Eski Çağlardan bu yana, yaşam her alanında gelişerek devam etmekte. Eskiden var olan durumlar şimdi de gelişerek, hayatımızda vazgeçilmez olmuştur. Örneğin eski çağlarda yemek çanak, çömleğin içinde yenirdi. Şu anda ise çokta farksız değil, sadece gelişmiş seramik çamurundan ince şekiller verilerek yemek tabakları ortaya çıkmıştır.

Yaşamın her alanı bir sanattır bence! Kişi sadece bunu yaşamayı, keşfetmeyi, görmeyi ve farkına varmayı bilsin yeter, Dünya değişim Akademisinde uygulana Değişim sanatı ile demiri,

altına çevirebilirsiniz. Hayatın tadı kaçmışsa eğer bir şeyler eksiliyor yada eksiktir demektir.

Bunun farkına varmak için kişi içine dönüş yapıp dışarıya ne verdiğine bakmalıdır. Kişi kendinde ne varsa başkasına da onu verir. Yani ne ekerse onu biçer. Olumlu şeyler eken kişinin kapısını olumsuzluklar çalmaz, hatta olumsuzlıklar ondan kaçar, olumlu enerji çekimi ona doğru akmaya başlar. Değişim Sanatı Teknikleri ile bütün, negatif enerjinizi pozitife çevirip sizde yaşama sanatının içine dalabilirsiniz. Yaşama sanatının içine dalınca içinizden dansetmek, şarkı söylemek, resim yapmak gelecek. Bu muazzam akışa kendinizi bırakınca, asıl kendinizi bulacaksınız, özünüz sizi çağırıyor içe dönüp ona kulak verin. Ve yaşama sanatına sizde katılın, yaşamınızın en sıradan halleri bile size keyif verecek.

Hüseyin Yücel mi Serdal Adalı mı?

YAŞAM SANATI İLE KALIN…