Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Özlü, “Yerli sanayinin önemini Afrin harekatında bir kez daha gördük. Bu coğrafyada kendi milli ve yerli unsurlarımıza dayanmadan, bunlardan güç almadan söz sahibi olamayacağımızı biliyoruz.” dedi.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, Afrin’e yönelik harekatta yerli sanayinin önemini bir kez daha gördüklerini belirterek, “Bu coğrafyada kendi milli ve yerli unsurlarımıza dayanmadan, bunlardan güç almadan söz sahibi olamayacağımızı biliyoruz.” dedi.
Özlü, bir otelde düzenlenen Türkiye’de Sanayi Ürünleri Güvenliği ve Uygunluk Değerlendirme Faaliyetleri Çalıştayı’nda yaptığı konuşmada, Zeytin Dalı Harekatı’na değindi.
Şehit Mehmetçiklere Allah’tan rahmet, harekatı yürüten askerlere muvaffakiyet dileyen Özlü, “Askerlerimiz, Zeytin Dalı Harekatı’nda her gün yeni destanlara imza atıyorlar. Milletimizin gücü, vatandaşlarımızın duası ve devletimizin bütün imkanları, Mehmetçiklerimizin arkasındadır. Herkes bilsin ki sınırlarımızda hiçbir biçimde bir terör devleti kurulmasına izin vermeyeceğiz.” diye konuştu.
Türkiye düşmanlığı üzerinde ittifak edenlerin heveslerini kıyamete kadar tarihin çöplüğüne atacaklarını vurgulayan Özlü, şöyle devam etti:
“Türkiye sınırlarındaki teröristler hiçbir kutsalları, değerleri olmayan, tetikçi, kiralık katil sürüleri. Adı ister PKK olsun, ister PYD olsun, bizim camilerimizi hedef alacak kadar alçalan bu soysuzlardan hesap sormak, boynumuzun borcudur. Biz, Fırat Kalkanı Harekatı’nda olduğu gibi, Afrin’de de bu katilleri temizlemeye kararlıyız. Bu katil sürülerine arka çıkanlar, onlara hamilik yapanlar, bedava silah verenler büyük bir yanılgı içindedirler. Sınırlarımıza yığdıkları bu katil sürüleri meşru değildir. Meşru olan tek şey, Türkiye’nin mücadelesidir. Türkiye’nin her hamlesi meşrudur ve barış içindir.”
“Yerli ve milli üretim için Türkiye’nin bütün kaynaklarını seferber ettik”
Bu yılı “teknolojide atılım yılı” olarak belirlediklerini anımsatan Özlü, “Teknoloji hamlemizin en önemli ayağı, yerli ve milli üretimdir. Yerli sanayinin önemini Afrin harekatında bir kez daha gördük. Bu coğrafyada kendi milli ve yerli unsurlarımıza dayanmadan, bunlardan güç almadan söz sahibi olamayacağımızı biliyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
Özlü, yerli ve milli üretim için Türkiye’nin bütün kaynaklarını seferber ettiklerini vurgulayarak, silahlı insansız hava araçlarından güdümlü füzelere, kritik silah ve mühimmatlara kadar pek çok ürün için artık kapı kapı dolaşmadıklarını dile getirdi.
Uluslararası ticaretin yeni bir yöne doğru ilerlediğine de dikkati çeken Özlü, şunları kaydetti:
“Daha ucuza, daha çok mal üretmek yerine, güvenli ürün üreterek ülke malı imajını korumak, katma değeri yüksek ürünlerle ihracatı artırmak önemli hale geliyor. ‘Türk malı’ algısını güçlendirmek zorundayız. Bu imajın, güçlü bir kanıya dönüşebilmesi ise mevzuata ve güvenlik kriterlerine uygun üretimle mümkün olacaktır. Tam bu noktada, piyasa gözetimi ve denetimi, önemli bir iktisadi araç olarak karşımıza çıkıyor. Etkin bir piyasa gözetimi ve denetimi sisteminin kurulmasını, ürünlerimizin uluslararası piyasalarda herhangi bir engelle karşılaşmadan dolaşmasını istiyoruz.”
Özlü, Türkiye’nin hedefinin standartları belirlemek olduğunun altını çizerek, “Bu süreçte en büyük dayanağımız Türk Standardları Enstitüsüdür. Ülkemiz açısından, standartlar ve piyasa gözetimi ve denetimi, büyük öneme sahip alanlardır. Çalıştaydan elde edilecek sonuçların, gerek TSE’nin yapısal dönüşümüne gerekse piyasa gözetimi ve denetimi faaliyetlerinin daha etkin yürütülmesine katkı sağlayacağına inanıyorum. ifadesini kullandı.