’îlün / mefâ’îlün; 15’ini de Remel bahrindeki fâ’ilâtün / fâ’ilâtün / fâ’ilâtün / fâ’ilün kalıbı oluşturmaktadır.
Diğer manzumelerin yedisinde Remel bahrinden fe’ilâtün / fe’ilâtün / fe’ilâtün / fe’ilün; ikisinde Remel bahrinden fe’ilâtün / fe’ilâtün / fe’ilün; ikisinde Recez bahrinden müstef’ilün / müstef’ilün / müstef’ilün / müstef’ilün; ikisinde Hecez bahrinden mefâ’îlün / mefâ’îlün / fe’ûlün; diğer üç manzumede de Müctes bahrinden mefâ’ilün / fe’ilâtün / mefâ’ilün / fe’ilün, Münserih bahrinden müfte’ilün / fâ’ilün / müfte’ilün / fâ’ilün, Muzari bahrinden mef’ûlü / fâ’ilâtün / mef’ûlü / fâ’ilâtün [müstef’ilün fe’ûlün müstef’ilün fe’ûlün] kalıpları kullanılmıştır.
Sünbülzâde Vehbî’nin Dîvân’ının geneline baktığımızda Dîvân’da on altı farklı aruz vezni kullandığı, en çok kullandığı veznin hezec bahrinin “mefâ’îlün / mefâ’îlün / mefâ’îlün / mefâ’îlün” vezni olduğu, bunu remel bahrinin “fe’ilâtün / fe’ilâtün / fe’ilâtün / fe’ilün” ve “fâ’ilâtün / fâ’ilâtün / fâ’ilâtün / fâ’ilün” vezinleri, muzari bahrinin “mef’ûlü / fâ’ilâtü / mefâ’îlü / fâ’ilün” ve hezec bahrinin “mef’ûlü / mefâ’îlü / mefâ’îlü / fe’ûlün” vezninin izlediği görülmektedir (Yenikale 2012: 32)
3.4. Sümbülzade Vehbî Divanı’ndaki Tarih Manzumelerinin Türlerine Göre Değerlendirilmesi
Tarih manzumelerinde tarihin bulunduğu mısra ya da beyte “tarih mısraı ya da tarih beyti” denilir. Tarih mısraı ya da beytinden önce söylenmiş beyitlerde genellikle tarih manzumesinin ne için yazıldığına dair açıklayıcı ya da tavsifî/tasvirî bilgiler yer alır. Yani eğer düşürülecek tarih, tarihi bir olaya ait ise bu olay hakkında, bir ölüm olayı ise, ölen kişi hakkında, bir mimarî eserin yapımı ile ilgiliyse o mimarî eserin belli başlı özellikleri üzerinde durulur.
Tarih manzumeleri söylenişleri, harflerin kullanışları ve yapısı gibi çeşitli açılardan bir değerlendirme ve tasnife tabi tutulabilir.
- Genel olarak tarih manzumeleri lafzen/sözlü, manen/anlamca ve lafzen/manen-söz/anlam şeklinde olmak üzere üç farklı şekilde söylenebilmektedir. Bu çerçevede Sümbülzade Vehbî Divanı’ndaki tarih manzumelerinin tamamının manen verildiği görülmektedir.
- Tarih manzumelerinin bir başka tasnif şekli, tarih mısra/beytini meydana getiren harflerin durumuyla ilgilidir. Bu bağlamda tarih manzumelerinde tarih düşürülen mısra ya da beyitler ya mısraı meydana getiren bütün harflerin hesaplanmasıyla (tam tarih), ya sadece noktalı harflerin hesaplanmasıyla (mu’cem, mu’accem, cevher, cevheri, gevher, menkut, noktadar…. tarih), ya da noktasız harflerin hesaplanmasıyla (mühmel, sâde, bî-nukât, bî-nukût, bî-mu’cem…tarih) elde edilebilmektedir.
Tablo 4. Harflerin Kullanılışı Bakımından Tarih Çeşitleri
Bütün Harflerle Söylenenler (Tam Tarih) | 35
| 2, 3, 5, 7, 8, 10, 11, 13, 14, 16, 17, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 27, 28, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 39, 40, 41, 42, 43, 45, 46. manzumeler |
Noktalı Harflerle Söylenenler | 10 | 1, 4, 6, 9, 12, 15, 18, 26, 29, 38. manzumeler |
Noktasız Harflerle Söylenenler | – | |
Noktalı ve Noktasız Harflerle Söylenenler | – | |
TOPLAM | 45 |
Yukarıdaki tablodan da anlaşılacağı üzere Sümbülzade Vehbî Divanı’nda ağırlıklı olarak tam tarihlerden yana bir tercih söz konusudur. 45 tarih manzumesinin 35’i tam tarihle, 10’u da noktalı harflerle söylenmiştir. Divan’da noktasız harflerle ve noktalı ve noktasız harflerle söylenmiş tarih manzumesi bulunmamaktadır. Aşağıda söz konusu tarih manzumelerine birer örnek verilmiştir:
- Tam tarih: Bir mısra ve beytin bütün harfleri (tam olarak) hesaba katılır.
Yazdı târîh-i cülûsun Vehbiyâ kilk-i beyân
Şâh-ı mülk-ârâm-ı İslâm oldu Sultân Mustafâ (1170/1756-57)
- Mu’cem/cevher/noktalı harflerle oluşturulan tarih: Bir mısranın veya beytin sadece Arap alfabesinin noktalı harflerinin hesaba katılması ile tarih düşürülmesidir. Buna cevher, cevherin, mu’cem ve menkut adları da verilir ve tarih düşüren kimse bu kelimelerden birini şiirinde kullanmak suretiyle tarih düşürme türüne işaret eder.
Dedim târîhini cevher gibi hûb
Ma’ârif gencidir dîvân-ı mergûb (1205/1790-91)
- Dü-tâ tarih düsürme: Bir beytin her iki mısraında da aynı tarih bulunur yani iki değisik sekilde tarih düsürülür.
İki mısra’da dü târîh-i mücevher yazdım
Vehbiyâ buldugu demlerde cezâsın Nemçe
Yakasın aldı hücûm ile bogazı ‘asker
Bogazın verdi ele kesdi sadâsın Nemçe (1182/1768-69)
c.Tarih manzumeleri yapısı itibariyle farklı şekillerde kaleme alınmış olabilir. Örneğin sadece bir mısradaki harflerin tamamının söylendiği şekilde olabileceği gibi, bir beyitteki harflerin tamamının söylendiği tarihler de olabilir. Az da olsa bir mısradaki bir iki kelimenin söylenmesiyle düşürülen tarihler de bulunmaktadır. Şiirin tamamındaki noktalı veya noktasız harflerle tarih düşürüldüğü de görülmektedir.
Tablo 5. Tarih manzumelerinin yapısı
Bir mısrada söylenilen tarihler | 36 |
Bir beyitte söylenilen tarihler | 5 (3, 4, 6, 31, 43) |
Mısradaki kelimelerle söylenilen tarihler | 2 |
Manzumenin tamamında söylenen tarihler | 2 (15, 29) |
TOPLAM | 45 |
Yukarıdaki tabloda Sümbülzade Vehbî Divanı’ndaki tarih manzumelerinin yapısı ile ilgili olarak dikkat çekici bir husus görülmektedir. 45 tarih manzumesinden ikisinde şiirin tamamındaki noktalı harfler ile tarih düşürülmüştür.
3.5. Tarih Manzumelerinin Yazılış Sebeplerine Göre Tasnifi
Tarih düşürme konusunda bilgi veren kaynakların birçoğu tarih manzumelerinin neredeyse her konuda söylenmiş olduğu konusunda hemfikirdirler. Kuşkusuz her konu içinde mimari yapılar, bir göreve atanma ve ölüm üzerine söylenmiş olan tarih manzumelerinin diğerlerine göre daha ön plâna çıktığı ayrı bir gerçekliktir. Bu bağlamda Sümbülzade Vehbî Divanı’ndaki 45 tarih manzumesi üzerine gerçekleştirilen incelemede yukarıdaki genel tespit paralelinde sonuçlarla karşılaşıldığını belirtmek gerekir.
Tablo.6. Tarih manzumelerinin yazılış sebeplerine göre dağılımı
Yazılış Sebepleri | Yazılış sıklıkları | |
1 | Mimarî eser, (köşk, çeşme vs) | 13 |
2 | Atama | 8 |
3 | Doğum | 6 |
4 | Ölüm | 4 |
5 | Cülûs | 4 |
6 | Savaş | 3 |
7 | Tamir | 2 |
8 | Divan tertibi | 2 |
9 | Yeni yıl (doğum günü) | 1 |
10 | Gazellerin tamamlanması | 1 |
11 | Divanın tamamlanması | 1 |
TOPLAM | 45 |
Yukarıdaki tabloda görüldüğü üzere Sümbülzade Vehbî Divanı’ndaki tarihlerin büyük bir çoğunluğu mimari eserlerin yapımı üzerine söylenmiştir. 45 tarih manzumesinin 13’ünü oluşturan mimari eserleri sırasıyla 8 manzume ile göreve atanma, 6 manzume ile doğum ve 4’er manzume ile de ölüm ve cülûs gibi konular izlemektedir. Tabloda dikkatimizi çeken hususlardan biri de Divan tertibine başlamasına ve divanın tamamlanmasına düştüğü tarihlerdir. Ayrıca Sümbülzade Vehbî, Divan’ındaki gazeller kısmının tamamlanmasına da tarih düşmüştür.
3.6. Tarih Manzumelerinin Dil ve Üslubu Hakkında
Tarih manzumelerinin dil ve üslubu hususunda öncelikle şunları söylemek gerekir: Diğer tarih manzumesi yazan şairler gibi Sümbülzade Vehbî de manzumelerinde Divan şiirinin kendisine has dili dışında bir dil kullanmamıştır. Başta mimarî eserlere yönelik manzumeler olmak üzere hemen bütün manzumelerde şairin çok iyi bir gözlem kabiliyetine sahip olduğu ve söz konusu gözlemlerini de başarılı bir şekilde şiire yansıttığı görülmektedir. Ancak diğer tarih manzumelerinde olduğu gibi Sümbülzade Vehbî’nin de bazı tarih manzumelerinde benzer ifadeleri tekrar tekrar kullandığı görülmektedir. Kuşkusuz tarih manzumelerinin can alıcı noktası tarih beyti/mısrası olduğu için bazı durumlarda tarih beyti/mısraı dışındaki beyitler mani ve türkülerdeki doldurma dizelere benzer bir durum arz etmektedir. Bununla birlikte bazı manzumelerde ise örneğin ölüm gibi, ölmek fiili yerine;
“Sîr olup hvân-ı firâvân-ı fenâdan âhir
Kıldı meyl-i ni’am-ı bâkiye-i dâr-ı hulûd”
“İrci’î emrine lebbeyk deyip oldu hemân
Vâsıl-ı mâ’ide-i rahmet-i Rabb-i ma’bûd”
“Eyledi bânû-sarây-ı ‘ismeti ‘adni mekân”
“Nahl-i Tûbâ üzre tutdu mürg-i rûhu âşiyân”
“Sohbet-i dûşîzegân-ı hûr-ı ‘îne atdı cân”
“O merhûme belî dârü’s-sürûra eyledi rıhlet”
gibi birbirinden farklı ifadeler kullanarak, üslubunu daha renkli ve zengin kılmayı basarmıştır.
Sümbülzade Vehbî Arapça, Farsça ve Türkçe dillerinde şiir söyleyebilecek derecede her üç dile de hâkimdir. Hatta Arapça ve Farsçaya olan vukufiyeti bu dillerin manzum sözlüğünü yazabilecek derecede ileridir (Yenikale 2012: 21). Vehbî’nin bu üç dile hâkimiyetini tarih manzumelerinde de görmekteyiz. Mesnevî nazım şekli ile yazdığı 144 beyitlik ilk tarih manzumesinde hemen hemen hiç kafiye tekrarına düşmemesi onun dili ne derece ustalıkla kullandığını gösterir.
3.7. Tarih Manzumelerinin Kompozisyonu
Konusu ne olursa olsun -beyit sayısına bağlı olarak- tarih manzumelerinde benzer bir yöntemin izlendiğini bu bağlamda tarih manzumelerinin birçok bölümden meydana geldiğini söylemek mümkündür:
- Tarih manzumesinin ne ya da kim için söylenildiğini belirten başlık.
- Tarih manzumesine konu olan binayı yaptıran ya da kişiyi makama getiren hakkında övgü dolu sözler söylenir.
- Tarih düşürülen konu hakkında genel tavsif ve tasvirlerde bulunulur.
- Tarih manzumesine konu olan şahıs, olay veya bina hakkında bilgiler verilir. Tavsifi ya da övgüsü yapılır.
- Tarih manzumesinin türü belirtilir. Tam, noktalı ve noktasız gibi.
- Tarih beyti/mısraı/kelimesi söylenir.
Kuskusuz yukarıda belirtilen yöntem, bütün tarih manzumeleri için söz konusu değildir. Çünkü tarih manzumelerinin bir kısmı bir mısra veya bir beyitten de meydana gelebilmekte, tarih manzumelerinin bölüm sayısı da buna göre değişiklik gösterebilmektedir.
SONUÇ
Tarih düşürme edebiyatımız içinde önemli bir gelenektir. Sümbülzade Vehbî’nin de bu geleneğe uygun olarak belli olaylara karşı duyarsız kalmamış ve müşahede ettiği bazı olaylara veya durumlara tarih düşürmüştür. Ancak şahit olduğu her olaya tarih düşmemiş ve düşenleri de zaman zaman eleştirmiştir. Tarih düşürmede kullandığı nazım şekillerine ve bu manzumelerin beyit sayılarına ve muhtevasına baktığımızda Sümbülzade Vehbî’nin tarih manzumelerinde sanat endişesinin ön planda olduğu görülmektedir.
İlk tarih manzumelerinden Sümbülzade Vehbî’nin tarih manzumelerine kadar geçen süre içinde tarih düşürmenin ciddi bir gelenek hâline geldiğini belirtmek gerekir. Yine geçen zaman içinde tarih düşürmenin gelenekselleşmesinin bir sonucu olarak konu ve tür bakımından da bir zenginliğe kavuşması dikkat çekici bir husustur.
Tarih manzumelerinin önemini ortaya koyan delillerden birisi dönemin bazı olaylarına ışık tutmasıyla ilgilidir. Bir binanın yapımı, onarımı, bir savas, bir doğum veya ölüm olayı hakkında çoğu kaynakta bulunması mümkün olmayan bilgilere bazen tarih manzumeleri aracılığıyla sahip olunabilmektedir. Bu yönüyle Sümbülzade Vehbî’nin tarih manzumeleri de dönemindeki bazı olaylar hakkında bilgi vermesi bakımından önemlidir.
Sümbülzade Vehbî, söylediği tarih manzumeleri ile aynı zamanda çevresinde olup bitenlere karsı duyarsız kalmadığını, dahası bu konuda daha hassas bir tavır içine girdiğini ortaya koymuştur. Özellikle çeşitli binaların yapımı, doğum, ölüm ve bir göreve atanma gibi tarih manzumelerinde bu özelliğini daha net bir şekilde gözler önüne sermeyi basarmıştır.