Teketek Haber

UZMANLARDAN RAMAZAN İÇİN “ÜÇ ÖĞÜN İFTAR” ÖNERİSİ

UZMANLARDAN RAMAZAN İÇİN “ÜÇ ÖĞÜN İFTAR” ÖNERİSİ
05 Mayıs 2019 - 23:35

Medicana Kadıköy Hastanesi Beslenme ve Diyetetik Uzmanı Diyetisyen Maria Tanoğlu, iftarın, ön iftar, akşam yemeği ve ara öğün olacak şekilde üç öğün olarak planlanabileceğini böylece ramazan ayında hazım, sindirim ve kilo alma gibi problemlerin önüne geçilebileceğini söyledi.

Ramazan ayının başlamasıyla, kişilerde oluşabilecek mide ve sindirim sorunlarına ilişkin uzmanlar uyarılarda bulundu.

Konuya ilişkin bilgi veren Diyetisyen Maria Tanoğlu, Ramazan ayının yaz mevsimine denk geldiği bu dönemde günlerin uzun, havaların da sıcak olmasıyla birlikte tüm vücut döngüsünün, beslenme düzeninin değişeceğine işaret etti.

Öğün sayısının azalması ve sadece akşam öğünü ile gece yemek yenilmesinden dolayı metabolizma hızında yavaşlama ve buna bağlı kilo alımları gerçekleştiğini belirten Tanoğlu, şunları söyledi:

“Bunun yanında sıvı desteği de doğru bir şekilde sağlanamazsa vücutta sıvı ve elektrolit dengesizliği ile baş ağrısı, halsizlik gibi sorunlar yaşanıyor. Öncelikle Ramazan ayında öğünler sahur ve iftar olarak 2 öğün şeklinde değil, sahur, ön iftar, akşam yemeği ve ara öğün şeklinde tüketilmelidir.

Sahurda tüketilen doğru gıdalar bizi oruca hazırlayacak, iftarda tüketilen doğru gıdalar ise gün boyu ihtiyacımız olan su ve besin ögelerini karşılamaya destek olacaktır. Sahuru, tıpkı kahvaltı gibi yapmak gerek. Sahur yapmak vücudunuzun uzun süre tok kalınabilmesi, kan şekerinin daha iyi dengelenmesi, halsizlik, yorgunluk gibi sorunlarla karşılaşılmaması açısından oldukça önemli.”

Tanoğlu, sahurda haşlanmış yumurta, beyaz peynir ya da lor peyniri, çok tuzlu olmayan zeytin, bir avuç yağlı tohum ya da yarım avokado, mevsim yeşillikleri, süt ve meyveyle yapılan sıkı bir kahvaltının kişiyi oruca daha iyi hazırlayacağını söyledi.

Maria Tanoğlu, “Sahurda çay ve kahve tüketmektense temel içeceğimiz olan su tercih edilmelidir. Sanılanın aksine çay ve kahve su ihtiyacını karşılamak yerine, su ihtiyacını daha da çok artırır çünkü diüretik yapıda içeceklerdir ve vücuttan su atımına neden olurlar. Sahurda tüm amaç uzun süre tok kalımını sağlamak olduğu için, pide yerine tam buğday veya tam tahıllı ekmek tüketimi lif içeriğinin fazla olması yönüyle kan şekerini daha iyi dengeleyecektir.” tavsiyesinde bulundu.

 

 “Ön iftar olarak tabir ettiğimiz öğüne 1-2 adet hurmayla başlamak gerek”

Ramazan ayında sıkça görülen hazımsızlık, şişkinlik, kilo alma gibi problemlerin giderilmesi için de önerilerde bulunan Diyetisyen Maria Tanoğlu, iftarın, ön iftar, akşam yemeği ve ara öğün olacak şekilde üç öğün olarak planlanabileceğini aktardı.

Tanoğlu, şu bilgileri verdi:”Ön iftar olarak tabir ettiğimiz öğüne 1-2 adet hurmayla başlayarak düşen kan şekerini biraz yükseltmek faydalı olacaktır. Yanında da 1 kase çorba mideyi rahatlatmaya yardımcı olur. Yağlı ve bol unlu çorbalardan ziyade sebze ve bakliyat içeriği fazla olan hem daha vitaminli hem de mideyi yormayan çorba seçimleri yapılmalıdır.

Bu öğünün ardından 10 dakika kadar beklemek ve sonrasında ızgara, haşlama, fırında pişirme dediğimiz sağlıklı pişirme yöntemleriyle yapılmış et, tavuk, balık veya etli, kıymalı sebze yemeği yanında yoğurt, ayran, salata ve kişiye göre değişecek miktarlarda bulgur pilavı, kepekli makarna veya kepekli pirinç güzel seçimler olacaktır. Pilav yerine 1-2 avuç pide de tercih edilebilir. Unutmayın, 1 avuç pide, 1 dilim ekmek ile eş değerdir. Ara öğün iftardan 1,5-2 saat sonra yapılmalıdır.”

Ramazan ayında metabolizma hızında düşüşler gerçekleştiği için, kilo almamak adına dikkat edilmesi gereken en önemli durumun ara öğündeki tatlılar olduğuna dikkati çeken Tanoğlu, bu yüzde tatlı seçimlerinin doğru yapılması gerektiğini bildirdi.

Tanoğlu, “İftar sofralarında yapılan en büyük hata şerbetli tatlılar tüketmektir. Sütlü tatlı veya dondurma yemek, ağır şerbetli tatlılardan daha sağlıklı ve daha ferah seçimler olacaktır. Diğer günlerde ise meyve yanında yoğurt veya süt tüketilmelidir.” diye konuştu.

“Su tüketimi büyük önem taşıyor”

Ramazan ayında havalarında sıcak olması sebebiyle su tüketiminin büyük önem taşıdığını belirten Maria Tanoğlu, yeterli su tüketilmediği takdirde baş ağrısı, yorgunluk, kabızlık gibi sorunların baş gösterebileceğini dile getirdi.

Tanoğlu, “İftar açıldığı andan itibaren sahur bitimine kadar yavaş yavaş 8-10 bardak, hatta çok sıcak günlerde 12 bardak kadar su içilmelidir. Vücuda su takviyesi sağlamak için destek olarak meyan şerbeti, ev yapımı yoğurt, bir şişe maden suyu da alternatif olarak tüketilebilir.” önerisinde bulundu.

Meyan şerbetinin, bağışıklık sistemini güçlendiren ve sıcak havalarda gazlı içeceklerin yerine tercih edilmesi gereken, susuzluğu gün boyu gideren ender içeceklerden bir tanesi olduğuna dikkati çeken Tanoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Ev yapımı mayalanmış tuzsuz yoğurt susuzluğu gidererek oruç tutanlara kolaylık sağlar. Bir şişe maden suyu zengin içeriği sayesinde gün boyunca kaybettiğiniz minerallerin geri kazanımını sağlar. Daha uzun süre susuzluğa dayanmanıza destek olur. Sahurda tüketeceğiniz 1-2 porsiyon meyve sizi gün içinde rahatlatacaktır. Kan şekerini dengede tutmak için üzerine tarçın ilave etmeyi unutmayın.”