Öğr. Gör. Tunay KARAKÖK[1]
Malazgirt Savaşı Anadolu’nun fethi açısından bir dönüm noktası olmuş ve bu yeni coğrafyanın büyük kısmı kısa sürede Türklerin kontrolüne girmiş ve akabinde Türk yerleşimine açılmıştı. Burada en erken fethedilen bölgeler olarak doğu ve Güneydoğu Anadolu görülmekte olup, bildirimize konu olan Maraş ve çevresinin de bu dönemde ele geçirildiği anlaşılmaktadır. Bu konuda kaynaklarda sarih bilgiler olmamakla birlikte, bazı muahhar tarihçiler bu yönde bilgi vermektedirler. XII. yüzyıl tarihçisi Zahîreddîn Nişâbûrî, Malazgirt savaşından sonra Anadolu’da yapılan fetihler sırasında kimlerin hangi şehirleri fethettiklerini belirtirken, Emir Çavlu adında bir Türk komutanının Maraş ve civarını ele geçirdiğini belirtmektedir. Aynı şekilde XIII. yüzyıl tarihçisi Aksarayî, Dânişmend Gazi’nin ele geçirdiği yerler arasında Elbistan ve çevresini de saymaktadır. Bu bilgiler bize Maraş bölgesinin 1072 yılı yazı veya az sonrasında Türkler tarafından ele geçirildiği izlenimini vermektedir. Malazgirt savaşından sonra Maraş ve çevresindeki Türk hâkimiyetinin ne kadar devam ettiği kesin olarak anlaşılamamakla birlikte, bunun I. Haçlı Seferi’ne (1096) kadar sürdüğü tahmin olunabilir.
İşte biz bu çalışmamızda; Selçukluların Bizans karşısında mutlak galibiyeti ile sonuçlanan Malazgirt sonrası Bizans İmparatoru Romanos Diogenes (1068-1071) tarafından Türklere karşı Malatya-Antakya hattının müdafaasına diğer bir ifade ile Bizans ülkesinin doğu hudutlarını korumak için görevlendirilmiş olan Ermeni asıllı Bizans ordu komutanı Philaretos Brachamios hakkında dönemin birincil ve ikincil kaynakları ışığında bilgiler vermeye çalıştık.
[1] Öğretim Görevlisi, Bartın Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Tarih Bölümü, Ortaçağ Tarihi ABD, tkarakok@bartin.edu.tr.