Zafer Partisi Sözcüsü Prof. Dr. Ali Şehirlioğlu partisinin haftalık basın toplantısında gündemi değerlendirdi.
TÜRK SİYASETİNE YÖN VEREN PARTİ
‘’Bildiğiniz gibi Zafer Partisi 2021 yılında kuruldu. Daha çok yeni bir parti olmasına rağmen inandığı dava Cumhuriyet değerlerine sahip çıkması, Atatürk çizgisinde Türk milliyetçiliğini savunan bir parti olması, Anayasa’ya, hakka ve hukuka inanması, Kuvayı Milliye ruhuyla hareket etmesi bir anda dikkatlerin üzerinde yoğunlaşmasına sebep oldu. Türk siyasetine yön verdi. Belirleyici olduğunu gösterdi. Sığınmacılar politikasını ortaya koydu. İktidar dâhil hiçbir partinin gündeme almadığı bu konuyu milletimize anlatmaya başladı. Bugüne kadar göndermeyeceğiz. Onlarla ilgili bakanlıklar kuracağız, onları entegre edeceğiz söylemleri bir anda gönderme politikalarına döndü ve milletimizin gerçekleri görmesini sağladı. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Mansur Yavaş’ı Cumhurbaşkanı adayı olarak gösterdi ve gündem bir anda bu konuyu konuşur oldu. Hala da güncelliğini korumaktadır. Türk gençliğini, Türkiye’nin geleceğini olan inancını canlandırdı. Atatürk sevgisini körükledi ve ekonominin düzelmesi için 4 deniz, 4. Bölge projesi köy okullarının yeniden açılması, eğitimin 5+3+ 4 sistemine dönmesi, Devlet Planlama Teşkilatının yeniden kurulması, eğitim ve öğretimin her yerde, her seviyede kalitesinin yükseltilmesi, hıfzıssıhha, Ata’nın ve askeri hastanelerin, sağlık ocaklarının yeniden hayata geçirilmesi, tarım ve hayvancılığın tekrar canlandırılması, şehir, hastane ve köyler için özellikle birçok projeyi gündeme taşıdı. Hükümet kanadından ve Cumhur ittifakından yeniden seçim nidaları yükselmeye başladı.’’
İthal seçmen ile Türkiye’de seçimlerin sonucuna etki edilmeye çalışılmaktadır.
‘’Sayın Cumhurbaşkanı anayasanın etrafından dolaşarak üçüncü kez aday olmalarını meşrulaştırmak istemektedir. Bizler de bıkmadan usanmadan tekrarlayacağız. Bu Anayasa’ya aykırıdır. Bu konuyu değişmesi için 360 milletvekilinin oyuna ihtiyaç vardır. Ancak Cumhur İttifakı’nın böyle bir sayısı yetersizdir, yoktur. İthal seçmen ile Türkiye’de seçimlerin sonucuna etki edilmeye çalışılmaktadır. Suriyeli ve diğer sığınmacılara vatandaşlık verilerek ve hatta bir de e-devlet üzerinden isimlerinin değiştirilerek Türk milletinin geleceğiyle oynanmaktadır. Seçme ve seçilme hakkına müdahale edilmektedir.
Türk milliyetçileri ve Atatürkçüler Türk siyasetinin eşantiyonu değildir.
‘’Bu konuda AKP kadar CHP ve İYİ Parti de aynı şekilde sorumludur. Türkiye’de siyaset Cumhur İttifakı ve Millet İttifakı ile iki kutuplu değildir, iki kutba da muhtaç da değildir. Türk milleti iki seçenek arasına sıkıştırılamaz. Hiç kimse Türkiye’de siyasal değişimi HDP’nin desteğine bağlayarak bize dayatmaya kalkmasın. Bunun bedeli çok ağır olacaktır. Artık Türkiye’de Zafer Partisi var. Türk milliyetçileri ve Atatürkçüler Türk siyasetinin eşantiyonu değildirler. Gerçek yapı taşlarıdır.’’
Hacettepe Üniversitesi Rektörlüğü’nün de böyle bir öğretim üyesinin katli konusunda suskunluğu kabul edilebilir değildir.
‘’Her genç bir akademisyen ve Ülkü Ocakları eski Başkanı Sinan Ateş’in siyasi bir cinayete kurban gitmesi ve cinayetin sonrasında bazı çevrelerin vahim sessizliği Türk toplumunda derin bir şekilde yaralamıştır. Ayrıca Hacettepe Üniversitesi Rektörlüğü nün de böyle bir öğretim üyesinin katli konusunda suskunluğu kabul edilebilir değildir. Zafer Partisi olarak süreci yakından takip ediyor ve bu vesileyle merhumun ailesine, yakınlarına ve dava arkadaşlarına başsağlığı dileklerimizi tekrarlıyoruz. ‘’
Tarım bakanına sesleniş.
‘’Zafer Partimiz özellikle geçtiğimiz yıl çevre konularında da gerekli hassasiyeti göstermiştir. Orman yangınlarında ki hassasiyetimiz ve duruşumuzu, İliç ve Develi deki çevreye ciddi zarar veren madenlerin kapatılması konusundaki mücadelemizi ve başarımızı, zeytin ve zeytinliklerin önemini defalarca vurgulayarak farkındalık yarattığımızı hatırlatmak isterim. Özellikle Amasya Taşova Çam bütün köylü kadınlarının tarlalarına sahip çıkarak Organize Sanayi Bölgesi yapılması konusunda gösterdikleri kendilerine sahip çıkma mücadelesinde yanlarında olduk. Onlara yanlarında olduğumuzu gösterdik. Sayın Tarım Bakanına seslenmek istiyorum. Sanayi Bakanıyla görüşmeniz ve bu yanlıştan dönülmesi çok zor bir iş midir acaba?’’
Tertemiz Türkiye parolasıyla adalet diyoruz.
‘’Çevre konusunda son olarak da bir başka duyarlılığımızı hatırlatmak istiyorum. Beyşehir Gölü şu anda Türkiye’nin en büyük tatlı su gölü. Yanlış balıkçılık politikaları. Gölün besleyici sulardan göletler yapılması, gölün tarımsal sulamalarda plansız kullanılması ve maalesef iklim değişikliklerinden oluşan yetersiz yağmurlar nedeniyle bu gölümüz kuruyor maalesef. Daha önce 26 metre olan derinliği şu anda 5 6 metreye inmiş durumda ve etrafı otlarla sarılmış vaziyette. Beyşehir Gölü mutlaka yaşatılır, candır. Yetkililere buradan Zafer Partisi olarak çağrıda bulunuyoruz. Tertemiz Türkiye parolasıyla adalet diyoruz. Uyuşturucuya hayır diyoruz. Her türlü şiddete. Kadına, çocuğa sağlık. Sokaktaki vatandaşımıza, birbirimize, cinayetlere, çocuk istismarına ve tecavüzlere karşı olduğumuzu, yasalarla bu kişilere gereken en ağır cezaların verilmesi konusunda en yakın takipçisiyiz.’’