41 yıldan bu yana baba mesleğini devam ettiren Uçar, zor olarak nitelendirdiği mesleğini icra etmekten mutluluk duyduğunu, Türkiye’nin her yerinden özellikle İstanbul’dan İzmir’den, Antalya’dan ve Ankara’dan gelen müşterileri olduğunu, bu müşterilerin Aydın’a tatil yapmaya geldiklerinde yanlarında getirdikleri bakır eşyaları da dükkanına getirip kalaylanmalarını istediklerini belirtti.
Sağlık açısından toprak kapların birinci, bakır kapların ise ikinci sırada yer aldığını ifade eden Uçar, “Herkese bakır kapları kullanmasını tavsiye ederim. Bakırda pişen yemek lezzet yönünden daha farklıdır. Bakır tencerede pişirilen yemekle, çelik tencerede pişirilen yemeğin arasındaki tat farkı kendisini çok belli eder. Bakırda pişen yemek daha lezzetlidir. Kalaylarımız ve malzemelerimiz fiyatlıdır ama güzeli seven de dikenine katlanmak zorundadır” dedi.
“KALAYLI BAKIR BULAŞIK MAKİNESİNİ SEVMEZ“
Kalaylı bakırın bulaşık makinesinde değil, elde yıkanmasını tavsiye eden Uçar, “Müşterilerimize bulaşık makinesinin içine bakır parça koymamalarını istiyoruz. Yani bulaşık makinesinin deterjanı kuvvetli oluyor. Bulaşık makinesinin sıcak suyu, tuzu vesaire olduğu için bakırdaki kalayın parlaklığını alıyor ve zamanla rengini değiştiriyor. Müşterilerimize, kalaylı bakırı bulaşık makinesinin içine koymayın diyoruz” dedi.
“MAALESEF BİZDEN SONRA BU İŞİ YAPACAK OLAN YOK”
Uçar, 41 yıldan buyana bu mesleğin içinde yer alarak baba mesleğini devam ettirdiğini belirterek, “Babam da hemen hemen elli yıl bu mesleği sürdürdü. Onun yanında çıraklıktan başladım, şimdi ustalıkla devam ediyorum. Bizden sonra bu işi yapacak olan maalesef yok. Aydın’da bu işi yapan iki kişi kaldık. Bundan 10-15 sene sonra ne olur ona bir şey diyemem. Bu meslekte çırak yetişmesini isterim. Kalaycılık kirli bir meslek olduğu için yeni nesil kardeşlerimiz pek böyle bir mesleği tercih etmiyorlar” dedi.
“YAZ VE KIŞ MEVSİMİNDE DE ZORLUK ÇEKİYORUZ”
Kalaycılık mesleğinin zor bir meslek olduğunu da ifade eden Uçar, “Kışın havalar soğuk oluyor, dolayısıyla su da soğuk olduğu için suyumuzu ısıtıyoruz, o şekilde çalışıyoruz. Yazın ise havanın sıcaklığı 40 derecenin üzerine çıktığı zaman bakır kalaylarken ocakta ateş yaktığımız zaman, havanın, bakırın ve ocağın sıcaklığıyla beraber bayağı bir zorluk çekiyoruz” diye konuştu.