Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Yenilik ve Eğitim Teknolojileri (YEĞİTEK) Genel Müdürü Bilal Tırnakçı, Şişli’de bir otelde bu yıl 5’incisi düzenlenen Eğitim Teknolojileri Zirvesi’nde (ETZ18) yaptığı konuşmada, yarınlara kalacak en güzel şeyin üretilen bilgi olduğunu, yarını inşa edecek ve iz bırakacak olanların bilgiyi üretenler olduğunu söyledi.

MEB olarak bilgiyi üretmek için çalıştıklarını anlatan Tırnakçı, “Yaptığımız çalışmalarla çocuklara hayata dair problemleri teşhis etmeyi öğretiyoruz ve çözüm üretmelerini istiyoruz. Teknolojinin geldiği nokta itibariyle de çocuklarımızın problemleri çözerken teknolojiyi kullanmalarını da istiyoruz. Ayrıca çocuklarımıza teknolojiyi kullanma ahlakını da öğretmeye çalışıyoruz. Onu doğru, başkalarına zarar vermeden ve insanlığın faydasına nasıl kullanacaklarını öğretmeye çalışıyoruz” diye konuştu.

Bugünün yazılım dünyasında bilginin artık ulaşılabilir olduğunu belirten Tırnakçı, tüm bunlar için hayatı kolaylaştıracak ya da hayata katma değer sağlayacak fikrin bulunması gerektiğini söyledi.

“TEKNOLOJİK ANLAMDA EĞİTİME BÜYÜK YATIRIMLAR YAPIYORUZ” Tırnakçı, bunun için çocuklara sınırsız hayal kurmayı öğretmenin önemine işaret ederek, sözlerine şöyle devam etti:

“Onların hayallerinin etrafındaki bariyerleri kaldırıp, özgür, sınırsız bir hayal dünyası sunabilirsek, biz o gün başarılı addedeceğiz kendimizi. Çünkü her şey bir hayalle başlıyor. O hayalinizi gerçekleştirdiğinizde siz başarılı, zengin ya da mutlu oluyorsunuz. Çünkü ulaştığınızda o hayalinizin gerçek olduğunu gördüğünüzde bunun boyutu ve sonucu ne olursa olsun, sonuçta size bir mutluluk sağlıyor. Onun için öğretmenlerimizden çocuklarımıza hayal kurmalarını öğretmelerini istiyoruz. Teknolojik anlamda eğitime büyük yatırımlar yapıyoruz. Şöyle bir hedef var dünyada. Yarın biosensörlerle bizim hayallerimizi öğrenmeye çalışacakları bir dünya kurmaya çalışıyorlar. Öyleyse biz çocuklarımızı bu dünyaya hazır hale getirmeli ya da onun bir adım ötesine götürmeliyiz.”

Türk insanının teknolojiyi hızlı bir şekilde benimsediğini söyleyen Tırnakçı, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre alınan cep telefonlarının yüzde 99.9’unun akıllı telefon olduğunu ve 2016 rakamların göre 56 milyon mobil internet abonesi bulunduğunu belirtti.

Tırnakçı, teknolojinin erişilebilir olduğunu ve bunun geleceğe yatırım anlamında kullanılması gerektiğini anlattı.

“EĞİTİM DİJİTAL DÖNÜŞÜMÜN MERKEZİNDE YER ALIYOR” TÜSİAD Başkanı Erol Bilecik de bugünün dünyasında ekonomik, toplumsal ve kültürel kalkınmayı hızlandırmak için bir ülkenin ihtiyacı olan verimli ve nitelikli iş gücüne eğitimle ulaşılabileceğine dikkati çekti.

Rahmi M. Koç Müzesi Yaz Atölyeleri Ağustos Ayında da Çocuklara Keyifli Maceralar Yaşatıyor

Toplumun gelişmesini sağlayan ve ekonomik kalkınmayı destekleyen eğitimin Türkiye’nin de en önemli konularının başında geldiğini belirten Bilecik, “Zaman artık dijital akıyor. Eğitim sistemi de bu çağa adapte oluyor. Eğitimde de misyonu değiştireceği bilinen çağı yakalamak zorundayız. Artık güçlü olmanın yolu bilgiyi fazlasıyla kullanmaktan aynı zamanda üretmekten geçiyor. Eğitim dijital dönüşümün merkezinde yer alıyor. İş dünyasına bakıldığı zaman yani sanayideki teknolojilerinin de en ilerideki seviyede kullanılmasıyla beraber bir yandan üretim süreleri kısalırken bir diğer yandan da üretim miktarı, kalitesi ve verimliliğinin de arttığı çok kesin. Tüm sektörlerin bu dönüşümden fazlasıyla etkilendiği bir çağ yaşıyoruz” dedi.

Dijital dönüşüm ve yapay zeka kavramlarının ekonomik fırsatlar kadar riskleri de beraberinde getirdiğinin altını çizen Bilecik, bu risklerin benimsenip nasıl bertaraf edileceği üzerine çalışılması gerektiğini söyledi.

İnsanın eğitimle değişebileceğine ve yeni nesillerin eğitim sistemlerindeki bu değişime hazırlanmasının önemine dikkati çeken Bilecik, şunları anlattı:

“Yeni nesilleri henüz adını bilmediğimiz, aynı zamanda bugünden ön göremediğimiz problemleri çözmek için hazırlamak zorundayız. Hepimizin bildiği gibi ezbere dayalı bir eğitim sisteminde günümüzün ve geleceğin ihtiyacı olan ezber bozan bir anlayış çıkmasını bekleyemeyiz. Çok net. Eğer bugün, dün öğrettiğimiz şeyleri öğretiyorsak çocuklarımızın inanın geleceğinden bir miktar çalıyoruz demektir. İnsanla ilgili her şey, ilerlemezse mutlaka yenilir. İlerleme bir rastlantı değil bir gerekliliktir, hayatın bir parçasıdır. Hayatımızda birçok şey sorunları çözer. Bilgi ekonomisinin bu dönüşüm yolunda ‘STEM Plus A’ bugün de işlenecek konuların başında. Yani fen, teknoloji, mühendislik, matematik, sanat disiplinlerinin birbirleriyle bağlantılı şekilde ele alındığı eğitim yaklaşımının öne alınmasıyla çıkıyor.”

ETZ Koordinatörü Işıl Boy Ergül ise katılımcıları yeni eğitim yaklaşımları ve teknolojik gelişmelerden haberdar ederek, onların bu alanlarda çeşitli uygulamalar deneyimlemelerini sağlamak amacıyla zirveyi gerçekleştirdiklerini belirtti.

‘Eğitim Teknolojilerinin Geleceği’, ‘Eğitim Teknolojileri, Girişimcilik ve İstihdam’, ‘Yabancı Dil Öğretiminde Teknoloji’, ‘Eğitimde Dönüşüm’, ‘Dijital Liderlik ve Sosyal Medyanın Gücü’ gibi konuların ele alınacağı ve aynı anda 11 ayrı salonda gerçekleşen panelde, 92 konuşmacı yer alıyor.