TBMM Başkanı Yıldırım, “Bu Şeref Madalyası benim için çok önemli bir anlam ifade ediyor. Şartlar ne olursa olsun Sayın Cumhurbaşkanım, 40 yıl önce başladığımız bu yolculuk ebediyete kadar devam edecektir.” dedi.
– TBMM Başkanı Binali Yıldırım, Devlet Şeref Madalyası Tevcih Töreni’nde konuştu.
Yıldırım, kendisine madalya tevcihi için Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen törendeki konuşmasına Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için yazdığı mektubu okuyarak başladı.
Mektupta, “Sayın Başkanım” hitabını kullanan Yıldırım, şöyle devam etti:
“16 Nisan 2017 halk oylamasının kabul edilmesi sonrasında yapılan 24 Haziran 2018 cumhurbaşkanlığı seçimlerini milletimizin desteği Rabb’imizin lütfuyla kazanarak, cumhurbaşkanlığı sisteminin ilk seçilmiş kurucu başkanı oldunuz. Zatıdevletlerinizi en derin duygularımla tebrik ediyor, yeni dönemde başarılarınızın artarak devamını Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyorum. Türkiye Cumhuriyeti devletimizin son başbakanı olarak bugüne kadar devlet idaremizin bütün tarihi kararlarında, milletimiz ve ülkemiz adına bu ulvi makamların iradesini temsil eden başbakanlık mührünü binlerce yıllık Türk devlet hayatımızın bir aziz hatırası ve ölümsüz nişanı olarak değerli Cumhurbaşkanımız ve seçimle gelen ilk Cumhurbaşkanımız olan zatıdevletlerinize arz etmekten büyük bir bahtiyarlık ve şeref duyuyorum.
Bu mührü zatıalinize arz ederken, milletimiz, ülkemiz ve tüm vatandaşlarımız adına bir kez daha sizi tebrik ediyorum. Allah daima elinizden tutsun ve bu millete hizmet yolunda sizi, dava ve yol arkadaşlarınızı mücadelenize omuz veren herkesi, 7’den 70’e aziz milletimizi, güzel ülkemizi, adalet ve hukuk ekseninde güçlenen devletimizi payidar kılsın. En derin hürmetlerimle.”
Binali Yıldırım, mektubunu okumasının ardından Başbakanlık mührünü Cumhurbaşkanı Erdoğan’a teslim etti.
“Bütün dayatmalara, bütün vesayetlere dimdik durduk”
Daha sonra konuşmasına geçen Yıldırım, Devlet Şeref Madalyası’nı, 40 yılı bulan devlet ve millet hizmetiyle, Erdoğan ile eşsiz yol arkadaşlıklarının bir nişanesi olarak gördüğünü söyledi.
Erdoğan’ın yaptığı konuşmanın, kendisini karşılaştıkları ilk günlere götürdüğünü belirten Yıldırım, yollarının kesiştiği 1970’li yılların sonundan bugüne kadar geçen 40 yıl içerisinde, iyi günde de zor günde de hep beraber olduklarını ifade etti.
İstanbul Büyükşehir Belediyesinin “çözülemez” denilen sorunlarını çözerken de beraber olduklarını anımsatan Yıldırım, “Oradan Türkiye’nin her köşesine, vatandaşlarımızın umudu olarak yanan bir ışık gerektiğinde de partimizi kurarken de beraberdik. Yol arkadaşlığımız orada da devam etti.” diye konuştu.
Türkiye’ye hizmet etmek adına gece gündüz çalışıp, gayret ettiklerini vurgulayan Yıldırım, yeri geldiğinde ailelerine gereken ilgiyi gösteremediklerini ama hiçbir zaman ülkeye ve millete hizmet yolunda yüksünmediklerini dile getirdi.
Yıldırım, AK Parti kurulduğundan kısa bir süre sonra iktidara gelmesiyle beraber, Türkiye’nin “çözülemez” denilen sorunlarının Erdoğan’ın ortaya koyduğu dirayetli liderlik sayesinde bir bir çözülerek ülkenin 16 yılda 3 kat büyüdüğünü söyledi.
Bütün bunlar yapılırken şartların çok da kolay olmadığını aktaran Yıldırım, şöyle devam etti:
“Bir yandan kalkınma ve büyüme mücadelesi verirken, diğer yandan da son 50 yıldır ülke tarihinde hep sorun olarak yaşanmış vesayete, dayatmalara, darbe girişimlerine karşı en büyük mücadeleyi vererek bugünlere geldik. 2002’den 2016’ya kadar yaşadığımız olayların, bütün milletimiz şahididir. Darbe girişimleri, cumhurbaşkanlığı seçiminin engellenmesi, Gezi olayları, 17/25 Aralık hadiseleri ve nihayet 15 Temmuz’da alçak FETÖ darbe girişimi. Bütün bu yaşananlarda hiç ama hiç yeise kapılmadan zatıalinizin liderliğinde bütün dayatmalara, bütün vesayetlere dimdik durduk, eğilmedik, bükülmedik. Rabb’imizin yardımı, milletimizin desteğiyle bütün bu badirelerden selamete erdik, milletimizi mahcup etmedik.”
“Türkiye’nin son siyasi tarihinde en fazla konuşulacak olay”
Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016’daki darbe girişimini hatırlatan Yıldırım, bunun Türkiye’nin son siyasi tarihinde en fazla konuşulacak olay olduğunu söyledi.
Yıldırım, siyasetin darbe karşısında dik durduğuna, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğinde Türk milletinin meydanlara indiğine dikkati çekti.
Vatansever askerlerin, polislerin, savcıların, hakimlerin ve medyanın bir olduğunu anlatan Yıldırım, silaha, tanka, topa karşı göğsünde imanından başka hiçbir şey olmayan Türk milletinin, alçaklara hak ettiği dersi verdiğini bildirdi.
Darbe girişiminde bulunulan gece halkın gücünün tankın gücünü yendiğini belirten Yıldırım, Türk demokrasisinin geleceğe emniyetle taşındığını, ay yıldızlı bayrağın inmediğini, ezanların dinmediğini kaydetti.
“Yol arkadaşı olmaya devam edeceğim”
Devlet Şeref Madalyası’nın kendisi için büyük bir anlam taşıdığını dile getiren Yıldırım, “Erzincan’ın Refahiye kazasından, Kayı köyünden Bahar Hanım ve Topal Dursun’un evladı Binali Yıldırım olarak, böyle bir sorumluluğu sizinle beraber üstlenerek ülkeme ve milletime hizmet yapabildiysem, benim için en büyük mutluluk budur. Rabbime bir kez daha hamdediyorum, bugünleri bize gösterdiği için şükrediyorum.” dedi.
Başkan Erdoğan’a seslenen Yıldırım, “Şartlar ne olursa olsun Sayın Cumhurbaşkanım, 40 yıl önce başladığımız bu yolculuk ebediyete kadar devam edecektir. Zor zamanda da iyi günlerde de hep yanınızda olmaya, sizinle beraber yol yürümeye, yol arkadaşı olmaya devam edeceğim.” diye konuştu.
Türk milletine, dava ve yol arkadaşlarına, milletvekillerine, bakanlara, bürokratlara teşekkür eden Yıldırım, eşi Semiha Yıldırım’a ve ailesine de gösterdiği destek, fedakarlıktan dolayı şükranlarını sundu.
Türkiye’nin huzuru, güveni, halkın refahı için Cumhurbaşkanlığı Kabinesiyle yakın iş birliği içerisinde çalışacağını bildiren Yıldırım, yeni dönemde, Türkiye’nin 100. yıl hedeflerinin gerçekleşmesi için düne göre çok daha fazla çalışılması gerektiğini bildiğini ifade etti.
Yıldırım, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a kendisine tevdi edilen Devlet Şeref Madalyası’ndan dolayı teşekkür etti.