Aziz milletim,
Sayın başkan Erdoğan dün itibari ile başkan Trump ve heyeti ile görüşmelere başlamış bulunuyor. Gündem maddeleri;
- Suriye iç savaşı
- Güvenli bölge
- Fetö elebaşının iadesi
- Yaptırımlar ve gümrük tarifelerinin kaldırılması
- Deaş lı teröristlerin iade süreçleri
- Mülteci Suriyelilerin durumu…
Burada önemli olan bir gündem daha olduğunu bir çoğu yazmıştır ‘Ermeni tasarısı’ ben bu maddeyi dikkate bile almamıştım ki haklılığımı anlatayım size, temsilciler meclisinden ilk defa geçmedi bu tasarı hatırlarsanız sayın Obama döneminde de geçmiş ancak kabul görmemişti. Yani bu ülkeme tehdit olarak sunulan bir şey değil, ne oldu? Temsilciler meclisinden geçti diye hayatımızda bir değişiklik söz konusu mu oldu? Hayır. Ayrıca bu tasarıyı yasalaştıran ülke Rusya’dır. Ne Birleşik devletler ne de Rusya bizi kendine dost olarak görüyor, ee bizde doğal olarak bu iki yılan devleti dost olarak görmemeliyiz…
Erdoğan-Trump görüşmesini o kadar şişirdiler ki, net ve önemli kararlar çıkmayınca herkes bir afalladı ‘Acaba fiyasko mu?’ der oldular. Yani beklentileri yüksek tutarsan olacağı budur arkadaşlar. Ben şahsen bu denli büyük beklentiler içerisine girmemiştim girmem de çünkü Birleşik devletler ve başkanının herhangi sözüne yada söylemine zerrece itimat etmem ve inanmam…
Trump dalga geçer gibi diyor ki, mültecilere 40 milyar$ harcadılar bu büyük para, Avrupa bence gerekli yardımı yapacaktır… Yahu sen Avrupa’ya söz geçirebiliyor olsaydın gümrük tarifelerini yükseltmezdin yada Fransa da sarı yelekliler eylemini çıkartmazdın. Sayın Erdoğan şu mültecilere sınır kapılarını sonuna kadar aç size temin ederim ki Avrupa da Birleşik devletler de ülkemi paraya boğacaktır… Sonuç olarak biz uzun zamandır mültecileri misafir ettik, gereken yardımları yaptık, bir hayli de maddi manevi ve kültürel zararlar gördük. Bırakın biraz da Avrupa görsün. Bu eğer kullanılırsa elimizdeki en önemli kozdur….
Gelelim 100 milyar$ lık ticaret hacmine. Orada benim dikkatimi çeken nokta Trump’ın ‘Bizim cari açığımıza da olumlu yönde etkisi olacaktır’ sözü oldu. Şimdi hali hazırda 20 milyar$ olan hacim 100 milyar$ çıkacak ama ABD’nin ülkeme ihracatı ülkemden yapacağı ithalattan daha fazla olacak ki cari açıklarına olumlu etki etsin. Bu şu demek oluyor, biz size biraz daha ihracat yapalım… Aziz milletim, hafızamda tazeliğini koruyan vaadler, sözler, söylemler, eylem planları var. Hafızamda tazeliğini koruyor diyorum çünkü her önemli görüşmelerden sonra yapılan açıklamalar hemen hemen aynıdır.
Türkiye dost ve müttefik bir ülkedir.
Türkiye NATO’nun 2. en önemli ordusudur.
Türkiye ile ticaretimizi yükseltmek gayreti içerisindeyiz.
Ama her dönemde değişmek kaydı ile bir ama var, şimdi de diyorlar ki ‘ama kaygılarımız var, S-400, kürtler ile savaş…’ gibi istekler sıralanıveriyor. Siz bu kaygılarımızı ortadan kaldırın biz de size karşı tavrımızı değiştirelim. Size ancak hoştt derim sayın ABD yetkilileri bilmem anlatabildim mi? Sayın Erdoğan’ın dik duruş tutumunu kanımın son damlasına kadar destekliyorum. Bu yalancı düzembaz ABD’ye sakın ha sakın taviz vermeyelim…
Aziz milletim, dış ilişkiler de önemli olan çıkarlarımız doğrultusunda adım atmaktır. Dünya ticaretinin negatif yönde ilerlediği şu dönemde mümkün olduğunca dolar bağımlılığımızdan kurtulup ülke menfaatleri ön plana çıkarılmalıdır. Öyle ya Türk denilince herkes bir duraksıyor bilmem korkudan mı? Yoksa kuyruk acısı mı?